Son iki köşe yazımda Cumhurbaşkanlığı seçimi
sürecinde aktif olmadıkları ve pasif davrandıkları gerekçesi ile Ak Parti
Mardin İl ve ilçe yönetimleri ile milletvekillerini eleştirmiş, yerel
seçimlerdeki yenilginin sorgulanmaması ve değişime gidilmemesi konusundaki
rahatsızlığımı dile getirmiştim… Doğrusu yazılarıma cevap beklemiyordum… Çünkü
insanlar güçlü oldukları dönemde zayıf sesi duymazlar ya da aldırmazlar, bunun
için yazılanlar “okunur” ama “dokunmaz” sanmıştım… Yanılmışım…
Cumartesi sabahı beni bir Milletvekilimiz aradı…
Doğrusu beni arayan Sayın Vekilimiz daha önce de “oy satma ve satın alma”
konusunda yazdığım yazılardan dolayı beni aramış takdir ve teşekkürlerini
iletmişti… Sayın Vekilimizin beni arayıp takdir etmesinden daha çok, yerel
medyaya önem vermiş olması ve Mardin’in yerel medyasını takip ederek duyarlılık
göstermesi beni sevindirmişti…
Sayın Vekilimiz, telefonda son iki köşe yazımda
katıldığı noktaların olduğunu ancak bazı yanlışların bulunduğunu, bilgi
yanlışlığı ve haksız eleştiriler yaptığımı söyledi… Milletvekilimiz, yanlış
anlaşılmasın diye ismini zikretmemi istemediği için isim belirtmeden yazılarıma
verilen cevapları bir yazar sorumluluğu ile aynen vermek ve vebalden kurtulmak
istiyorum…
Zira yanlışta ısrar etmek şeytanlaşma belirtisidir…
Haksız tenkitleri geri çekmek, yanlış bilgilendirildiğimiz konuları düzeltmek
görevimizdir… Vekilimizin bu onurlu ve duyarlı duruşu karşısında bize düşen
görev; yanlışımızı kabullenmek, incittiğimiz isimlerden özür dilemek ve
yazıdaki eleştirilere kayıtsız kalmadıkları için kendilerine teşekkür etmektir…
Sayın Vekilimiz, Cumhurbaşkanlığı seçim
stratejisinin Genel Merkez tarafından belirlendiğini ve kendilerinin bizzat
Sayın Başbakan’ın talimatı ile mecliste yoğun bir tempo ile yasa çıkardıklarını,
gece gündüz, sabah akşam demeden Meclis çatısı altında çalıştıklarını,
yetişmesi gereken yasaların bulunduğunu, bu sebeple Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde milletvekillerinin aktif bir şekilde katılamadıklarını belirterek
benim, “milletvekillerinin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gereken önemi
vermedikleri, çalışmadıkları” eleştirimin yanlışlığını ortaya koydu, yanlışımı
düzeltti… Bu duyarlı davranışından dolayı Sayın Vekilimize teşekkür ediyor ve
haksız eleştirim için özür diliyorum…
Sayın Vekilimiz yazılarımda geçen
milletvekillerinin “ihale takibi” yaptıkları eleştirisinin de haksızca olduğunu
en azından kendi adına konuşacak olsa bile asla böyle bir şey yapmadığını, her
ortam ve platformda alnı ak bir şekilde kendini savunabileceğini, vekillik
yaptığı iki dönem süresince ihalelerle ilgilenmediğini, kimsenin bu konuda
kendisine böyle bir ithamda bulunamayacağını belirterek bu konuda yapılan
iddianın kanıt istediğini değilse iftira olacağını söyledi…
Doğrusu kendisi hakkında “ihale takipçiliği”
yaptığına dair herhangi bir duyum almamıştım ama kendisini de yazımda istisna
edemezdim, zira yanlış anlaşılabilirdi… Diğer vekillerimiz hakkında da bilgim
sadece duyumdan ibarettir ve vekilimizin dediği gibi iddia kanıt ister… Bu
duyumum belgelenmiş değildir zaten belgelenmesi de mümkün değildir… Zira gizli
kapaklı işlerin belgesi olmaz…
Ben bir yazar olarak kimi vekiller hakkında halkın
arasında konuşulanları dile getirdim, Sayın vekillerimizin kendileri hakkında
halkı aydınlatmaları ve ithamlara cevap vermeleri gerektiğine inanmaktayım…
Zaten yazımda “ihale takip etmekten(…) yerel
seçimlerdeki yenilgiyi değerlendirmeye zamanları kalmıyor olmalı ki (…)”
şeklinde bir ifade ile “ihale takipçiliği” konusunu duyum ve ihtimal babında
dile getirmiştim… Hiçbir vekil için, elimde kanıt olmadan ihale takipçiliği
yaptığını kesin bir dille söylemedim söyleyemem de…
Bu konudaki cümlelerimden rahatsız olan, kendinin
asla böyle bir şey yapmadığını ve yapmayacağını belirten, bu haksız ithamı
reddeden aksine, alınan ihalelerin hakkıyla eda edilip edilmediğinin takipçisi
olduğunu belirten ve bu konuda duyarlılık gösteren Sayın Vekilimizden özür
diliyor ve kendisine teşekkür ediyorum… Diğer vekillerimizin de kendilerinden
emin olmaları ve bu duyumları yalanlamaları halinde kendilerinden de peşinen
özür dilediğimi belirtmek istiyorum…
Paralel yapıya kulak veren, bakanlıktan istifa
etmesi istendiğinde Sayın Başbakan’a eleştiri yağdıran, Erdoğan Bayraktar
hakkında daha önceki yazılarımda “partiden ayrıldığını” yazmıştım… Sayın vekilimiz
bunun doğru olmadığını, Bayraktar’ın parti toplantılarına vs. çalışmalara
iştirak ettiğini söyledi, yanlışımızı düzeltmemize yardımcı oldu…
Diğer vekillerimizin de Cumhurbaşkanlığı seçim
sürecinde kendilerini eleştiren bizleri, aramasalar da yazılı bir açıklama ile
halkı bilgilendirmeleri gerekirdi… Medya mensupları ile yemek yemek, fotoğraf
çektirmek yerel medyayı dikkate almak değildir… İddialara sessiz kalmamak,
gerektiğinde sözlü veya yazılı cevap vermek, yazılan konuları yetkili yerlere
ulaştırmak sorumlu vekilliğin gereğidir…
Milletvekillerimizin sayın danışmanları, bu
konularda yerel medyayı taramalı ve yazılanlar hakkında vekilleri
bilgilendirmelidirler… Yazılanlar gazete sayfalarında, site köşelerinde
kalmamalı dikkate alınmalı ve gereği yapılmalıdır… Eğer yetkililer
sorumluluklarını kuşanırlarsa sorunların çoğu çözüme kavuşacaktır…
Sayın vekilimize bu davranışından dolayı teşekkür
ediyor ve haksız eleştirilerimden dolayı yazımıza kayıtsız kalmayıp bizi arama
zahmetine katlanan Sayın vekilimiz başta olmak üzere diğer vekillerimizden de
özür diliyorum… Rabbim bizleri yanlışını gören, düzelten ve doğrulara koşan
kullarından eylesin…
03. 08. 2014