• Ana Sayfa
  • »
  • İKİ BEDDUACI VE BİR PALAVRACI

İKİ BEDDUACI VE BİR PALAVRACI

“Utanmazlar” tiyatrosunun başrol oyuncularına dair…


 

Kimlerden bahsettiğimi başlıktan anlamış olmalısınız… Gülen iktidarda, beyaz ekranlarda kalmak için beddualara sarıldılar… Gülen’den sonra ulusalcıların hocası Prof Dr. Zekeriyya Beyaz’ın bedduasına şahit olduk geçen günlerde… Beyaz, Gülen gibi kendini yırtarcasına beddua ediyor ve “Allah seni muvaffak etmesin Tayyiiip…” diyordu…

 

Beyaz, eskisi gibi gündem olmayınca beddua ile gündeme gelmek istedi ve Sayın Başbakanı şov malzemesi olarak seçti… Beyaz, halkın yüzde ellisinin seçtiği bir lidere “Tayyiib” diyecek kadar saygısız, ona bedduada bulunacak kadar ahlaksız karaktersiz biri… Bu ismin başına “Prof” yazsa ne olur “eşek” yazsa ne olur… Eşeğe hakaret mi olur?

 

Zekeriyya Beyaz, ilerleyen yaşına rağmen maalesef ne maskaralık yapmaya ne de şaklabanca davranmaya doymuyor… Beddua ettiğini duyunca güldüm ve “Behey akıl fukarası, âlemin maskarası, senin duan kabul edilmiyor ki bedduan tutsun” dedim kendi kendime… Bedduan başını yesin senin…

 

Beyaz’ın gözleri şaşı olduğu için bazen yanlış görüp ve yanlış algılayabiliyor… Biri iki, ikiyi dört görebilir… Hatta belki de bedduayı dua zannedebilir(!) Döneklik asli vazifesidir... Yakın tarihte Gülen’in bedduasının “The cemaate” ağır darbe vurduğunu bilmiyor olmalı… Zaten Beyaz darbelerin adamı…

 

Asıl çehresini yıllarca hoşgörü maskesinin ardında gizleyen Gülen, ilk olarak 17 Aralık sonrasında maskesini çıkarmış ve kâfirlerin aleyhinde etmediği bedduayı halkın Başbakanının aleyhinde etmişti… Kendisini bu beddua ile bitirmişti… Sürece son noktayı koymuştu…

 

Gülen’in beddua ile işleri Allaha havale ettiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz... O; bedduası ile devletin içine çöreklenen, her yeri istila eden paralel yapılanmasına sesleniyordu… Beddua, paralel çeteye aslında “saldırın” emri idi… Ve dikkat edin bu beddua ile kudurmuş gibi saldırıya geçtiler, tüm güçleri ile mücadeleye koyuldular… Ve hala kuduruklar…

 

Gülen, “paralel devletine” çok güveniyordu… Ama kendini yanılmış ve yenilmiş bir halde bulmuştu… Beddua değil, lanetleşme yok bilmem ne diye kendini savunuyor, battıkça batıyordu… Uzun bir zaman çıkmadı ekranlara… Biz muhasebe yapıyor belki tövbe eder sandık ama nafile…

 

Ramazanda itikâfa çekilmiş diyorlardı… Herhalde o itikâfta şeytanları ile özel toplantılar yapıyordu… “Hocam bu bir iftira” derseniz, delilimi söylerim size… İtikâftan çıkar çıkmaz ilk sohbetinde dua formatında Ekmeleddin’e destek çağrısında bulunuyordu…

 

Yukarda yazdığım, bedduanın aslında “saldırın” emri idi şeklindeki iddiamı belki de ciddi almadınız, bu uzak ihtimal dediniz, peki şu dua formatının çatı adayına destek çağrısı olmadığını söyleyebilir misiniz? Gülen, ikinci bedduasının başındaki duada şöyle diyordu: “Her hâlimizde, her tavrımızda, her davranışımızda, iman-ı ekmel, ihsân-ı ekmel, ihlâs-ı ekmel, rıza-yı ekmel, yakin-i ekmel demeli…” Ardı ardına gelen “ekmeler” sizce masumane mi sıralandı… Bir cümlede beş “ekmel”, Ekmeleddin’e destek çağrısı değil mi?

 

İtikâf sürecinde şeytanlarla özel toplantı yaptığının bir diğer delili de Ekmeleddin’e destek duasından sonra Erdoğan’a beddua etmesi idi… Bu dua ve beddua tabana birinci ağızdan; “adayımız Ekmel, düşmanımız Erdoğan” mesajını veriyordu… Dua ve bedduaları siyaset amaçlı kullanan bu zat hakkında daha hüsnü zan edebilir misiniz?

 

Eğer bir insan bedduaya sarılmışsa bilin ki sona gelmiştir, bilin ki duaları bitmiştir… İnsanın duası yürüdüğü davayı özetler… İnsan davası istikametinde dua eder… Beddua ise tükenmeyi, bitişi ifade eder… Unutmayın tükenenler, sona gelenler bedduaya gider… Gülen’de bitmiştir, insafı iflas etmiştir… Şurunu yitirmiştir... Ama yenilgiye doymayan pehlivan gibidir… Bedduası ile hem çaresizliğini, acizliğini hem de çirkefliğini göstermektedir…

 

Helal ve haram demeden devletin imkânlarını “The Cemaatin” lehinde kullanacak, ülke bilgilerini, devletin gizli işlerini dış okullarının selameti için yabancı istihbarata servis edecek, halkın malını zekâtını ganimet gibi alıp fakirleri haklarından mahrum bırakacak ardından çıkıp “Erdoğan hırsızdı biz üzerine gittik onun için üzerimize geliniyor” diyeceksiniz öyle mi? Vallahi şeytan dahi sizin kadar yalancı değil… Hal, hareket ve tavırlarınız İslami değil…

 

Ekranlarda satılık bir kalem, ağzı para ile açılıp kapanan bir yazar müsveddesi ile CHP lideri Kılıçdaroğlu Ak Parti seçmenini “sorgulamamakla” itham ediyorlardı… Palavracı Genel Başkan, kendi yetersizliğini, seviyesizliğini, çapsızlığını, riyakârlığını, düzenbazlığını, yalancılığını, iftiralarını, hırsızlığını ve dolandırıcılığını Ak Parti seçmenine saldırarak kapatmaya çalışıyordu…

 

Palavracı Genel Müdür’ün karşısında oturan gazeteci kimliğindeki akıl ve ahlak yetimi bayan ise Kılıçdaroğlu’nun sözlerini destekleyerek; “Müslüman bir ülkede bunu beklemek zor değil mi” saçmalığını bir görüş olarak belirtiyor ve İslam’ı suçluyordu…

 

“Sorgulamamak” bir nevi “aklı kullanmamak” demektir ve bu eleştiri halkın akılsızlıkla itham edilmesidir… Kur’an’a göre aklını kullanmayanların hayatları pislikten kurtulmaz… Asıl pislik ise şirktir… Şirkin her türlüsünü İslam maskesi altında yaşayan Kılıçdaroğlu’nun hayatına bakın, SSK Genel Müdürü iken yaptığı çirkeflikleri, Deniz Baykal’ın yerine geçmek için düzenlediği kaset komplosunu hatırladığımda, “ayet tam da bu ve buna benzer adamları” anlatıyor diyorum…

 

Bana Kılıçdaroğlu’nu tek bir kelime ile anlat deseniz “PALAVRACI” demekle yetinirim… Delil isterseniz konuşmalarını dinleyin… İşi gücü palavra, kıvırma, kışkırtma ve riya… Ey palavracı lider! Ak parti seçmeni sana oy vermek bir kenara dursun, seni köpek kulübesine bekçi bile yapmazlar…

 

İki bedduacı ve bir palavracı tiyatro kurmuşlar, rollerini almışlar, Şeytanlarla el ele verip halkı güldürmeye, güldürerek öldürmeye, bitirmeye koyulmuşlar… Komedi bu olsa gerek… Halk bu komediye 10 Ağustos’ta puan verecek… “Utanmazlar” tiyatrosu inşallah “umutsuzlar” tiyatrosu olacak…

 

08.08. 2014

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 1080

YORUMLAR (5)

One Minute nin bir tiyatro olduğunu bildiğin halde bunu gerçekmiş gibi savunuyor, AKP ye oy istiyorsun. Al sana ``One Minut`` . Bu en güzel günler. AKP, BOP projesi gereği iktidar (muktedir değil) yapılmış bir partidir. Biliyor olmalısın ki, BOP Projesi sömürünün devamı ve İsrail`i emniyete alma projesidir. AKP nin görevi, İSRAİL`i bu halka sevdirmektir. Ama inşaallah başarmayacaklardır (özellikle emperyalizmin 37 yıldır başarmadıkları gibi)...04.05.2016 11:21
Son peygamberin örneği duruken, niye Hz Yusuf`u örnek veriyorsunuz? Darunnedvenin seni kral yapalım önerisini reddeden Resulullahın örnekliğini niye gizliyorsun. Erdoğan size, Demirel`in nurculara yaptığını yapacak. Uyanıncada iş işten geçecek. Göreceksiniz...04.05.2016 11:07
``Artık Kürt halkını dışlayan, PKK’nın güçlenmesine zemin hazırlayan eski devlet yok… Kürtleri kardeş sayan, eski Türkiye döneminde gasp edilen Kürt haklarını birer birer veren, Kürt ve Türk vatandaşları arasında ayırım yapmayan bir devletimiz var…`` yuh! İnsan bunu yazarken biraz utanır be! uzayda mı yaşıyor bu ``sözüm ona müslüman`` yazar? evet , tam bir saray yağdanlığı!15.09.2015 02:38
Kendi halkının yaşadığı zulme kör bakan,sistem ağzıyla konuşan ve ayan beyan ``saray yağdanlığı`` yapan bir yazı(yazar) olamaz! Yazık... 15.09.2015 02:35
ama o bir peygamber allah onu 7 yıl civarında bırakmış o normal insan değil ki28.06.2015 19:41

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.