Dün Diyarbakır’da ABD Adana Başkonsolosluğunun Sur Belediyesinin iftar çadırında vereceği iftar yemeği protesto edildi ve istenmeyen görüntülerle eylem sona erdi… Yaşanan gerginliğin üzerine ABD Adana Başkonsolosu basın açıklaması düzenledi ve yapılanları “çapulculuk” olarak niteledi…
Dünyada ABD’nin estirdiği terörü “demokrasi yürüyüşü” olarak gören ABD Başkonsolosu, Filistin’i bombalayan ve yüzlerce insanın ölümüne yol açan İsrail hakkında ise günlerdir tek kelime etmemiştir… ABD’nin Orta Doğu’daki yavrusu İsrail’in, Ramazan ayında İslam dünyasının yüreğini dağlamasına sessiz kalan ABD Başkonsolosu Diyarbakır’da yaşanan öfke patlamasına, hiç utanmadan, şerefsizce ve haysiyetsizce “çapulculuk” diyebiliyor…
Başkonsolos, protesto edilen iftar yemeği ile ABD olarak “Diyarbakır halkının örf ve inançlarına bağlı olduklarını göstermeyi amaçladıklarını” belirterek; gözümüzün içine baka baka alaylarını, yalanlarını ve kandırmalarını devam ettirdi… Eğer bu halkın inancına zerre kadar saygınız olsaydı, Filistin’in mazlum halkına İsrail Ramazan ayında bomba yağdırabilir miydi?
Suriye ve Irak’ta mazlum ve sahipsiz, ümmet yetimi Kürtleri İşid eliyle katlettirip suçu Erdoğan’a yıkan, Kürtlerin can düşmanı ABD mi Diyarbakır halkının inancına ve örfüne saygılı ve bağlıdır?
ABD başkonsolosu, sözlerine devamla “Diyarbakır’a demokrasi gelmesi için desteklerini devam ettireceklerini” söyleyerek şeytaniliğini gözler önüne serdi… Zaten şeytan bir ülkenin diplomatı şeytan olmazsa şaşardım… Şimdi sormalı değil mi bu ABD’li şeref yoksunlarına, düzenbazlara:
Siz değil miydiniz Irak’a demokrasi getirme bahanesi ile Saddam’ı deviren ve Irak’ı kan gölüne çeviren? Siz değil misiniz Irak’ta binlerce insanı katleden, Afganistan’ı yakıp yıkan? Siz değil misiniz demokrasiyi kendilerine kalkan yapıp ortalığa ABD korkusu salan, dünya üzerinde ABD imparatorluğu kurmaya çalışan?
Siz değil misiniz demokrasi ile başa gelen Mursi’nin devrilmesine ön ayak olan ve Sisi darbesine hiç tepki göstermeyen, Mısır’daki katliamları görmezden gelen? Siz değil misiniz Filistin halkına yıllarca kan kusturan İsrail’e arka çıkan ve seçimle başa gelen Filistin hükümetin tanımayan? Siz değil misiniz sizin kılıcınızı sallamayanı sallandıran?
Ey zalim ve haini ABD! Diyarbakır halkı zaten demokrasiyi yaşıyor… Halkın seçtiği belediye başkanları iş başında, milletvekilleri mecliste… Kabinedeki bakanların bir kısmı ise Kürt… Ey ABD senin hile ve desiselerine rağmen Türkiye’ye demokrasi geliyor, senin oluşturduğun derin devlet ve paralel devlet bitiyor… Ey ABD sen gittiğin yere felaket, ölüm, kan ve zulüm götürürsün… Senin girdiğin topraklarda şeytan cirit atar…
ABD Başkonsolosu, “geçen sene de Diyarbakır’da iftar yemeği verdiklerini ve hiçbir tepki ile karşılaşmadıklarını söylüyordu” açıklamalarında… Aslında Diyarbakır halkını sona getiren sebeplerin olduğunu istemeden bile olsa kendisi söylüyordu… Başkonsolos, kendine sormalı değil mi, neden geçen yıl olmayan tepki bu yıl gösterildi? Demek ki bir sebebi olmalı değil mi? Filistin’e saldırmanız ve bunun üzerine Diyarbakır’a gelip Müslümanlara sövercesine iftar vermeye kalkmanız tek sebep olarak yeter… Müslümanların içinde biriken öfkenin Diyarbakır’da patlaması normal değil mi?
Bu konuya tepkisiz kalmayan ve ABD zalimine bizimle alay etme imkânı vermeyen Diyarbakırlı tüm kardeşlerimizi kutluyorum… Diyarbakır’daki bu eylem tek bir camiaya mal edilemez… Zira Diyarbakır’daki yetmişin üstündeki STK’nın katılımı ile protesto gerçekleşti… Kimi İslami STK’lar eylemi böyle planlamadıklarını ve protesto eylemi planının dışına çıkıldığını söylemişler…
Her ne ise olan oldu ve yıkıp dökmek dışında protesto çok iyi oldu… Orada iftarın yaptırılmaması da çok iyi oldu… Diyarbakır halkına hizmet eden o çadır dağıtılmasa, yemekler dökülmeseydi daha iyi olurdu… Ama Filistin’de olan bitenin yanında bu olay bir hiçtir… Bu protestonun Filistin’de olan bitenin üzerinde gerçekleştiğinin görmemek herhalde körlük değil eşekliktir…
Eğer bu protesto eyleminde eleştirilecek biri varsa o da İsrail’in Müslümanlara kan kusturduğu bu sıcak atmosferde iftar vermeye kalkan ABD Başkonsolosudur… Çadıra yapılan saldırıları tasvip etmemekle birlikte eylemi gerçekleştirenlerin kutlanması gerektiğine inanıyorum… Zira biriken öfke daha büyük sonuçlar doğurmadı… Eylemcileri tepkileri ile tetikleyen ve uyarılara kulak vermeyen Diyarbakır Belediyesini ve BDP/HDP yönetimini de kınıyorum…
BDP mensuplarının gerçekleştirdiği eylemlere baktığınızda yüzleri kapalı elleri taşlı kişilerce kamu mallarına zarar verildiği, kaldırım taşlarının söküldüğü, iş yerlerinin camlarının indirildiği, otobüslerin yakıldığını görürsünüz… Ancak bu iftar programını protesto eyleminde ise kimsenin yüzü kapalı değildi ve zarar sadece çadıra verildi…
Ben bu eylemi Diyarbakır’dan dünya zalimlerine ABD ve İsrail’e verilen bir mesaj olarak okuyorum… Bu mesajda: “ Eğer bizi sona getirirseniz dünyanın hiçbir yerinde güvenliğiniz kalmaz… Amed’te(Diyarbakır’da) oyununuz tutmaz…”