Gazetenin pek hayırlı bir başlangıç yaptığını
düşünmüyorum… Çünkü gazetede “vahdet dilinden” çok “tefrika” dilinin
işlendiğini gördüm… Sanki gazete Ehli Sünnet itikadını güçlendirmek ve diğer
mezheplerle çatışmak için çıkarılmış görünüyor… “Bunu da nerden çıkardın?” diye
diye soranlar elbette çıkacaktır…
Vahdet Gazetesinin bugünkü sayısında Cübbeli,
Pakistan’da bir okulu basıp çocukları öldüren grubun Vahhabi olabileceklerini
söylüyor… Kendilerini “Sünni” diye niteleyen grubun “Sünni” değil “Vahhabi”
olduklarını söyleyen bu yazarın vahdet adına söyleyeceği bir söz olabilir mi?
Pakistan’da yaşanan bu vahşeti herhangi bir
mezhebe yamamak doğru olur mu? Vahhabilik islam’ın dışında bir mezhep mi?
Vahhabiler; çocuklar, suçsuzlar öldürülür mü diyorlar? Bu nasıl bir mezhep
fanatikliği? El insaf… Yayın hayatına yeni başlayan bir gazetenin tefrika
dilini kullanması, mezhep fanatiklerini bir araya getirmesi akla başka
düşünceleri getirmektedir…
Ehli Sünnetin kalemşörü olmaya çalışan Ebu Bekir
Sifil’in yazısını okuduğunuzda Vahdet isimlendirmesinin ne kadar temelsiz
olduğunu, aslında “vahdet” ismi ile Ehli Sünnet vahdetinin kastedildiğini
göreceksiniz… “Vahdet söylemini terk ederseniz… Birileri gelip kendi bölücü
ideolojilerini vahdet adı altında pazarlar” sözleri ile yazısını bitiren Ebu
Bekir Sifil vahdet ismi ile neyi kastettiklerini açığa vurmuştur… Şia’yı,
Vahhabiliği vs. mezhepleri kucaklamayan bir vahdet vahdet olur mu?
Gazetede birçok değerli yazar bulunmaktadır… Bu
değerli yazarların içinde Cübbeli, Sifil, Eygi gibi koyu Ehli Sünnet
savunucularının yer alması bize başka şeyler anlatmaktadır… Gazeteye aldıkları
muteber bazı yazarlarla, yapmak istedikleri işe, farklı bir form çekmeye
çalışmış olmalılar…
Bu gazetenin ismi “Ehli Sünnet Müdafaası” olsaydı
daha doğru olurdu… Maalesef diğer yazarlar ya işin farkında değil ya da başka
sebeplerle orada yazıyorlar… Böyle köşe yazıları ile yayın hayatınıza devam
edecek olursanız emin olun Vahdet ismi size birkaç beden büyük gelir… Bence
gelin bu koca ve mübarek ismi kullanmayın, hedefinize uygun bir isim seçin ve o
isim altında değerli isimleri toplayın…
“Bu yazı için neden beklemedin, erken yazdın?”
diyen kardeşlerim bilsinler ki daha büyük gaflara, gafletlere imza atılmadan,
ümmetin vücudundaki yaralar daha fazla çoğaltılmadan bir uyarı yazısı yazmak
istedim ve ilk sayıları ile nasıl bir algı oluşturduklarını ifade etmek
istedim... Eğer yazımda söz konusu ettiğim algı doğru ise aynen devam edin
değilse kendinize çeki düzen verin… İhtilaf ahlakını gözetin, tefrikaya meydan
vermeyin, bir mezhebi yüceltelim derken öbür mezhepleri yerin dibine sokmayın…
Unutmayın ki dünya Türkiye’den ibaret değil,
Türkiye Sünnilerden ibaret değil… Vahdet şemsiyesi sizin kafanızda
tasarladığınız o vahdet tasarımından çok daha büyüktür… Vahdet şemsiyesinin
altında başka bir vahdet şemsiyesi açmak vahdet değil olsa olsa vahdeti deşmek,
iğdiş etmektir… Vahdet gazetesinin sorumluları, bu ülke de mezhepler savaşını
başlatmak isteyenlerin yayın merkezi olmamalı…
19. 12. 2014