Vahiy Ramazan ayında dünyaya şeref vermiş, Kur’an kadir gecesinde inmişti… Elçi olarak Hz. Muhammed seçilmiş ve ilk olarak “OKU” emri gelmişti… Son elçi ne yapacağını bilmez bir halde dağdan şehre indi… Kendisine verilen sorumluluk ağır bir şeydi… Üzerine örtüyü çekti ve dinlenmek, düşünmek istedi… Ve hemen bir vahiy daha geldi “KALK…” Resulullahtan ayağa kalkması, kıyam etmesi istendi… Ve o ayağa kalktı, ölünceye kadar hiç durmadı…
Bir ramazanın daha sonuna geldik… Bir ay boyunca
irademizi test ettik… Allah için zevk ve sefamızdan geçebileceğimizi,
hayatımızın normal akışını durdurabileceğimizi gördük ve gösterdik… Hiçbir
cebrilik olmaksızın sadece imanın gücü ile hareket ettik… Sabretmeyi,
direnmeyi, Allah’ın emrine uyarak sevinmeyi öğrendik…
Oruçta açlık susuzluk değildi ana konu… Oruç
takvayı iradeye hâkim kılmanın yolu... Ve irademizi bu ayda şekillendirdik,
arzuların isteklerin duracağı merkezin Allah olduğunu gösterdik… Vahiyle
ruhumuzu besledik… OKU vahyini dert edindik… Oku emrini uyu şeklinde tahrif
etmedik…
Ramazandan sonrası da ramazan gibi olmalı,
iradeler hakkın sesini duymalı… Uyuyan nesil değil okuyan nesil inşa olmalı…
Bunun için tembellik son bulmalı, ayağa kalkmalı… Korkulardan uzaklaşmalı…
Sadece Allaha dayanmalı… Ramazanda beslenen iradeyi şeytan yolunda harcamamalı…
Hz Muhammed gibi ayağa kalkmalı ve ölünceye kadar hiç durmamalı…
Oku emrini duyan kardeşim! Yeter artık bir kalk…
“Müzzemmil”den, “Müddessir”den sana sesleniyor hak… “Oku” hitabından sonra inen
ilk emirdir; “kalk”… Kalk! Uyan ve uyandır… Kulluğu ayağa kaldır… Uyuyan
insanlığı uyandır… Oturan mazlumları ayaklandır… Kalk! Tüm cihana Rabbin
büyüklüğünü haykır… Cehaleti sonlandır… Kalk! Kendini arındır… Kötülükleri
toplumdan uzaklaştır…
Bir asır geçti, yeter… Hep ezildi müminler… Bitmez
oldu zulümler… Her tarafta kan akıtıyor zalimler… Susuyor âlimler… Konuşuyor
cahiller… Bölünüyor mü’minler… Çatışıyor mezhepler, kavimler, cemaatler… Fitne
ekili her yer… Körelmiş gözler… Kulaklarda perdeler… Suskunluğa bürünmüş
diller… Hakka gelmiyor kalpler…
Kalk artık, yeter uyuduğun, boş boş oturduğun,
avunduğun… Yeter şeytana uyduğun, mazeretler uydurduğun… Yeter artık korktuğun…
Son bulsun umutsuzluğun… Kalk artık, bir kalk… Ayağa kalk… Etrafına bir bak…
Kalmış mı ahlak? Görevin değil midir Nuh gibi yılmadan bıkmadan usanmadan hak
dava için çalışmak?
Yeter artık, kalk… Sönmeye yüz tutmuş imanına bir
bak… Göster bana hani nerede kardeşi kucaklamak, mazluma ses olmak, zalime
karşı durmak… Hani nerede haksızlıklar karşısında susmamak, zulümlerde pusmamak,
cennet sevdasıyla yaşamak…
Kalk artık yeter… Uykuya, uyuşukluğa, bencilliğe,
tembelliğe, nankörlüğe, son ver… İradene vahiyle can ver… Artık ses ver… Sessiz
yığınların içinden haykır… İmanını ayağa kaldır, zalimleri telaşlandır…
Mazlumları ayaklandır… Vahiy bayrağını hayatın her alanında dalgalandır…
Kalk ve kendine inandır… Zafer, imana
uyanlarındır… Ayağa kalkanlarındır… Ölüme dek hak için koşanlarındır… Allah`tan başkasından korkmayanlarındır…
26. 07. 2014