• Ana Sayfa
  • »
  • HER GÜN YARIM SAAT KUR’AN’I OKU YA DA DİNLE

HER GÜN YARIM SAAT KUR’AN’I OKU YA DA DİNLE

Hani her insan dertlendiğinde, sıkıldığında, çıkış yolu aradığında bir sanatçıya sığınır, onun şarkılarını dinler, kendini orada bulmaya çalışır ya… İşte sen tüm sanatları var eden rabbine git, rabbine yanaş, rabbinle kaynaş… Böylece şeytandan, şeytanlaşa

 


 

Ey Müslüman kardeşim, hayatın sana yüklediği sorumluluklar, sorumlulukların getirdiği ağır yükler altında kalmışsın… Belin bükülmüş… Yüreğin daralmış… Aklın bulanmış… Yolunu şaşırmışsın… Bana öyle geliyor ki ne yapacağını bilmez bir haldesin… Allah’tan yardım beklemektesin…

 

Kalk… Aradığın, beklediğin yardım elinde… Kalk ve biraz Kur’an oku/dinle… Kulak ver rabbin sözlerine… Her gün en az yarım saatini ayır Kur’an’ı okuyup/dinlemeye… Kur’an’ı al belleğine… Kafa yor söylenenlere, verilen örneklere…

 

Kur’an sana ve senin durumunda olanlara indi… İnsanlığı bilen rabbin bilgisi Kur’an ile bize geldi… Bizi biz etmek için, bizi bizden edenleri def’ etmek için… Bize şeref, izzet vermek için geldi…

 

Ey kardeşim, uzaklara gitmene, psikologlar kapısında dert dökmene gerek yok… Gel ve acziyetini anla, Allah’ın kapısını dua ile tıkla, acziyetinin farkına vararak sana okunan vahyi ön yargısız algıla… Göreceksin o dinlediğin Kur’an her gün seni iyileştirecek, geliştirecek… Sen farkında olmadan Kur’an senin farukun, farkın ve batılla firakın olacak…

 

Hani her insan dertlendiğinde, sıkıldığında, çıkış yolu aradığında bir sanatçıya sığınır, onun şarkılarını dinler, kendini orada bulmaya çalışır ya… İşte sen tüm sanatları var eden rabbine git, rabbine yanaş, rabbinle kaynaş… Böylece şeytandan, şeytanlaşanlardan uzaklaş…

 

Hz. Peygamber Kur’an okumayı/ başkasından dinlemeyi severdi… Kur’an’ı okurken/dinlerken bazen gözlerinden yaşlar gelirdi… Ona sorumluluğunu anlatan kimi ayetleri sabahlara kadar tekrar ederdi… Geceleri kalkar Kur’an okurdu… Kur’anla, namazla kendini beslerdi… İlk inen Müzzemmil suresi bunu öğütlerdi…

 

Hz. Peygamber böyle yaparak kulluğunu desteklerdi… Şimdi ise bizim kulluğumuz can çekişiyor… Her gün şeytanları kendimize güldürüyoruz… İçimizde kopan fırtınalardan kaçıp Kur’an limanına sığınamıyoruz… Maalesef artık bizim sığınacak namazımız, okuyup etkilenecek Kur’anımız yok... Onun için yok oluyoruz, her gün şeytana yeniliyoruz, şeytan askerlerinin oyuncağı oluyoruz…

 

Ey Kardeşim; dirilmek, direnmek, kul olabilmek, Müslüman kalabilmek, şeytanlarla mücadele edebilmek için; zalimleri korkutmak, takva zırhını kuşanmak için kalk ve günün belli bir saatini Kur’an’a ver, Kur’an’a zamanını ver ki gece beslediğin kulluğun gündüz mücadele edebilsin…

 

Sana Kur’an okumayı/dinlemeyi tavsiye ediyorum… Kalbin ilacı, stresin şifası, ruhun cilası, bedenin sefası ondadır… Unutma, günde en az yarım saat ama her gün bunu yap… “Anlamasam da okuyup/dinleyeyim mi?” diye soracak olursan “evet kardeşim” gerekirse anlamadan oku/dinle… Ama anlamak için az da olsa gayret etmeyi ihmal etme…

 

Unutma kardeşim, Kur’an’ı okuyan/dinleyen dinlenir, demlenir, derlenir, kendine gelir… Çünkü Kur’an adamı kendine getirir… “Ey insan!” ile başlayan her hitap insanı kendine getirmek içindir…

 

Unutma kardeşim Kur’an okumak/dinlemek rab ile diyalog kurmaktır… Rab ile ilişkiyi her gün dokumaktır… Rabbi unutmamak için çırpınmaktır… Çünkü Kur’an sana rabbini, rabbin senden ne beklediğini ve insanların rablerine karşı görevlerini anlatır… Kur’an okuyup/dinlemeyen zamanla rabbinden uzaklaşır, rabbinden uzaklaşan ise fıtratına yabancılaşır…

 

Biz ne zaman kaybettik biliyor musun? Kur’an’dan uzaklaştığımız zaman… Kur’an’ın “kalk” emrini “yat” diye anladığımız, “oku” emrini “uyu” diye algıladığımız, Kur’an’ı sadece sevap almak için okuduğumuz, ölü kalplerimize değil de geçmiş ölülerimize okuduğumuz zaman kaybettik…

 

Yani Kur’an’ı dirilmek ve diriliş gününün bilincinde bir hayat sürmek için okumadığımız zaman kaybettik…

 

Bunun karşılığında neler kaybettik biliyor musun?

 

Kendimizi, değerlerimizi, samimiyetimizi, takvamızı, sevdamızı, şerefimizi, izzetimizi, gücümüzü, özgüvenimizi, birliğimizi, dirliğimizi, direncimizi, Allah katındaki derecemizi kaybettik… Bize teslim edilen emanetlere ihanet ettik… Şimdi kaybettiklerimizi kazanma vaktidir… Artık Kur’an’a dönüş vaktidir… Teslim olma ve her türlü tesnimi yıkma vaktidir…

 

14. 07. 2015

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 1312

YORUMLAR (5)

One Minute nin bir tiyatro olduğunu bildiğin halde bunu gerçekmiş gibi savunuyor, AKP ye oy istiyorsun. Al sana ``One Minut`` . Bu en güzel günler. AKP, BOP projesi gereği iktidar (muktedir değil) yapılmış bir partidir. Biliyor olmalısın ki, BOP Projesi sömürünün devamı ve İsrail`i emniyete alma projesidir. AKP nin görevi, İSRAİL`i bu halka sevdirmektir. Ama inşaallah başarmayacaklardır (özellikle emperyalizmin 37 yıldır başarmadıkları gibi)...04.05.2016 11:21
Son peygamberin örneği duruken, niye Hz Yusuf`u örnek veriyorsunuz? Darunnedvenin seni kral yapalım önerisini reddeden Resulullahın örnekliğini niye gizliyorsun. Erdoğan size, Demirel`in nurculara yaptığını yapacak. Uyanıncada iş işten geçecek. Göreceksiniz...04.05.2016 11:07
``Artık Kürt halkını dışlayan, PKK’nın güçlenmesine zemin hazırlayan eski devlet yok… Kürtleri kardeş sayan, eski Türkiye döneminde gasp edilen Kürt haklarını birer birer veren, Kürt ve Türk vatandaşları arasında ayırım yapmayan bir devletimiz var…`` yuh! İnsan bunu yazarken biraz utanır be! uzayda mı yaşıyor bu ``sözüm ona müslüman`` yazar? evet , tam bir saray yağdanlığı!15.09.2015 02:38
Kendi halkının yaşadığı zulme kör bakan,sistem ağzıyla konuşan ve ayan beyan ``saray yağdanlığı`` yapan bir yazı(yazar) olamaz! Yazık... 15.09.2015 02:35
ama o bir peygamber allah onu 7 yıl civarında bırakmış o normal insan değil ki28.06.2015 19:41

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.