ALİMLERE İFTİRA EDİLMEZ

E-Posta Gönder

DİRİLİŞ BULUŞMALARI’nın katılımcısı İhsan Şenocak Beyefendi; “Bayram ziyareti esnasında 85 yaşındaki bir ninemizin, `Tv`de Sünnet-i Seniyye`yi reddeden habu adamlar hoca değil, sanki Şeytan`ın sözcüleridir.` İfadesinden bir kez daha anladımki Ehl-i Sünnet`e hasım olanlar yıl boyu ekranı bırakmasalar yine de Anadolu`daki `Koca Karı İmanını` sarsamayacaklar.” Açıklamasını yapmış…

Şenocak, bu sözü bir nineden duymuşsa ona bir Müslüman olarak ; “bu hocalar sünneti inkâr etmiyorlar hadis adı altında islam’a sokuşturulan uydurma rivayetleri reddediyorlar” demesini beklerdim… Lakin Şenocak diyemez… Neden mi çünkü Şenocak göz göre göre bu âlimlere iftira atıyor…

Bu hocaların hiçbirinin tek kitabını okumadığını bizzat kendisi güvenilir bir kardeşimize ifade etmiştir… Zahmet edipte saldırıp durduğu bu hocaların kitaplarını okuması gerekmez miydi? Bu kitapların hangisinde sünnetler reddedilmiş… Hadis inkârı sünnet inkârı mıdır? Hadis ile sünnetin aynı olmadığını bilmiyor mu?

Şenocak Ebu Hanife döneminde yaşamış olsaydı şimdi koruyuculuğuna soyunduğu Ehl-i Sünnet’in imamlarından biri olan Ebu Hanife’ye düşman kesilirdi… İmam Buhari bile Ebu Hanife’ye düşman olmuşsa Şenocak neden düşman olmasın ki… Çünkü ona göre Buhari çökerse din çöker… Sanki din, İmam Buhari ile ayaktadır…

Dine “bekçilik” yaptıklarını zanneden bu insanlar aslında aynı zamanda dine “ek”çilik görevini de yapmaktadırlar… Maalesef Şenocak, hasım bildiği kişiler hakkında hak-hukuk tanımadan saldırıp durur… Neden bilmem ama öğrendiği ilim Şenocak’a “bir kavme olan kininiz sizi adaletsizliğe götürmesin” ayetini anlatamamış…

Ayrıca Şenocak, kocakarı sözünden kendince bir ders çıkarmış… Çıkardığı derste de bu hocalar hakkındaki iftiralarına bir iftira daha ekliyor ve Kur’an’ı üstad edinen bu güzide hocalar için “Ehl-i Sünnet’e hasım olanlar” nitelemesini yapıyor… Hâlbuki bu hocaların hiçbiri Ehl-i Sünnet’e hasım değildir… İmamları eleştirmek düşman kesilmek değildir… Bunu belki Şenocak anlamaz ama halka bu daha rahat anlatılır…

Ayrıca Şenocak, doğruluğu kendinden menkul bu olayın başrol oyuncusu olan ninenin ağzından “bunlar şeytanın sözcüleri” nitelemesini yapmaktan da geri kalmıyor…

Şimdi birileri çıkıp benim üslubumu eleştirir, “hocam Şenocak hakkında çok ağır yazmışsın” diyecek olurlarsa ben de “bu kepazelik neyin nesi” desem yanlış mı yapmış olurum? Birilerine göre bu yazıyı yazmakla ben hata etmiş sayılırım ama Şenocak bu açıklamasından dolayı hata etmiş sayılmaz, öyle mi?

Şenocak açıklamasında; “bu hocalar televizyonları yıl boyu bırakmasalar da kocakarı imanını sarsamayacaklar” sonucuna ulaşmış… Bu sonucun zımnında bu hocaların yıl boyu ekranlarda olmalarından rahatsız olduğu sonucu da çıkıyor…

Şenocak’ın atladığı bir husus var… Bu hocaların derdi imanları sarsmak değil sağlamlaştırmak… Bu hocalar kocakarının elinden öperler ama yanlışlarını da onun anladığı dilden söylerler… Ekrandaki konuşmalarında kocakarı imanını yıkmayı değil din adı ile toplumda inşa edilmiş hurafeleri yıkmayı hedefliyorlar… Gençliği Kur’an’a davet ediyorlar…

Bu hocalar ekranlarda sizin birkaç Arapça kalıba hapsettiğiniz dini hayatın merkezine oturtup, ihmal ettiğiniz sünneti nebi olan Kur’an’ın tebliğ edilmesi vazifesini gerçekleştiriyorlar…

Sayın Şenocak, varsa söyleyeceklerin git onu hurafelerde eşit olduğunuz kişilere söyle… Sen eşitini bilirsin… Ehl-i Sünnet kala kala senin gibilere kaldı ise vay o Ehl-i Sünnet’in haline… Siz aslında Ehl-i Sünnet söylemi ile kendi hâkimiyet alanınızı sağlamlaştırmak istiyorsunuz… Siz gençlerinizi holigan gibi yetiştirip konferans salonlarına salıp protestolar yaptırırken cihad ettiğinizi mi sanıyorsunuz?

Sayın Şenocak bu tavrın ne ilmi, ne edebi ne de insanidir… Maalesef bu tavrın ümmetin içinde yanan fitne ateşini körüklemektedir… Bu hocaları Ehl-i Sünnet hasımı diye ilan ederken hedef gösterdiğinin farkında değilim diyemezsin… Bu hocaların hayatını kendi kuruntularından dolayı tehlikeye atman zulüm değil de nedir?

Şenocak’ı başta Diyanet İşleri Başkanlığına, Diyanetten Sorumlu Bakana, Başbakan’a ve Sayın Cumhurbaşkanı’na şikâyet ediyorum… Ne olur özellikle neredeyse militan gibi davranan, ilme yakışmayan eylem ve söylemlerde bulunan, hiçbir delile dayanmadan âlimlere iftira atan Şenocak ve Cübbeli’yi durdurun… Değilse ilerde biz Müslümanlar bunlar yüzünden birbirimize düşeceğiz…

Şenocak’ı DİRİLİŞ BULUŞMALARI programına çıkarıp, onu meşrulaştırmaya çalışanları da kınıyorum… Bunlar mı ümmeti diriltecek? Bunlarla ÜMMET değil olsa olsa sadece mezhep holiganlığı dirilecek...

0 7. 07. 2016