Trabzon ili Çaykara İlçesinden, 19 Mayıs İlahiyat
Mezunu Turhan Yeşilçiçek yaşadığı ve ilmi çalışmalarını yaptığı Sakarya’nın
Akyazı ilçesinde Kalb krizi sonucu Hakkın rahmetine kavuştu…
“İnne lillah ve inna ileyhi raciun…”
Tanışalı bir yıl olmuştu daha… Çok içten ve samimi
biriydi… Facebook üzerinden tanışmış ve telefonlaşmıştık… Geçen sene
İstanbul’da görüşmüş, yemek yemiş, çay içmiş ve uzun uzun sohbet etmiştik…
Yılların dostu gibiydik… Ümmetin derdi ile dertlenir, İslami gelişmeleri takip
eder, İslam için atılan her adımda mutlu olur ve İslam düşmanlarına kin
kusardı…
“İçi dışı bir” derler ya işte aynen öyle biriydi…
Sözünü sakınmaz, tabiri caizse “deli dolu” biriydi… Hayat şartları onu
yıpratmış ama dava adamlığından koparamamıştı… Hala gençlik dönemindeki
heyecanını kaybetmemişti… Tanıdığı tanımadığı herkese bildiği gerçekleri
anlatıyordu… Aykırı fikirlerine rağmen çevresinde oldukça sevilen biri idi…
Zaman zaman benimle telefonda dertleşir ve “ne olacak hocam böyle” derdi…
Farklı bir insandı onurlu ve dik duran bir
abimizdi… Çok mütevazı biriydi… Okuyan, araştıran, yazan biriydi… Hurafelere,
yalanlara, yanlışlara, din bezirgânlığına karşıydı… Hem sinema hem de ilim
alanına ilgiliydi… Turhan abi farklı bir Kur’an tercümesi üzerinde çalışıyordu…
Gizli köşelerde kalmış bir Kur’an aşığıydı… Çalışmalarını yayınlamasını
özellikle ben istemiştim, sağolsun beni kırmamıştı…
Tefsir alanında basılmamış çok güzel çalışmaları
vardı… Çalışmalar düzeltilmeyi bekliyordu… Zaman buldukça düzeltip “Hâkimiyet
Haber”de yayınlıyordu… En son bana incelemem için “Adiyat suresini”
göndermişti… Bayramın üçüncü günü görüştük… Yine o canlı ve candan konuşması
ile telefonu kapatmıştık…
Nerden bilebilirdim ki bu konuşmamızın son konuşma
olduğunu… Bilsem kapatmazdım telefonu… Meğer telefonumdan bir gün sonra kalp
krizi sonucu vefat etmiş… Ben ise bu gece vefat ettiğini haber aldım… Face
üzerinden okuyunca önce internet şakası sandım, inanmadım… İnanamadım… Sonra
Hâkimiyet Haber’e bakınca haberin doğru olduğunu öğrendim…
Ne zaman göçeceğimiz belli olmayan bu dünyada bir
garip gibiydi ve bu güzel insan ardında güzel bir nam bıraktı ve ebede yol
aldı… Rabbim sana rahmet eylesin… Rabbim seni cennetinde ağırlasın… Rabbim
senin ailene sabırlar versin… Turhan abim! Hayatta kendilerine doyamadığım,
ölümlerini hiç beklemediğim, ölümlerini duyduğumda sarsıldığım üçüncü insansın…
Turhan abim! O güleç yüzün, o hamiyetin, gayretin,
samimiyetin, insanlığın, cana yakınlığın, fedakârlığın ve davaya bağlılığın
hiçbir zaman unutulmayacak… Amel defterin bu güzel hasletlerle süslenecek…
Dünyanın ayağına serdiği imkânları tepmen, bir ömür zorluk içinde yaşamayı
haksızlıklara tercih etmen, bir haram lokma yememek için çırpınıp durman asla
unutulmayacak…
Turhan abim! Biz sana ve tevhid için yaptıklarına,
gayretlerine şahidiz… Biz senin muvahhid bir mümin ve mücahid olduğunun
şahitleriyiz… Biz senin bu din için hiç durmadığını ve susmadığını Allah
katında ikrar edeceğiz… Yolunu, davanı ölüm bizi buluncaya dek sürdüreceğiz…
Hedeflediğin Kur’an tercümesini, mealini inşallah biz yazacağız… Ruhun şâd
olsun güzel adam… Ruhun şâd olsun hayırlı insan…
Bu kaçınılmaz son elbette bir gün bizleri de
bulacaktır… Rabbim bu dünyada bir araya gelemeyen bizleri, inşallah tevhid
davasının öncüleri ile peygamberler, sahabeler ve şehitler ile cennet
bahçelerinde buluşturur, bizleri Turhan abi gibi değerli kardeşlerimizle bir
araya getirir…
Ey zorluklar adamı, ey kalbi duruncaya kadar Allah
için durmayan adam mekânın cennet olsun inşallah… Bizleri de sizin bize miras
bıraktığınız yolda daim kılsın inşallah…
02. 08. 2014