YALNIZLIĞIN HÜZNÜ
Ve yalnızlığın hüznü çöktü
üzerlerine… Ulaşamadılar emellerine… Çırpındıkça battılar… Oyunlarının kurbanı
oldular… Fesadın adını “ıslah” koydular… Fitne yolunda şeytanı geride
bıraktılar… Bozgunculara kucak açtılar… Nasihatlere kulak tıkadılar… Batılın kalesine
sığındılar… Zalimlerin intikam kapısı oldular…
İhtiraslarına kapıldılar…
Yanlışa doğru kılıf buldular…“Cemaat darbesine” giden yolu “operasyon” diye
tanıttılar… Yalan ve dolanla yakalandılar… Ateşle oynadılar… Ümmetin evine ateş
saldılar… Menfaat kasasına bencilliği yığdılar… Kimliği, kişiliği çok ucuza
sattılar… Kirli oyunlarını çok uzattılar…
Kin ve adavette aşırıya
kaçtılar… Güçlerine aldandılar… 28 Şubat cuntacılarını aratmadılar… Bir Müslümandan
beklenmeyen davranışlarda bulundular… Kardeşlik ortamını bozdular… İstikrara
kurşun sıktılar… Beddualar yağdırdılar… Ümmetin yüreğine zehirli hançer
sapladılar… Menfaat bataklığına saplanıp kaldılar…
Ülkeye maddi manevi kayıplar
yaşattılar… Kim bilir bu arada neleri aşırdılar… Kimlerden emir aldılar… Nerelere
yalakalık yaptılar… Kim bilir kimlerden neleri kopardılar… Ne anlaşmalar
yaptılar… Plan üstüne plan yaptılar… Her gün yarın hangi bombayı patlatalım
diye toplandılar… Ümmeti be-kes(kimsesiz) sandılar… Her hesabın üstünde bir
hesabın olduğuna inandılar ama anlamadılar…
Milli iradeye başkaldırdılar…
Seçimlerle başa gelen bir hükümete savaş açtılar… Yüzde ellinin iradesini
karşılarına aldılar… Ne kuldan utandılar, ne Allahtan korktular… Hükümete hâkim
olmaya çalıştılar… İktidar üzerinde muktedir olma arzusundaydılar… Ülkenin
önemli makamlarını kontrollerine aldılar… Devlet içinde devlet oldular… İnlerde
cinler gibi saklı durdular… Adeta devlete kan kusturdular…
Cemaat vesayeti başlattılar…
Kendilerine bağlı milletvekillerini istifaya çağırdılar… Her bir istifada
bayram yaptılar… İktidar yıpranır sandılar… Küfürle aynı safta savaştılar…
Zalim olmalarına rağmen mazlumu oynadılar… Dershaneleri kirli emellerine kalkan
yaptılar… Medyada kirli ittifaklar kurdular… Dostu düşman, düşmanı dost
saydılar… Emellerine ulaşmak için her yolu mubahlaştırdılar…
Manşet savaşı başlattılar…
Darbecileri dışarıya saldılar… Küfür cephesinde alkışlandılar… Onlardan tam not
aldılar… Zalimlerin başaramadığını başardılar… Yığınları uyuttular… Halkı koyun
sandılar… 28 Şubatta şaklabanlık yaptılar… Şimdi ise darbeye kalkıştılar… Adeta
Habil’e karşı Kabil’i oynadılar… Zulüm saraylarına umut oldular… Musa’yı
Firavun saydılar, ona asayı kaldırdılar… Tabanlarını kandırdılar… Aldatılmak
kadar aldatmanın da alçaklık olduğunu anlamalıydılar…
Yıllarca hak adına halkı
aldattılar… Sadece kendilerini İslam’ın mümessilleri sandılar… Diyalog çağrısı
ile diğer din mensuplarına açıldılar… Kendi din kardeşlerini unuttular… Hoşgörü
masalını anlatıp durdular… Müslümanlara ise hoşkörülü oldular…
Müslüman cemaatlerle bir araya
gelmekten korktular… İslam ümmetinin derdiyle dertlenmeye hiç yanaşmadılar…
İslami camialarla hep kavgalı oldular… Radikal Müslümanlığa karşı koydular ama
radikal zalimlerle aynı kulvarda koşturdular… Dış güçlere yaranmayı hizmetlerinin
geleceği adına uygun buldular… Ümmetin vücudunda hep hasta bir uzuvdular…
Bir zamanlar bunlar çok uysal
ve uyumluydular… Güya hoşgörü insanıydılar… İsrail’in otoritesini tanıyacak
kadar hak hukuk(!) yanlısıydılar... İsrail’in katilliğinden değil İHH’nın
yanlışından(!) rahatsızdılar… Barış adamıydılar(!)… İsrail’de ölen bebeğe
ağlayacak kadar duyguluydular… Irak’ta ölen masumlara “Osmanlıya ihanet etmenin
cezasını görüyorlar” diyecek kadar kin doluydular… Barış sürecini
vatanperverlik adına baltalayanlar oldular…
Çevik Bir’e okulları
dershaneleri verecek kadar ulu’l-emr’e bağlıydılar… Erbakan’ı düşman, Ecevit’i
dost görecek kadar imanlıydılar… Allah’ın emri başörtüsüne furuat diyecek kadar
müctehid(!) oldular… İslam düşmanı Ecevit’e şefaat edecek kadar vefalıydılar…
Erdoğan’a kafa tutacak kadar cesurdular(!)
Lakin menfaatlerine
dokunulduğunda azıttılar… Bir anda saldırganlaştılar… Şantajlara başvurdular…
Kasetlerle korkuttular… İnsanların günahı üzerinden çıkar sağlamayı meşru
saydılar… “Civciv çıkacak “kaset” çıkacak” beklentisine soktular… İnsanların
korkularına korku kattılar… Ahlakı kanattılar… Erdemi unuttular… Çok yanlışlar
yaptılar…
Müslümanları iki parçaya
ayırdılar… Bir yanda “ümmet”, öbür tarafta “hizmet”(!) algısını oluşturdular…
Bu tablodan hiçte rahatsız olmadılar… Çünkü dış güçlerin gözünde itibar ve
güven kazandılar… İslamcı bir cemaat olmadıklarını kanıtladılar… Ümmetin
yarasını yeniden kanattılar… Vahdete, birliğe yanaşmadılar..
Ümmetin birliğini, ülkemizin
dirliğini hiçe saydılar… Cemaatler ve hükümet arasına nifak saldılar ama
başaramadılar… Halkın her kesiminden tepki aldılar… Ülkedeki tüm dernek vakıf
ve gruplar hükümetten yana tavır takındılar… Dün yalnız bıraktıkları İslami
camiaları karşılarında buldular… Dünyanın her yerinde yalnız kaldılar…
Boykota uğradılar… Maddi manevi
zarar buldular… Haksız ve usulsüz geldikleri makamlardan alındılar, kovuldular…
Dışlanan kesim oldular… Hak ettiklerini buldular… Kendilerine duyulan sevgi ve
saygıyı bir bir yıktılar… Ümmetin vicdanında yıkıldılar…
Hileleri tutmayınca kıvırdılar…
Her zamanki gibi zoru görünce sıvıştılar… Bir balon gibi şişirdikleri
güçlerinin bir iğne ucu ile havada uçtuğuna şahit oldular… En sonunda iyi adam
rolünü oynama kararı aldılar… Yangını söndürelim çağrısında bulundular…
Kötülüğe karşı iyilik yapacaklarını duyurdular… Yeni bir oyun başlattılar…
Ümmetin gözünde nerde
olduklarını anladılar… Kırdıkları testiyi onarmaya kalktılar… Artık hiçbir
şeyin eskisi gibi olmadığını, olmayacağını, olamayacağını anlamalılar… Paralel
devlet hayallerini unutmalılar… Kirli ittifaklardan uzak dursunlar… Değilse
yakın sona koşsunlar…
Kim mi bunlar? Kim olacak
bedduadan medet umanlar… Hezimete “hizmet” adını koyanlar... Amerika’dan ülkeme
ayar vermeye kalkışanlar... Ümmetin duruşunu “ılımlı İslam” anlayışları ile
bozanlar… Cemaat ismi ile örgütlenmelerini tamamlayanlar… Dış güçlere
dayananlar… Allah ile yola çıkıp şeytanların peşine takılanlar…
Ey hizmet hareketi! Bitir şu
ihaneti… Sürdürme adaveti… Artık üzme ümmeti… Temiz tut elbiseni… Düzelt
manşetlerini… Bırak gizli işleri… Yen bencilliğini… Kirlilerden arındır
kendini… Sonlandır hak olmayan emellerini… Güçlendir kardeşlik ilişkilerini…
Ey hizmet hareketi! Bitir
zalimlerle olan her ilişkini… Sorgula geçmişini… Allahtan al desteğini… Hak
yolunda sürdür hizmetini… Sev, bağlan ama ilahlaştırma liderini… Mazlumlara ver
desteğini… Duy sana yapılan eleştirileri… Haydi, Allah için bitir şu
gerginliği… Canlan, canlandır ümmet evini…
27.12.2013