NİFAK İTTİFAKA ENGELDİR

Nifakın panzehiri iman, takva ve ihsandır…

 

 

 

Bir şehrin geleceğini ileri gelenleri belirler… Kişisel hesaplarını şehrin hesabının üzerinde tutanlar lider olmayı hak etmezler… Bir memleket eğer küçük hesaplar peşinde koşan, bencil ve basiretsiz kişilerin eline kalmışsa o memleketin geri kalması kaçınılmazdır…

 

Erdemli şehirler erdemli kişilerin eli ile gerçekleşir… Bunun için liderler paralı ve hatırlı insanlardan değil takvalı ve akıllı insanlardan seçilmelidir… Liderini iyilerden seçmeyen hiçbir memleket şikâyet hakkına sahip değildir… Medine bize modeldir…

 

Abdullah bin Übey bin Selül’ü bilirsiniz… Tarihte münafıklığın başını çeken bir şahıs… Ama şahsiyeti olmayan, karakteri bozuk biri… Hz. Peygamber(S.A.V) Medine’ye gelmeden önce Medine’nin lideri olma hesabını yapıyordu… Hz. Peygamber Medine’ye gelince liderlik hesabı suya düştü… Artık Medine’nin liderliğine değil münafıkların liderliğine soyunmuştu…

 

Hz. Peygamberin Medine’de başı çekmesi ile birlikte menfaatleri elden gidenlerin oluşturduğu münafıklar komitesinin başkanlığına Abdullah bin Übey bin Selül getirilmişti… Medine artık yeni sahnelere hazırlanıyordu… Medine’de Hz. Peygambere kadar olan “kabile çekişmeleri” artık “iman ve nifak” arasında gerçekleşiyordu…

 

Dışardan Mekke’den gelen Hz. Muhammed’in Medine’de lider olmasını, Medine’nin iplerini eline almasını, istediği gibi at koşturmasını kabullenemeyen kişiler, karakteri bozuk Abdullah bin Übey’in etrafında birleşiyorlardı… Medine’nin bir bütün olarak Hz. Peygamberi kabul etmesi, onu bağırlarına basmaları, her dediğini yapmaları gün geçtikçe münafıkları rahatsız etmekteydi…

 

Münafıklara görünen çıkar yol şehirde ikilik çıkarmak ve bu yolla kendilerine iktidar yolunu açmaktı… “Medine bizimdir, biz bu şehrin sahipleriyiz dışardan gelmiş el insanı bizi yönetmeye kalkamaz” diyorlardı… Hz. Peygamberin girdiği her savaşın yenilgi ile sonuçlanmasını bekliyorlardı…

 

Düşündükleri Medine değildi kendi gelecekleri… Kendi gelecekleri için Medine’yi tehlikeye atmaya hazırlardı… Hz. Peygamber aleyhine görünen her fırsatı değerlendiriyorlardı… Ama her zaman tuzakları boşa çıkıyor Allah oyunlarını bozuyordu…

 

Medine artık eski çalkantılı günlerini geride bırakmıştı… Huzur ve istikrar şehri olmuştu… Çünkü artık liderliği almak için Medine’yi karıştıran Abdullah bin Übey’in etkisi bitmişti… Oğlu dahi kendisinden yana değildi…

 

Abdullah bin Übey sarsılan otoritesini gördükçe azgınlaşıyor ve hırçınlaşıyordu… Bir savaş dönüşünde izzetli olanlar zelil olanları Medine’den sürecektir diyerek tehditler savurdu… Mekke’den gelen ve Medine’de baş çeken isimlerin sürgün edileceğini ima ediyor hatta alenileştiriyordu… Ancak bilmediği bir şey vardı nifak zelil, iman izzetli idi…

 

Tuzağı tutmadı, vadini gerçekleştiremedi… Çünkü her hesabın üzerinde ilahi bir hesap vardı… Medine’den sürgün edilecek olan Hz. Peygamber değil bizzat kendisi olacaktı… Ama Hz. Peygamber affetti… En son Abdullah bin Übey hastalandı ve öldü… Şehirden kovmak istediği peygamber ise Medine’de yoluna devam etti…

 

Münafıkların başı geberdi gitti ama münafıklık bitmedi… Tıpkı şeytanlık gibi… Dolaşmaktadır şehirleri, karakterleri… Nifak hastalığı yaygın ve etkin ne yazık ki… Medine’de Abdullah bin Übey başka şehirlerde başka isimler hepsinin karakterleri birbirine benzer…

 

Nifak hastalığına yakalananlarda hep aynı söylemler: “Ya ben ya hiç” derler, burası bizim bizden başkasına yer yok söylemindeler… Kendilerini yerli dışardan geleni yersiz zannederler… Yarayı iyileştirmek yerine yaraya tuz ekerler… Kendilerini bulunmaz zannederler… İhaneti sadakat görürler… Kurdukları tuzaklarla sonlarına doğru ilerlemekteler…

 

Nifak çetelerinden kurtulanın tek yolu Muhammedi duruşa destek olmaktır… Muhammedi duruşu yalnız bırakanların son bulacakları muhakkaktır… Nifakın etkin olduğu her şehrin batması haktır…

 

Unutmayın!

 

Nifakın panzehiri iman, takva ve ihsandır…

 

Bize düşen ne pahasına olursa olsun her şart ve ahvalde, her zaman ve zeminde imanı güçlü kılmak için ehli nifakı bertaraf kılmaktır…

 

Unutmayın!

 

Nifak ittifaka engeldir…

 

01. 01. 2017

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 357

YORUMLAR (5)

One Minute nin bir tiyatro olduğunu bildiğin halde bunu gerçekmiş gibi savunuyor, AKP ye oy istiyorsun. Al sana ``One Minut`` . Bu en güzel günler. AKP, BOP projesi gereği iktidar (muktedir değil) yapılmış bir partidir. Biliyor olmalısın ki, BOP Projesi sömürünün devamı ve İsrail`i emniyete alma projesidir. AKP nin görevi, İSRAİL`i bu halka sevdirmektir. Ama inşaallah başarmayacaklardır (özellikle emperyalizmin 37 yıldır başarmadıkları gibi)...04.05.2016 11:21
Son peygamberin örneği duruken, niye Hz Yusuf`u örnek veriyorsunuz? Darunnedvenin seni kral yapalım önerisini reddeden Resulullahın örnekliğini niye gizliyorsun. Erdoğan size, Demirel`in nurculara yaptığını yapacak. Uyanıncada iş işten geçecek. Göreceksiniz...04.05.2016 11:07
``Artık Kürt halkını dışlayan, PKK’nın güçlenmesine zemin hazırlayan eski devlet yok… Kürtleri kardeş sayan, eski Türkiye döneminde gasp edilen Kürt haklarını birer birer veren, Kürt ve Türk vatandaşları arasında ayırım yapmayan bir devletimiz var…`` yuh! İnsan bunu yazarken biraz utanır be! uzayda mı yaşıyor bu ``sözüm ona müslüman`` yazar? evet , tam bir saray yağdanlığı!15.09.2015 02:38
Kendi halkının yaşadığı zulme kör bakan,sistem ağzıyla konuşan ve ayan beyan ``saray yağdanlığı`` yapan bir yazı(yazar) olamaz! Yazık... 15.09.2015 02:35
ama o bir peygamber allah onu 7 yıl civarında bırakmış o normal insan değil ki28.06.2015 19:41

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.