Seçimler sonuçlandı. Günlerdir beklenen oldu ve
neticeler ortaya çıktı. Aday olduğum için kısa bir değerlendirmeyle Kocaeli
milletvekili seçilmemin anlamına vurgu yapmak istiyorum. Kocaeli sonuçları
Batıda bulunan bir ildeki HDP başarısı adına çok önemliydi, büyük bir merakla
bekleniyordu. Kürt illerindeki başarıdan daha farklı bir anlam taşıyordu, çünkü
bu, barış için bir adım olacaktı. Görmezden gelinen, hasıraltına itilen sorunun
her yerde çözüm istediğini gösterecekti. 7 Haziran’da hak edilen bir başarıdan
sonra 1 Kasım'da HDP Kocaeli milletvekilliği kaybedilmişti ve 24 Haziran'da ne
olacağı merakla bekleniyordu. Sonunda demokrasi kazandı.
Bu başarı en başta Kürt ve Türk halklarınındır.
Kürt halkınındır çünkü onlar hep "barış" istediler. Kimlikleri reddedildi,
seslerini duyan olmadı, yine "barış" istediler. Kan ve gözyaşı
kapladı ortalığı, ağızlarındaki en önemli kelime yine "barış"tı.
Yerlerinden, yurtlarından, köylerinden edildiler ama ağızlarındaki tek kelime
hep "barış"tı.
Kürtlerin hep hakkı yendi ama bir gün bile
diğerlerinin hakkını yeme peşine düşmediler. Onurlu ve ilkeli bir
"barış" dediler. Asıldılar, kesildiler, biçildiler ama boyun
eğmediler ve hep "barış" dediler.
Bugün barış isteğinin tüm dayatmalara, baskılara
rağmen galip geldiğini görüyoruz. Kürt halkı bugün bu toplumda barışın en
önemli lokomotifi olduğunu gösterdi. Bütünleştiren, kucaklayan, kuşatan oldu.
Çözümün adresini TBMM olarak gösterdi. İnanıyorum ki bu sonuçlar siyaset
alanını genişletecek ve çözümün, demokrasinin, barışın önü açılacaktır.
Türk halkı da kazandı. 40 yıldır hamasetle
sürdürülen bir savaşın kandırılanı olmadığını gösterdi. HDP'ye oy verenler
sadece Kürtler değildi. Demokrat Türklerin de önemli bir tercihiydi HDP. Türk
halkı da "barış" dedi. Çocuklarının ölümüne artık "hayır"
dedi ve diyecek.
Bu bitmez,
tükenmez çatışmanın, kanın ve gözyaşının bir sonu, çözümü olması gerektiğini
vurguladılar.
Kazanan aynı zamanda Türk halkıdır, çünkü
yöneticilerinin her konudaki dayatmalarına olduğu gibi kan ve gözyaşına da önemli
bir itiraz yaparak ağırlıklarını koydular.
Tüm baskılara, dayatmalara, cezalara rağmen "
Çocuklar ölmesin, analar ağlamasın " diyenler kazandı. Hayatım boyunca hep
adaletten ve insan haklarından yana oldum. Her farklı kesim için insan hakları
dedim ve sonunda siyasi konjonktürün gereği olarak yüzbinlerce kamu emekçisinin
başına geldiği gibi işimden ihraç edilerek cezalandırıldım. 28 yıllık hekimlik
hayatımda hep yaşamdan yana gayret gösterdim. Emekli olmayı düşünmediğim insan
hakları savunuculuğu görevimden dolayı ise cezaların her türlüsüne
çarptırıldım. İşimden, yerimden, yurdumdan edildim. Ancak sonunda, zalimlerin
iş birliğiyle ekmeğimin kesildiği, uzaklaştırıldığım Kocaeli ‘ye milletim beni
tekrar geri getirdi. Bu, şahsımın değil, tüm mazlumların zaferidir. Barış
talebinden vaz geçmeyen Kürdün, Türkün zaferidir. Aylardır umut dolu bir habere
hasret KHK'lıların zaferidir. Her farklı kesimden KHK'lı sadece Kocaeli'de
değil, bulundukları ilde de bir KHK'lının milletvekili adaylığını
destekleyeceklerini, aday olduğum partiye desteklerini vereceklerini söylediler
hep.
Kazananlara devam edelim. Kimin ve niye
kazandığının açıklanması önemli bir kazanan daha var. OHAL ve KHK mağdurları...
Erdoğan'ın keyfi emirlerince işlerinden edilen, hukuksuz, vicdansız kararların
mağdurları... Bir anda işlerinden sorgusuz, sualsiz ihraç edilen KHK mağdurları
bu seçimi hasretle bekliyordu. 2 yıla yakındır tüm insani ve hukuki yardım
talepleri zalimce bastırılmıştı. Yöneticiler, ellerinde tuttukları tüm
imkanlarla KHK'lıları "vatan haini", "terörist" ilan
etmişti. Bir sosyal ölüm ve sivil lince uğratıldılar sürekli. OHAL döneminin
inanılmaz hukuksuzlukları, vicdansızlıkları sonucu çaresizliğe düşüp intihar
edenler de oldu. Ne seslerini yükseltebildiler ne de onları duymak isteyen bir
çoğunluk oldu, kaderlerine terk edildiler. Bugün onlar da gücünü gösterdi ve
cevaplarını verdiler. Bilsinler ki kazanmamızın simgesel anlamı çok büyüktür.
Kamu görevinden men edilen onlar gibi birisi yüzbinlerce kişinin oyuyla, yani
zulmedene rağmen milletin müdahalesiyle temsiliyet ve karar noktasına
gönderilmiştir. OHAL'in kaldırılması ve KHK'ların tümden iptalini gündem etmek,
ilk işimiz olacaktır.
Kazanan tüm ezilenlerdir. Türkler, Kürtler,
azınlıklar, kadınlar, emekçilerdir, hakkının iadesini bekleyen KHKlılardır. Tüm
ezilenler bilsin ki bu bir onur madalyasıdır ve ve bunun gereğini yapacağım,
yapacağız. Bu, tüm ezilenlerin teslim ettiği bir emanettir ve kutsaldır.
Hekimlik hayatımda nasıl ki hastalarımı bir Allah emaneti görmüşsem milletimizi
de öyle göreceğiz. İnsan hakları hayatımda nasıl ki ayrım yapmadan tüm ihlale
uğrayanların yanında olmuşsam şimdi de tüm gücümle bunu devam ettireceğim. Benim
için değişen bir şey olmayacak. Sivil toplumda yaptığıma TBMM'de devam
edeceğim. Kazanamasaydım aynı işe sivil toplumda devam edecektim.
Millet bize ağır bir sorumluluk yüklemiştir. En
önemli emanetini teslim etmiştir. Verdiği destek başımızın tacıdır, gereği
yerine getirilecektir inşaallah. Bunun için demokratik katılım önemlidir,
uyarılar, eleştiriler, yol göstermelerle işimizi yapacağız. Milletimizin
istediğini alıp, götürüp milletin meclisinde dile getirmek boynumuzun borcudur.
Sadece HDP'ye oy verenlerin değil, tüm milletin vekili olduğumuzu biliyoruz ve
bunu göstereceğiz.