Kürdistan toprakları AK Parti öncesinde ve AK
Partinin iktidar olup muktedir olamadığı dönemlerde ciddi sıkıntılar yaşadı…
Bölge halkı 30 yılı aşkındır tedirgin bir yaşam sürüyor…
PKK, derin devlet ikilemi arasında gidip gelen
Doğu ve Güneydoğu halkı AK Partinin muktedir olduğu dönemde rahat bir nefes
aldı… Kısa bir zamanda bölge kalkındı… Ekonomik büyüme bölgenin nereden nereye
geldiğini göstermektedir… Bölgenin 10 yıl önceki hali ile şimdiki hali arasında
büyük bir fark var… Bu fark devletin bu bölgeye yatırım yaptığını göstermeye
yeterdir…
Barış süreci ile bölge halkı ekonomik kalkınmanın
sevincini yaşarken terör örgütü PKK ise halkı iç savaşa sürüklemenin plan ve
hazırlıklarını yapmıştır… Bölge halkı hükümetin yatırımlarını görmeyecek kadar
nankör değildir… Yapılan okullar, hastaneler, yollar, havaalanları,
üniversiteler, sosyal yardımlar, yatırımlar ve daha birçok icraat devlet halk
bütünleşmesini önemli bir boyuta getirmiştir…
Bu dönemde Kürt Dilinin üzerindeki baskılar sona
ermiş ve Kürt Dili alanında Kürt Dili Enstitüleri açılmış, Kürtçe Eğitim veren
özel okul izni verilmiş, Kürtçe seçmeli ders konulmuş, Kürtçe yayın yapan TV ve
radyolara izin çıkarılmış, Kürtçe propaganda yapılması sağlanmış bunun gibi
birçok önemli adımlar atılmıştır…
Böylelikle PKK’nın Kürt halkını kışkırtmak için
kullandığı eski dönemin haksız uygulamalarına son verilerek PKK’nın elinde
propaganda aracı bırakılmamıştır… PKK halkı yeniden kazanmak, mazlum ve mağdur
edebiyatı yapmak için her fırsatı hem devlet hem de Müslümanlar aleyhinde
kullandı…
PKK İşid’in gayri İslami uygulamaları İslam’a mal
ederek sakal bırakan herkesi, çarşaf giyen her mümin kadını hedef göstermiş ve
Kobani eylemleri bahanesi ile Müslümanlara yönelik linç kampanyası
sürdürmüştür… Bu süreçte masum onlarca can şehid oldu, Şehid Yasin ve
arkadaşları hunharca, adice, kalleşçe PKK’lılar tarafından şehid edildiler…
Roboski katliamını devletin aleyhinde
kullananların Şehid Yasin ve arkadaşlarının şehadetleri konusunda PKK’ya hiçbir
söz söylememeleri, konuyu geçiştirmeleri samimiyetsizlik ve ikiyüzlülüktür… Biz
hem Roboski katliamının faillerinin ortaya çıkarılmasını hem de Şehid Yasin ve
arkadaşlarının katillerinin en ağır şekilde yargılanmalarını istiyoruz…
Görüştüğümüz PKK yanlısı öğrencilerin artık örgüte
güvenmediklerini, kullanıldıklarını, örgütün İslami değerlere ters düştüğünü
ifade etmeye başlamaları halkın bazı gerçekleri görmeye başladığını
göstermektedir… Bölge Müslümanlarına düşen görev ise bölge insanını sahiplenmek
ve PKK örgütünün halkın onuru ve şerefi ile oynamalarına izin vermemektir… Her
geçen gün bölge halkının sevgi ve ilgisini kazanan Hizbullah cemaati bölge
halkı için bir alternatif olarak durmaktadır…
Dikkat edin PKK, bazı şehirleri toptan hain ilan
etti… PKK, Demokratik seçimlerde gördüğü ilgi ve desteği aynı şehirlerde
silahlı eylemlerinde görememenin hayal kırıklığını yaşıyor… HDP ile PKK ciddi
bir yol ayırımında… Halk silahı değil demokratik mücadeleyi destekliyor… PKK
adeta şehir savaşları için halkı zorluyor, tehdit ediyor…
Kızıltepe, Batman, Siirt, Van, Ağrı vs. birçok
şehirde hayal kırıklığı yaşayan PKK kısa bir zaman içinde şehir savaşlarından
çekilecek… PKK son kozlarını oynuyor… PKK’nın şehirleri savaş alanı olarak
mesken tutması halkın örgütten kopuşunu hızlandırdı…
Halk Suriye’nin düştüğü halden ibret aldı… O
yüzden artık PKK sadece varoş bölgeleri karargâh ediniyor… Sur, Cizre, Silopi,
Nusaybin gibi şehirlerin de varoş yerlerine hâkimler… Bu da halkın rahatından,
ticaretinden ödün vermediğini ve vermeyeceğini göstermektedir… PKK yeni planında
hüsrana uğradı, mücadeleyi devlet kazandı…
Devlet bu süreci PKK aleyhinde, halk lehinde
kullanabilir… Devlet bölgede halkın güvenliğini sağlamalı, ciddi ve büyük
güvenlik önlemleri almalı, halkın mağdur edilememesi için ciddi yardımlar
yapmalı, halka devlete güvenebileceklerini göstermelidir… Bölgedeki İslami
sivil toplumları ile diyalog halinde olunmalı, İslami cemaatlerin istekleri
yerine getirilmelidir…
Devletin olmadığı yerde ne ar ne de namus kalır…
Terörün devam ettiği bölgede gelecek nesillere sadece sefalet miras kalır… Kürt
halkı, kendilerine kucak açan devlete koşmalı ve yurtlarını viraneye çeviren
dış güçlerin güdümünde hareket eden terör örgütünden uzaklaşmalıdır…
Kendilerinden olan, kendi inanç ve değerlerini savunan dernek ve cemaatlere
sığınmalıdır…
Kürt halkı bilsin ki devlet kan akıtmamak için,
sivil ölümlere meydan vermemek için elinden geleni göstermektedir ve her gün
şehid vermektedir… Bu süreçte suçlu sokağa çıkma yasaklarını getiren devlet
değil, hendek kazan, erkeklere etek giydiren, evleri okulları istila eden,
çocuk ve gençleri toplayarak özerklik komedisine başvuran PKK örgütü ve yan
kuruluşlarıdır…
Rus kâfirini ve dış güçleri sivil halk
katlediliyor diye göreve çağıran HDP ve PKK kürt halkının destekçisi değil olsa
olsa istismarcısıdır… Artık anladınız değil mi PKK ve HDP’nin derdi Kürdistan
değil KÜRKİSTAN’dır… Bunlar Kürdüm nerde diyenler değil kürküm nerde diyen
kurtlardan başkası değildir… Bize söylemek, size dinlemek, akledene icabet
etmek düşer….
19. 01. 2016