Her dil ilahi bir vergidir… Ve dolayısı ile her
bir dil ayeti Rahmandır… Türkçe, Kürtçe, Arapça, Rusça, İngilizce vs. tüm
diller Rahman olan rabbin, kullarına ihsanıdır… Hiçbir dil dışlanamaz, hor
görülemez… Namazı reddetmek ne ise herhangi bir dili reddetmekte odur…
Mustafa Kemal Osmanlının yıkıntıları üzerinde
kurmak istediği Türkiye Cumhuriyetinde geçmişinden habersiz, hafızası
sıfırlanmış, geçmişle tüm bağlarını koparmış yeni bir nesil yetiştirmek için
Osmanlıcayı yasaklamış ve geçmiş ilmi ve kültürel mirası yok olmaya mahkûm
etmişti… Amacı sadece bu muydu? Elbette değil… Amacı kendi hakkında yazılan
yazıları, alınan kararları vs. belgeleri karartmak, ulaşılmasına değil
anlaşılmasına engel olmaktı…
Şimdi de siyasiler Osmanlıcayı zorunlu dil
yapacaklarını belirtiyorlar… Ecdadın dilini canlandıracak, mezar taşlarının,
yazma kütüphanelerinde terk edilmiş kitapların okumasını sağlayacaklarmış…
Osmanlıca, 600 yılık Osmanlı devletinin ilim,
kültür dili idi… Bu dilin Cumhuriyetin eskiyi dışlayan ideolojisine terk
edilmesi elbette zulme rızadır… Osmanlıca birçok belge, kayıt, kitap, dergi vs.
eserlerin incelenmesine ön ayak olmamak büyük bir vebaldir… Ancak bu duruma son
vermenin yolu Osmanlıcanın zorunlu ders kapsamına alınması değildir… Zorunlu
koşulan dersler isteğe bağlı değilse sadece sınav geçmek için öğrenilir kalıcı
bir öğrenme olmaz…
Eğitim öğretimin belli bir düzene kavuşmadığı,
eğitim öğretimin yapboz tahtasına dönüştüğü, öğretmenlerin müfredatı takip etme
konusunda zorlandıkları bir eğitim politikasında Osmanlıcayı zorunlu ders
kapsamına almak pek isabetli bir karar olarak görünmüyor…
Sayın
Cumhurbaşkanını, Başbakanı her kim yönlendiriyorsa zamansız ve yanlış
yönlendiriyorlar…
Türkiye’de birçok okul açıldı, kitaplar eğitim-
öğretim başlamadan masalara kondu, eğitim öğretim desteği arttı, dershane
sömürgeciliğine son verildi, hafta sonları ek dersler başlatıldı ama müfredat
bir türlü rayına giremedi… Çünkü Türkiye, gelen her hükümete göre her
politikasını şekillendirdiği gibi eğitim politikasını da şekillendirmektedir…
Türk Milli Eğitim Sistemi “istinkarı”( milli değerlerini, kültürel ve etnik
zenginliklerini reddetmeyi) bırakıp “istikrara” kavuşmadığı sürece yerinde
saymaya hata gerisin geriye gitmeye mahkûmdur…
İlahiyata gelen öğrenciler eğer İmam Hatip’te
okumaları gereken kitapları okumamış, Tevhid, Şirk vs. temel kavramları
öğrenememişlerse İmam Hatip Okullarında eğitim ve öğretimin hakkıyla
yapılmadığını gösterir… İmam Hatip Okullarının elbette çoğalması güzeldi ancak
içinin doldurulması gerekirdi… Bugün Milli Eğitim ve YÖK’ün onca çıkmazı varken
ve bu çıkmazların hiçbiri çözülememişken Osmanlıca’nın zorunlu ders kapsamına
alınmaya çalışılması fuzuli bir uğraştır..
Hükümet geçmişini, atalarını okuyan bir nesil
yetiştirmeden önce kendini okuyabilen, kendini tanıyabilen bir nesil
yetiştirmeyi hedef edinmelidir… Bunun için de öncelikle öğretmenlere ve
öğretmen yetiştiren kurumlara gereken önemi vermeli ve öğretmenliğin peygamber
mesleği olduğunun bilincinde olan eğitmenleri yetiştirmelidir… İmam atamalarında
dikkat edilen liyakat, makamı temsil, ahlaki kurallara riayet vs genel geçer
ölçülere uygun olarak öğretmen alımı yapılmalı ve sadece Eğitim Bilimleri,
Genel Kültür ve Alan Bilgisi sınavı ile yetinmemelidir…
Zira okul sadece öğretim mekânı değil aynı zamanda
eğitim mekânıdır, gençliğin dönüştüğü merkezlerdir… Bu merkezlerde öğretmenler
model şahsiyetlerdir ve ahlak, eğitim-öğretimin olmazsa olmazıdır… Zira bütün
peygamberlerin ortak mesleği insan yetiştirmektir… Her peygamber, bir insan
ustası idi… Bu meslek, yeryüzündeki mesleklerin hem en ağırı, hem de en
garibidir…
Ülkemiz Milli Eğitimini etkileyen Modern eğitim
sistemi inanç ve ahlaktan yoksun bir eğitim sistemidir… Tüm fen, teknoloji vs.
kitaplara bakın hiçbir yerde Allah’ın yaratmasından ve Allah’ın tabiat
kanunlarını koyduğundan söz etmezler… Modern eğitim sitemi, “Allah’ın” yerine
“tabiatı” koyan ve cansız tabiatı “ilahlaştıran” mantıksız bir sistemdir… Şunu
hiçbir zaman unutmayın okul kitaplarına Allah inancını koymadığınız sürece, bozuk
bir makine gibi, bozuk bir nesil üretmeye devam edeceksiniz…
Allah’a iman dersi sadece Din Kültürü dersinin
konusu, Akaid kitaplarının ilk konusu, İmam Hatip okullarının bir konusu değil
tüm kitapların, tüm derslerin ve tüm okulların ilk konusu ve ilk dersi
olmalıdır… Bir binanın sağlam ve dayanıklı olmasına verilen önem bir neslin
sağlam ve dayanıklı yetişmesi konusunda da gösterilmelidir…
Osmanlıca zorunlu ders olacaksa İmam Hatip
Liselerinde olabilir diğer liselerde değil… Çünkü Osmanlıcayı çözmek için
Arapça harfleri öğrenmek gerekmektedir… Osmanlıcanın zorunlu ders kapsamına
alınması zorunluluk ifade eden bir durum değildir ve yanlış bir karar
olacaktır... Proje üretip, kanun çıkarıp halka dayatarak bir yerlere
varılamayacağını 80 yıllık Cumhuriyet tarihinde iyi öğrenmiş olmalısınız?
İlahiyatlarda bile yeterli düzeyde verilmeyen
Osmanlıca dersinin liselerde zorunlu kılınması doğru değildir… Eğer Osmanlıca
ille de zorunlu kılınacaksa bence liselerde değil de tüm üniversitelerde ve
üniversitelerin her bölümünde zorunlu ders yapılmalıdır…
Birilerinin ana dilde eğitimi dillendirdiği bir
ortamda, barış sürecine adım atılmak istendiği bir ortamda Osmanlıcanın zorunlu
ders kapsamına alınması kışkırtmacılık değilse basiretsizliktir… Eğer ölü
diller kapsamında değerlendirilen Osmanlıca, zorunlu ders haline gelecekse
yaklaşık 20 Milyon insanın dili olan Kürtçe’nin anadilde eğitim kapsamına
alınmaması haksızlıktır… Devletin güvenliği ve bekası hakların hak sahiplerine
iadesi ile olacaktır…
Eğer Osmanlıların kültürünü öğretmek, tarihi
belletmek için bu girişimde bulunuluyorsa Kürt milletinin tarihini, kültürünü,
edebiyatını öğretmek devlete bir borçtur… Beni yanlış anlayabilecek olanlar
için belirtmek isterim benim anadilim Kürtçe değil Arapçadır ama eğer hak söz
konusu olacaksa benim ana dilim insancadır… Osmanlıca Arapçanın canlanması
anlamına gelir… Ama bana göre haklar ve halklar arasına fark koyulmaz,
koyulmamalıdır…
Son olarak şu an için tüm liselere Osmanlıcanın
zorunlu ders kapsamına alınmasını doğru bulmuyorum ve etnik siyaseti kışkırtmak
olarak görüyorum… Rabbim hak yolda bizlere basiret, işlerimiz konusunda bize
azimet versin…
09. 12. 2014