Aslında bu ülkeye huzurun gelmesi çok kolay… Nasıl mı?
Öncelikle Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı makamından istifa edecek… Siyasetten tamamen çekilecek… Davutoğlu, AK Partiyi fesh edecek ve Başbakanlıktan ayrılacak… Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı, Bahçeli Başbakan, Demirtaş İçişleri Bakanı, Kamalak Dışişleri Bakanı, Hakan Şükür Adalet Bakanı, Perinçek Savunma Bakanı, Haydar Baş Maliye Bakanı, Cem Uzan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, Yaşar Nuri Öztürk Diyanet Bakanı yapılacak… Devleti bu adamlar yönetecek, yönetim renkli olacak… Dolayısı ile devlet yönetimine farklı kesimlerin katılımı sağlanmış olacak…
Bu devlet yönetimi büyük ihtimalle ilk iş olarak Mavi Marmara ve “One Minute” olayından dolayı kırdığımız kadim dostumuz(!) İsrail’den özür dileyecek, Filistin meselesini kaderine terkedecek, Suriyeli mültecileri ülkelerine geri gönderecek, Esed’ten özür dileyip ittifak edecek ve muhalifleri bitirecek… Türkiye bölgede iddialı olmayacak, bölgede ABD ve İsrail’in Sözcülüğünü ve jandarmalığını yapacak…
Çökmeye yüz tutmuş Kemalist rejim yeniden diriltilecek… 28 Şubat hortlatılacak… İmam Hatipler azaltılacak, din dersleri azaltılacak, ilahiyatlar kapatılacak, başörtüsü yasaklanacak, devlet dairelerinden dinciler temizlenecek… Dağlara “Ne Mutlu Türküm Diyene” yazdırılacak, her sabah yaz-kış Kürt-Türk-Arap her çocuğa “Andımız” okutulacak, okullara kitaplar dağıtılmayacak, öğrenciler okul döneminde ders kitaplarını masalarında bulmayacak bir ay boyunca ikinci el kitapların peşinde koşacak…
İlaç kuyrukları yeniden başlayacak, büyük projeler durdurulacak… Hastanelerde hastalar rehin tutulacak, dernek-vakıf mallarına el konacak, İMF’den borç üstüne borç alınacak, batılıların emrinde iş yapan medya organları güçlendirilecek, televizyonlarda ahlaka muğayir yayınlar yapılacak… “Biri Bizi Gözetliyor” programları ve “Aşkı Memnu” filmleri ile ahlaksızlık yaygınlaştırılacak…
Devletin tüm kademeleri eskide olduğu gibi Fethullahçılara verilecek, adli makamlar Fethullahçı ekibe tevdi edilecek, emniyette paralel yapılanmaya göz yumulacak… Tutuklama ve yargılamada hukuk değil cemaat hukuku konuşacak, memur alımı sırasında sorular çalınacak, bankalar boşaltılacak, ihaleler satılacak, Türk parası değer kaybedecek, devlet destekli projeler paralelcilere verilecek…
Eski derin devlet harekete geçirilecek, Jitem canlandırılacak, Cunta güçlendirilecek, Askeri vesayete boyun eğilecek, karanlık döneme girilecek, faili meçhuller arttırılacak, dinci partiler kapatılacak, dindarlar içeri alınacak, İrtica ile mücadeleden taviz verilmeyecek… Öcalan salınacak, HDP’nin lideri olacak…
Kısaca devlet satılacak, vatanın bölünmesi için zemin hazırlanacak, PKK ile mücadele gevşek tutulacak, cepler dolacak, hazine boşaltılacak, birkaç yıl sonra devlet çökecek, memur maaşları ödenemez hale gelecek, bin yıllık esaret başlayacak, izzetimiz bitecek, vizyonumuz kaybolacak, ideallerimiz sona erecek… YANİ TÜKENECEĞİZ…
Böyle olsun istemiyorsak o zaman AK Partiye bir dönem daha tek başına iktidar hakkı vermeliyiz… Tek başına iktidar olsun diye çalışmalıyız… Her bir AK Parti gönüllüsü başka partilere oy verenleri ikna turuna çıksın, en az 10 kişiyi AK Patiye oy atması için ikna etsin… Kendimiz vekil olacakmışız gibi çalışmalıyız… Değilse bu gemi çökerse hepimiz batarız… Artık adaylara değil AK Partinin dünya çapındaki vizyonuna bakmalı ve ümmetin, devletin istikrarı ve istihbarın yıkılması için çalışmalıyız…
Haydi, kardeşim kan akmasın, vatan parçalanmasın, İslam’a yasak konulmasın diye ayağa kalk… Şeytani hesapları yak…
27. 09. 2015