Cevşen güzel bir duadır… Ancak güzel olan her duanın Hz. Peygambere isnad edilmesine gerek yoktur... Bir bedevinin duasını Resulullah beğeniyor ve aynı duayı kendisi de yapıyor... Sened olarak Resulullaha ulaşmayan cevşenin Hz. Peygambere isnadı yanlıştır... Esma-i Hüsna ile dolu bu dua(cevşen) özel bir kutsallık atfedilmeden elbette ki okunabilir...
Hz. Peygamberin; “bana ait olmayan bir sözü benimmiş gibi göstererek anlatan cehennemdeki yerine hazırlansın” sözünü unutmamalıyız... Cevşenin Şia kaynaklı olduğu bilinmektedir… Bir rivayetin Şia’dan gelmesi yanlış olduğunu göstermediği gibi Ehl’i-Sünnet’ten gelmesi de doğru olduğunu göstermez... Zira doğrunun ölçüsü geldiği yer değil taşıdığı hakikattir...
Cevşen, dua olarak Kur’an’a ters değildir ancak cevşene özel bir kutsallık atfedilerek kimi cemaatler tarafından Resulullahtan gelen bir dua gibi aktarılması ve böyle yansıtılması büyük bir yanlıştır...
Cevşen’e kutsallık yükleyen “PRİZMA” adlı eserin cevşen hakkında kaydettiği şu sözleri ilmi dairede kabul etmemiz mümkün değildir: "...Cevşen mânâsı itibariyle Efendimiz’e ilham veya vahiy yoluyla gelmiştir. Daha sonra da ehlullahtan birisi bu Cevşen’i keşif yoluyla Efendimiz’den almış ve Cevşen bize kadar öyle ulaşmıştır…”
Bu eserin müellifi olan Fethullah Gülen’in din anlayışının sakatlığını bu açıklamadan öğrenebiliriz… Rüya Peygamberler dışında kimse için sahih bilgi kaynağı değildir… Hiçbir hadis rüya yolu ile alınmaz… Din anlayışını riya üzerine kuranların rüyayı din kaynağı olarak kabul etmeleri gayet doğaldır…
Herkes istediğine inanmakta serbesttir ama kimse bu dinin içinde olmayan bir şeyi dindenmiş gibi göstermeye hak sahibi değildir... Dua bir ibadettir ve ibadetler zanni deliller üzerine inşa edilemez... İbadetler için kati deliller şarttır...
Peygamber duası diye kutsallaştırılan dua mecmuası niteliğinde ki Cevşen’in bize ulaşma şekli sahih değildir… Zaten bu kadar uzun bir dua’nın Hz. Peygamberden gelmiş olması da imkânsızdır… Kısa bir cümle halinde gelen belli bir konudaki rivayetin farklı versiyonlarında birçok değişiklik olmuşken böylesine uzun bir metinin Peygamber ağzından çıktığı gibi bizlere ulaşmış olması mümkün değildir…
Kur’an’ın hiçbir değişikliğe maruz kalmadan bize gelmiş olması sahabelerin gösterdiği ihtimamdan ve ilahi korumadan dolayıdır… İlim ehlinin malumudur ki hadislere bu ihtimam gösterilmemiştir…
Şia’yı en çok eleştiren Fethullah Gülen’in bu rivayete meşruiyet kazandırmaya çalışması düşündürücüdür… Cevşen duasını sadece Fetö Terör Örgütüne mal etmek yanlış olur… Zira bu dua mecmuasına Said Nursi de kutsallık atfetmektedir… Dolayısı ile Cevşen Nur cemaatleri içinde makbuldür ve sürekli okunmaktadır… Bu açıklamayı her cevşen okuyanın Fetöcü zannedilmemesi için yapmış bulunmaktayım…
Bu dua metninin okunmasında bir sakınca var mı diye soranlara sorun dua da, cevşen de değil duaya, cevşene atfedilen kutsallıktadır diye cevap veririz… Cevşen duasında sıkıntılı bazı cümleler de yok değildir…
09. 09. 2016