İsrail terör ülkesidir, katildir, zalimdir,
işgalcidir, haindir, ümmet düşmanıdır… Bu özelliklere sahip olan bir ülke dost
değil ancak düşman olur… Varlığını kin, nefret ve zulüm üzerine temellendiren
bir devletin dostluğunu kabullenmek insanlığa hakarettir…
İsrail, Türkiye’nin dostu değil düşmanıdır…
“İsrail Türkiye’nin dostudur” diyen iktidar; seçmenine, kendisine değer
verenlere, Filistin davasına, ONE MİNUTE çıkışına, Mavi Marmara şehid ve
gazilerine hakaret etmiştir… Ömer Çelik bu hakaret dolu sözlerinden dolayı
derhal ülkemdeki İsrail düşmanı olan bizlerden özür dilemelidir…
İsrail, Allah’a düşmandır, insanlığa düşmandır,
Yahudilere düşmandır, Müslümanlara düşmandır… İsrail; kadınlara, çocuklara,
gençlere, yaşlılara, kâinata düşmandır… İsrail, kendisine dahi düşmandır…
Kendine verdiği zararı hiçbir devlet, hiçbir millet vermemiştir ve veremezdi…
İsrail kim biliyor musunuz?
Şeytanın içindeki şeytandır…
Ne oluyor? İsrail özür diledi de bizim mi
haberimiz yok? İsrail, Filistin üzerindeki zulümlerine son verdi de biz mi
duymadık? Ne değişti Allah aşkına? Ne değişti? Yine strateji mi diyeceksiniz,
siyaset mi diyeceksiniz, ortam bunu gerektiriyor mu diyeceksiniz? Yine mazeret
mi uyduracaksınız?
İsrail’in dostluğuna mı kaldık Allah aşkına? Bir
değil bin İsrail gelse, her biri bize dostluk ilan etse hiçbirini kabul
etmeyiz… Tüm dünyada yapayalnız kalsak bile yine reddederiz… Zira İsrail’in
dostluğu zulüm, ölüm, mazlum kanı, ihanet, fitne yüklüdür…
Kur’an bize azılı düşman olarak Yahudileri
göstermektedir… Bize rahat vermeyeceklerini, azacaklarını haber vermektedir…
Kur’an’ın en uzun suresi olan Bakara Suresi de onları konu etmektedir…
Kur’an’ın en uzun bölümünün Yahudilere tahsis edilmiş olmasının sebebi “DİKKAT
YAHUDİ VAR!” ikazından başka değildir…
Kuranın ilk suresi olan Fatiha Suresi Yahudilerden
“Allah’ın gazabına uğrayanlar” diye bahseder… Her namazda, günün beş vaktinde
okuduğumuz Fatiha Suresi ile rabbimiz bizleri Yahudilere karşı uyarmaktadır…
Rabbimiz, uyandığımız ve uykuya daldığımız her gün Allah’ın gazabına uğrayan
Yahudilerden ve sapıtan Hristiyanlardan kendisine sığınmamızı ister… Bu
istiaze, aynı zamanda “bu şer güçlere karşı uyanık olun” mesajını vermektedir…
Fatiha’nın ardında gelen Bakara Suresinin
Yahudileri konu alması, ardından gelen Al-i İmran Suresinde Hristiyanlardan
bahsedilmesi bize uyarı değil mi? Bu sureleri bilmeyen sahabeleri komutan
yapmazlarmış… Neden mi? Çünkü düşmanı, düşmanı en iyi tanıyan rabbinden
öğrenmeyen yenilgiye mahkûmdur… Bakın bakalım etrafa… Kimler saldırmakta
Müslümanlara? ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Rusya vs. Hristiyan değil mi?
İsrail Yahudi değil mi?
Kur’an’ın Hz. İbrahim’den sonra bahsettiği
peygamberlerin hemen hemen hepsi ya da büyük çoğunluğu Yahudilerin
peygamberleridir… Bu peygamberleri bize bildiren rabbimiz, aynı zamanda
Yahudilere ve Yahudileşme tehlikesine dikkat çekmektedir… Peygamberlerini
gözlerini kırpmadan öldüren bir milletten dost olur mu?
Unutmayın! Sadece Yahudilerden değil içimizdeki
Yahudileşenlerden de dost olmaz… Dostluğuna güven duyulmaz…
21. 12. 2015