Seçmenini özgür iradesine bırakan Hüda Par seçime
girmeme kararı ile örnek bir davranış sergiledi… Keşke bu örnekliği Saadet
Partisi de göstermiş olsaydı… Saadet Partisi maalesef kazanmayacağını bile bile
seçimlere katılma kararı aldı… Ülkenin kaderini değiştirecek, zalimlerin
oyunlarını yerle bir edecek böyle bir seçimde güçlü parti olan AK Partiyi
desteklemek ya da köstek olmamak her bilinçli Müslümanın görevi olmalıdır…
İnanıyorum ki Hüda Par seçmeni bu seçimde oylarını
AK Partiye vereceklerdir… Bölgemizin istikrarı, küfrün bozguna uğraması,
zalimane oyunların altüst edilmesi, PKK’nın bitirilmesi, yalancı ve ikiyüzlü
siyasetin dize gelmesi için bu seçim önemlidir… Eğer AK Parti bu seçimde güçlü
ve tek başına iktidarı eline alan bir parti olarak çıkarsa Allah’ın izni ile
ülkemin ve ümmetin geleceği aydınlık olacak demektir…
Bana; “hocam sen AK Partiden çok şey bekliyorsun,
parti teşkilatında birçok yiyici, taklacı, palavracı, ihaleci, ihanetçi,
menfaatçi, ahlak yetimi var” diyenler oluyor… İyi kardeşim doğru
söylüyorsunuz da başka alternatifimiz var mı? Ülkeyi HDP’ye, CHP’ye, MH’ye mi
bırakalım? Ülkeyi Paralele, PKK’ya mı teslim edelim? Bu saydığınız olumsuz
özellikleri taşıyan kişilerin yanı sıra aksi özellikler taşıyan müsbet
şahsiyetler de var değil mi? AK Parti bu ülkeye belki Şeriatı getirmeyecek,
belki böyle bir hedefi de yok ama en azından İslami çalışma yapacak bizlerin
önünü açıyor değil mi?
Allah aşkına AK Partiden çok şey beklemeyin ama
haksızlıkta etmeyin… Bu parti hatadan müsellem, le yüsel, her yaptığı doğru bir
parti değil nisyan ve isyan özelliği taşıyan insanların başında olduğu bir
partide elbette hatalar olacaktır…
Biz doğrulara, güzel icraatlara, ülkeye, ümmete,
dine yaptığı hizmetlere bakacağız… Değilse karanlıklarda şaşkın şaşkın
dolaşmaya devam edeceğiz… 28 Şubatta olduğu gibi üç kişi bir araya
gelemeyeceğiz… Ülkenin yönetimi Müslümanların eline geçmişken ve bunun yolu
seçimlerden geçerken hala seçimleri önemsememek, birilerinin dediği gibi oy
kullanmayı haram ya da küfür saymak, daha güçlü çıkmak için gayret göstermemek
sorumsuzluktan başka değildir…
Zaman eleştiri, kınama, yerme zamanı değil destek
olma zamanıdır… Küfür tüm gücünü İslam’ın aleyhine seferber ederken, tüm
imkânlarını AK Parti düşsün, Erdoğan bitsin diye kullanırken, AK Parti ve
Erdoğan ile mücadele etmeyi İslam’la mücadele etmek olarak görürken hala
bizlerin teferruata dalıp durması, boş beleş konularla vakit geçirmesi doğru
değildir…
Ülkem her gün hain ellerin oyunları ile
çalkalanmakta, analar ağlamakta, her gün birkaç ocağa ateş düşmekte, ocaklar
sönmekte, feryatlar yükselmekte, mazlumların boyunları bükülmekte, yaşlı gözler
çaresiz bir halde semaya çevrilmekte, ümmetin bedeni dünyanın her yerinde can
çekişmekte, ümmet sahipsiz olmanın, güçsüz kalmanın ızdırabı ile kıvranıp durmakta,
her geçen gün yetimler, dullar çoğalmakta, küfür bizimle oynamakta, üzerimize
her gün farklı oyunlar oynamakta iken daha biz ne zamana kadar bölünüp
parçalanacağız?
Ne zamana kadar bu ayrılık zehirini yudum yudum
içeceğiz? Bakın bakalım artık cemaatlerle, tarikatlarla, dernek ve vakıflarla
kimse uğraşıyor mu? Uğraşmıyorlar, çünkü tüm İslami camiaların temsilcisinin AK
Parti olduğuna inanıyorlar… Ne olur beni yanlış anlamayın, ben AK Partici
değilim, ümmetçiyim ve ümmet için bugün AK Partinin desteklenmesi gerektiğine
inanıyorum…
Geçen gün Hakan Albayrak’ın Erdoğan’a gereksiz ve
haksız yüklenmesini okudum, üzüldüm… Albayrak, Erdoğan’ı çok yüceltmiş olmalı
ki hayal kırıklığına uğramışçasına bir yazı kaleme almış… AK Parti eşittir
Erdoğan ise, halk AK Partiyi Erdoğan’dan dolayı destekliyorsa Erdoğan’ın
istediği adamları MKYK’ya almasından daha doğal ne olabilir… Sayın Albayrak’ın,
Sayın Erdoğan’a damadı üzerinden yüklenmesi hiç doğru değildi… Albayrak dobra
bir gazeteci olabilir ama çıkışı zamansız ve yersizdi…
Makamlar kişilerle değil ilkelerle ayakta durur,
kişiler değişir ama ilkeler korunur… İlkeler devrildiğinde koltuklarda
devrilir… Onun için AK Partinin genel politikasına, çizgisine bakmamız icap
eder… AK Partinin koltuğuna oturan kişi belirlenen ilkelere uymak zorundadır…
Bunun için kişilere değil ilkelere bakmalıyız… Bu zor zamanda nerde
duracağımızı belirlemez, doğru karar vermezsek yarın nerde olacağımız belli
olmayacaktır…
Sadece ülkemin değil Ümmetin geleceğinin
oylanacağı bu seçimde ümmetin tarafında yer alan, fedakârlık yapan, parti
menfaatlerini ümmet menfaatine kurban eden ve her zaman bu olgunluğu gösteren
Hüda Par yönetimini ve camialarını kutluyorum… Sizin bu kararınızı selamlıyor
ve görüşlerime katılan kardeşlerim adına teşekkürlerimi sunuyorum… Bölgeyi
bölücü örgüte ve siyasi uzantılarına terk etmediğiniz için size ayrıca teşekkür
ediyorum… Bölgenin gerçek ve fedakâr temsilcileri olan sizleri saygıyla
selamlıyorum…
17. 09. 2015