Günlerdir saray sözünü duymaktan sıkıldım… Bazı
şeyleri söylemeliyim… Belki de Sayın Cumhurbaşkanı bunları konuşmaktan hayâ
ediyor… Cumhurbaşkanı; “böyle bir yer gerekli idi” diyerek kendini savunuyor
daha ileriye gidemiyor… Edep kültüründe büyümüş birinin Kılıçdaroğlu gibi
edepsizce konuşmasını beklemeyin…
Kılıçdaroğlu gibi bir edep yetiminin, hırsız bir
Genel Müdürün, şantajcı bir Genel Başkanın sözlerini kaleye aldığımdan
yazmıyorum bu yazımı… Milletin Cumhuruna “zihinsel engelli, akılsız”
diyebilecek kadar alçalan birine cevap yazmak, havlayan köpeği kaleye almak
gibidir? Doğrusu ana muhalefet/ana münaferet partisinin Genel Müdürünün bu
sözleri bana “it ürür kervan yürür” sözünü hatırlattı… Paralel şantaj çetesi
ile omuz omuza verip partisinin sabık Genel Başkanına komplo düzenleyen
birinden siz namus, haysiyet, insanlık, dürüstlük bekleyebilir misiniz? Ben
beklemem…
Bu cumhurbaşkanlığı sarayına neden bu kadar
takıldılar anlamıyorum… “Ülkenin bunca meselesi varken bu saray
neden yapıldı?” diyene sormak lazım. Bu ülkenin bunca meselesi bu saray
yüzünden mi çözülemiyor? Bu konudaki eleştirilere kulak veren biri zanneder ki
Erdoğan hiçbir şey yapmamış oturmuş bu sarayı planlayıp durmuş… El insaf be…
Erdoğan’ın bu ülkede yaptığı hizmetleri rüyalarımızda göremezdik… Eğer bir şey
başaramıyorsak bari iş yapan insanların başarılarını takdir etme başarısını
gösterelim…
Allah aşkına bu saray diye nitelenen yer Erdoğan
adına mı tapulanmış… Adam olun da halk sizi seçsin… Yok, sizin derdiniz başka
olmalı… Yoksa bu sarayda siz değil de Sayın Erdoğan oturduğu için
kıskançlığınızdan çatlıyor musunuz? Çatlamanızı şahsen istemem ölmenizi de
Allah korusun… Sizin muhakkak yaşamanız lazım ki daha da kahrolun, yaşarken
ölün…
Yıllardır temellendirmeye çalıştığınız cumhuriyet
rejiminin Müslümanların eline geçmesi size dünya cehennemi olarak yeter… Zaten
ahirette inşallah haliniz, ahvaliniz bin beter…
“Ka’be Arabın olsun Çankaya bize yeter” diyen zihniyete en güzel
cevabı Sayın Erdoğan verdi…
Artık
Çankaya tarih oldu… Kendinize başka bir kıble belirleyin, kıbleniz fesh oldu…
Behey Kemalist zihniyetin zavallı mensupları!
Oyununuz bozuldu diye kininizden gebermek üzeresiniz değil mi? Kininizle
geberin emi…
Erdoğan, bu Cumhurbaşkanlığını sarayı yeni
yapmadı, inşaatı yıllardır devam ediyordu… Erdoğan’ın elinde sihirli değnek mi
vardı, Cumhurbaşkanı olacağını nerden bilebilirdi ki burayı kendisi için yapmış
olsun… Belki o çatık kaşlarınızla desteklediğiniz çatı adayı kazanacaktı, o
zaman ne diyecektiniz? “Erdoğan kendi için yaptı ama oturmak nasip olmadı” mı
diyecektiniz…
Ben bir Müslüman olarak israfı tasvip etmiyorum…
Erdoğan; büyüyen Türkiye’nin ihtişamını göstermek için böyle bir yer yaptırmış
olabilir… Kendine mahsus bir yer yapmış değildir… Artık Türkiye’de kurumlar
yenileniyor, çağdaş gereksinimlere uyum sağlanıyor bence bunu bu kadar
büyütmenin arkasında başka saikler bulunmaktadır…
Eğer israf vs. den bahsedeceksek bugün birçok şeyi
sorgulamamız gerekiyor… Kime göre ve neye göre israf… Sayın Erdoğan’ın burayı
başka amaçlar için yaptığını düşünüyorum…
“Ka’be arabın olsun Çankaya bize yeter” diyenlerin seslerini kesti, kıblelerini ellerinden aldı…
Allah Kur’an’da helak edilen kavimlerin
diyarlarının mesken edilmemesini buyurur… Mustafa Kemal, İnönü, Bayar, Gürsel,
Sunay, Korutürk, Evren, Özal, Demirel, Sezer ve Gül Çankaya Köşkünü
kullandılar… İyilerini istisna ettiğimizde darbeci, din düşmanı, halk düşmanı,
dayatmacı, 28 Şubatçı, batı kuklası Cumhurbaşkanlarının ikamet ettikleri yerde
durmak istememiş, geçmişin izlerini görmek istememiş olabilir…
Halkı helaka sürükleyen, ülkeyi gerilim merkezine
dönüştüren eski günlerin merkezinde oturmaması Sayın Cumhurbaşkanının en doğal
hakkıdır… 28 Şubat kararlarının onandığı bir meskende oturmak istememesi ve
alternatif üretmesi bence takdire şayandır…
Zaten Cumhurbaşkanı olduğunda Mustafa Kemal
Başkenti değiştirmemiş miydi? Topkapı sarayını kullanmış mıydı? Başka sebepler
ileri sürecekler İstanbul düşman işgali altında idi vs. diyecekler… Değil
kardeşim değil siz bu savunularla sadece ilkokul çocuklarını kandırabilirsiniz…
İşgal bittikten sonra merkezi taşıyabilirdi…
Mustafa Kemal’in derdi eski izleri silmek,
geçmişle yüz yüze kalmamak idi.. Onun için Başkent değişti, Onun için Topkapı
Sarayını kullanmadı… Mustafa Kemal’den sonra geçmişin izlerine çizgi çeken
Sayın Cumhurbaşkanını bence kınamak yerine takdir etmek gerekir…
05. 12. 2014