Ey konuşup duran, yazıp çizen!
Duy sesimi!
Sakın yazdığın satırlar “satır” gibi kesmesin hakkı hakikati ve hakka olan ilgiyi…
“Ya hayır söyle ya da sus” diyen nebi aynı zamanda “ya hayır yaz ya da yazma” diyor değil mi?
“Hayır” nedir biliyor musun?
“Hayır”; iyi olan her şeyi söylemek, iyi olan her şeyi vermek, iyi olan her şeyi yazmak, iyi olan her şeyi yapmak değildir sadece…
Ya nedir?
“Hayır”; yerinde, zamanında ve kıvamında ne gerekiyorsa söylemek, vermek, yazmak ya da yapmaktır…
Ne olur! Ne olur!
Yazmak için yazma… Yazman gerektiği için yaz… Sözleri de uzatma, özet yaz… Uğraştırma insanları, çalma zamanlarını… Unutma! Bir insanı gereksiz yere söz yağmuruna tutmak zaman hırsızlığından başka değildir… Kişinin zamanını çaldığın için hırsız sayılırsın…. Zaman hırsızı… Nasıl olsa insanların vakti bol diye sende zamanlarını boş yere almaya kalkma… Alman gerektiği zaman, alman gerektiği kadar al… Değilse hakka girmiş olursun…
Hayata söyleyecek sözün varsa yeri gelmişse söyle ama kıvamında söyle… Sözlerini eğip bükme… Bilmeceye döndürme… Ölçülü ol, ölçüyü kaçırma… Unutma! Sen bir ölçüye göre var oldun… Nasıl ki bir ilacı, normal zamanda çocuğa ya da hasta olmayana vermek yarar yerine zarar veriyorsa işte o gibi iyi sözler de; zamanı gelmemişse, zemininde söylenmemişse, kıvamında ifade edilmemişse sıkar… İnsanların aç olduğu, muhtaç olduğu şeyleri söyle, yaz…
Unutma! Sözün en güzeli Kur’an’dır… Kur’an bile toplu bir halde inmedi… İhtiyaca binaen peyderpey indi...
Unutma! Sözü söylemek değil, sözü işlemek önemlidir… Yazı yazmak değil, yazıyı beyinlere, yüreklere indirmek önemlidir… “Onlar öyle mü’minlerdir ki; boş, faydasız ve umarsız söz, fiil, kişi ve düşüncelerden yüz çevirirler”
Mü’min’ün Süresinin ayetini unutma!
Hakikat, birilerine hoş gelsin diye sakın yamultma…
Cahit Karaalp
24 Şubat 2013
Kızıltepe