Seçimlerde iradesini layığı ile ortaya koyamayan halk, başka iradelerin yönetimine mahkûm olacaktır… Reklamlar, propagandalar, vaatler, korkutmalar, teşvikler ve medyatik yönlendirmeler halkın iradesini yanlış yöne kaydırır… Halk seçimini, hiçbir korku, tesir ve teşvik altında kalmadan özgür ve özgün bir şekilde yapabilmelidir…
Seçime giden halk; ırka, ideolojiye, mensubiyete, cemaat yönlendirmesine bakmaksızın icraatlara ve hizmetlere oy verdiğinde emaneti ehline teslim etmiş olacak ve kararında isabetli davranacaktır… Halk, iradesini doğru kullandığı sürece saygı duyulmayı hak edecektir… Değilse her türlü saygısızlığı oy verdiği yerden görecektir… Halk, iradesine sahip çıkmadığında içte olduğu gibi dıştada saygınlığını yitirecektir…
Halkın iradesi parayla satın alınmayacak kadar değerli ve pahalıdır… Kimi yerlerde halkın iradesini satın almaya kalkanların, oylara fiyat biçenlerin, seçime fikirle değil parayla girmeye yeltenenlerin, halkın iradesini satılık görenlerin, seçime gidenlerin paraya muhtaçlıklarını ve düşkünlüklerini kullananların halka ve halkın iradesine zerre kadar saygıları yoktur… Oyların para veya bir takım kişisel menfaat vaatleri ile alınması fikir namusuna, irade hürriyetine bir tecavüzdür…
Seçilenlerin seçenlerden seçkin olmadığı, seçilenlerin takvasına göre belirlenmediği, seçenlerin seçimlerini Allah için yapmadıkları, Oyların parayla alınıp satıldığı, hatır için kullanıldığı, kabile anlayışının hâkim olduğu, etnik milliyetçiliğin konuştuğu, dini duyguların istismar edildiği bir seçimde seçmenin iradesi sapmış ve yanlışa kaymıştır… Dolayısı ile böyle bir seçimde halk iradesi yara almış ve sandığa yansımamış demektir…
Halka hizmet adıyla yola çıkmış kimi siyasilerin, partilerinden bekledikleri teveccühü bulamadığı için soluğu başka partilerde almaları, bukalemun gibi girdikleri ortamın rengine bürünmeleri, halkın iradesini kullanmaya çalıştıklarını, halka hizmeti değil halkın omuzlarında yükselmeyi esas aldıklarını ve halk iradesini bir basamak olarak algıladıklarını göstermektedir… Kendi geleceği için halkın geleceği ile oynayanlar hiçbir zaman iflah olamazlar..
Siyaseti şantaj ve montajlarla şekillendirmeye kalkanların, seçimleri istedikleri mecraya çekmek için karalama kampanyasına başvuranların, hile ve desiselerle halk iradesini yanıltmaya çalışanların, halkı aldatanların, yalana ve yanlışlara çanak tutanların halk iradesine saygıları ve dolayısı ile saygınlıkları yoktur…
Halkın iradesi ile üç dönemdir başa gelen bir iktidarı düşürmeye çalışan paralel şer kuvvetlerinin, ülke güvenliğinin söz konusu olduğu konuşmaları deşifre etmesi halkın iradesine ne kadar saygısız olduklarını ve haince davrandıklarını anlatmaya yetmektedir… Halkın seçimini tanımayan paralel hainlerin hangi iradeyi tanıdıkları ve halkı hangi iradeye bağlamak istedikleri gün gibi ortadadır…
Seçim sonuçlarını direk etkilemek yoluyla herhangi bir değişikliğe gidemeyenler; seçime giden yolda halkın iradesini değiştirmeye, yönlendirmeye çalışarak seçimlerde özgün ve özgür bir milli iradenin tecelli etmesini istemezler… Halkın irade tacizcilerini, irade rüşvetçilerini ve irade despotlarını cezalandırması için seçimler birer fırsattır… Bu fırsatı irademizin özgürlüğü, geleceğimizin aydınlığı adına iyi kullanmalıyız…
28. 03. 2014