Ali Şen, yaşamı boyunca duadan mahrum bir hayat sürdüğü için dua ile masalı karıştırıyor ve aynen Mekke cahiliyesinin Ebu Cehilleri gibi “dua”ya “masal” deme hadsizliğinde bulunuyor… Şimdi imama mı kızayım, Ali Şen’e mi bilmiyorum… Bana kalırsa aslında ikisi de birbirinden farksız… Neden mi?
O cenaze töreninde böyle hadsiz ve adi bir tepki ile ben karşılaşmış olsaydım; “Hadi ordan insan müsveddesi! Ne haliniz varsa görün” derdim ve o mekânı terkederdim… O cenazenin sahibi kim olursa olsun acılarına asla aldırış etmeden bırakır giderdim… Şahsen bu tepkiyi önce islama sonra da diyanet camiasına yapılmış bir hakaret olarak değerlendiriyorum… Böylelerinin “canları cehenneme” deyip geçmek istersin ama olmuyor…
Maalesef imam herhangi bir tepki göstermedi, duraksadı, ne yapacağını bilemedi, duaya devam etmek istedi ise de Ali Şen’in zorbalığına maruz kaldı… Ve imam efendi(!) “el Fatiha” demek zorunda kaldı… Ali Şen’in istediği olmuştu… İmam, beklemediği böylesine şeref yoksunu bir tepki ile ne yapacağını bilmez bir halde sükûnetini korumaya çalışıyordu…
Doğrusunu isterseniz ben de imama kızdım… Tepki göstermediği için değil… Dua ettiği için… Daha doğrusu duasında yalakalık yaptığı için… Sormak gerek İmam efendiye mezarın başında ne diye Atatürk’ü karıştırıyorsun, onu duaya katmaya çalışıyorsun… Yeri mi? Zamanı mı? Yoksa bunun adı; laiklere, Kemalistlere yalakalık mı? Yalakalık olduğu kesin…
Atatürk’ün duaya dâhil edildiği sırada Ali Şen beyefendi(!) tepki gösteriyordu… Bağıra bağıra; “yeter, masalı kes” diyordu… Sakın bu yazdıklarımdan Ali Şen’i haklı bulduğumu sanmayın… Asla… Ali Şen’in yaptığı tam anlamı ile terbiyesizlik, ahlaksızlık, seviyesizlik, edepsizlik...
Herkes bu olayı istediği gibi okuyabilir… Ama Ali Şen’e kimse hak vermez, veremez… Ona hak veren ancak onun gibi bir müstekbir olabilir… Şen’i kutlamak hatta reytinglere konu yapmak lazım… Mezar başında şov yapan acılı dede… Dine olan öfkesi acısının önünde… Duaya masal diyen bir haramzade…
Edep değerli bir sermaye… Olmaz herkeste…. Hayatında dua etmemiş, mezar görmemiş yaşı yetmiş, işi bitmiş, ölmesine ramak kalmış Ali Şen’in cenaze namazını kıldıracak bir imam çıkacak mı bilmem… Cenaze namazını kıldıracak bir imam çıkarsa şimdiden o imama diyorum; “eğer onun cenaze namazını kıldırırsan edepsiz, şerefsiz, seviyesiz, kişiliksiz, kimliksiz ve haysiyetsizsin… İmamların içinde tek müsveddesin…”
Çünkü, bu hakaret sadece orada dua eden imama değil tüm imamlara edilmiştir ve bunun hesabı en üst mertebedekiler tarafından sorulmalı, bu seviyesiz alçaklığa karşı muhakkak mahkeme açılmalıdır… Diyanet camiası ve sendikalar gereken açıklamaları yapmalı ve bu küstahı kınamalıdırlar…
“Acılı idi, ne dediğini bilmiyordu, o sözleri kaleye almayın” diyenlere de şeytanın avukatlığını yapmak size mi kalmış demek isterdim… Öyle ya şeytanı, şeytanlaşanları, şeytan ruhlulardan başka kim savunabilir… Bu yazı çok ağır olmuş, her satırı öfke ve hakaret kokuyor diye eleştiren kardeşlerime şimdiden söyleyeyim; “az bile yazmışım…
21.05.2014