Diyanet İşleri Başkanı “Hz. Peygamber yaşamış olsaydı
sakalı şerifleri yasaklardı” şeklinde bir açıklamada bulunmuş doğru da
söylemiş…
Sayın Görmez Beye; Hz.Peygamber yaşamış olsa Adnan
Oktar’ın programlarını serbest mi bırakırdı? Peygamberlik iddia eden İskender
Evrenesoğlu ve taifesinin çalışmalarına dur demez miydi? Dini ifsad eden
cübbeli-cübbesiz hurafeci vaizleri ve işi paraya döken hurafe satıcı Prof’ları
engellemez miydi? Ya da bazı hurafelere göz yuman, hatta sahiplenen Diyanet
İşleri Başkanlığını ıslah etmez miydi? Gibi sorular sormak isterdim…
Sayın Başkan!
Bu konularda cevabınız nedir? Peygamber dinin
ifsad edilmesine müsaade etmezdi değil mi? Madem öyledir peki siz neden bir şey
yapmıyorsunuz? Neden yetkilerinizi etkin kılmıyorsunuz?
Sayın Başkanın bu çıkışı Cübbeli ve taifesini
rahatsız etmiş, kıl medeniyetinin havarileri maalesef yine kudurmuşlar… Lakin
dikkatimi çeken ayrıntı ise Muhafazakâr addedilen çevrelerden, Şenocak taifesinden,
imamlardan vs. tepki yok… Normalde sosyal medyanın çalkalanması gerekirdi…
Bu açıklamayı bizler yapmış olsak “demedik
mi size bunlar sapık” derlerdi… Ama her nedense Sayın Görmez’e karşı
lal olmuşlar adeta… Gücü elinde bulundurduğu için olabilir mi?
Yanlış anlamayın, ben çelişkiye, çifte standarta
dikkat çekiyorum sadece… Mehmet Okuyan, Abdulaziz Bayındır, Mustafa İslamoğlu
hocalar bu açıklamayı yapmış olsalardı kopacak fırtınayı görecektiniz…
Âlimi-cahili herkes bu hocaları topa tutar, fitnecilikle suçlar ve “zamanı mı
be kardeşim, ramazanın son günü böyle bir tartışmaya imza atılır mı” derlerdi…
Merak ediyorum yoksa toplum bu açıklamaları kanıksadı da bizim mi haberimiz
yokmuş…
Teşekkür ederim Sayın Başkanım… Bu açıklamanızla
cübbeli-cübbesiz tüm din satıcılarının aslında fikirlere değil kişilere karşı
olduklarını, ilkelere değil menfaatlerine bağlı olduklarını gösterdiniz…
Sayın Başkan!
Mademki kimse size itiraz edemiyor o zaman ne olur
bildiğiniz hakikatleri gizlemeyin artık… Gizlemeyin ki bu toplumun din
seviyesi, bilinç seviyesi yükselsin…
Ne olur Diyanet artık atağa geçsin… Geçsin ki din
üzerinden insanları uyutanların ekmeği kesilsin… Eski Diyanet işleri Başkanı
Sayın Bardakoğlu da tarikatların din üzerinden para kazandığını yazmıştı geçen
günler de… Kime ve kimlere işaret ettiğini herkes biliyor…
Sayın Başkanım!
Ne olursunuz emekli olunca değil emeğin başında
olunca hakikatleri ifade edin… Çünkü sizin sesiniz gür çıkıyor… Dünya makamını
kaybetme korkusunu yaşamayın, Allah katındaki makamınızı yükseltmeye bakın…
Sayın Başkanım!
Sizler hakkı dile getirmediğinizde hakikati
dillendiren hocalar, Kur’an’ı üstad edinenler taşlanıyor… Taşlanması gereken
taş kafalar, taş yürekler bu mü’min yürekleri taşlatıyorlar avanelerine… Siz
sustukça cesaretini cehaletinden alanlar konuşacaktır… “Onlardan değil yalnız
benden korkun” ayetini unutmayın…
Hakikatin hatırı her hatırın üstünde olmalı değil
mi? Ey ikiyüzlüler, dindar kisvesine bürünmüş dolandırıcılar! İpliğiniz pazara
çıkacak… Cübbeniz düşünce içindeki şeytan açığa çıkacak… Zulmettiğiniz
şahsiyetlerin, Kur’an talebelerinin hakkı “muntakim” olan Allah tarafından
mutlaka sizden alınacak… Yüzünüz “esved” olacak… Sizi bekleyen “erzel” bir
hayattan başkası olmayacak…
Sizin zulmünüz mazlumların zaferi olacak… İlim cehalete
galip gelecek… İyilik kötülüğü yenecek… Hak batılı parçalayacak…
04. 07. 2016