Bunlar hakkında yazmayayım diyorum, bırakmıyorlar… Her gün başka başka kalleşliklerle karşımıza çıkıyorlar… İstemediğim halde elime kalemi aldırtıyorlar… Birkaç polisleri içeri alındı diye ortalığı velveleye veriyorlar… Kendilerince muhalefet yapmaya ve hükümete; “yıkılmadık ayaktayız, ihanetle el eleyiz” mesajını veriyorlar…
Haramzade oldukları halde “haram lokma yemedim” diye
kelepçeli ellerle şov yapıyorlar... Sosyal medyada bu propagandayı
yaygınlaştırıyorlar, türküler yakıyorlar… Yaptıkları operasyonun başarısız
olmasını ve dönüp kendilerini vurmasını kabullenemiyorlar… “Hain kendi tuzağına düşer”
ayetine muhatap olduklarını bilmiyorlar… Daha önce binlerce masum ellere kirli
emellerinden dolayı kelepçe vurduklarını ve hayatlarının birkaç yılını
aldıklarını unutuyorlar…
Gerçi Kur’an okuyorlar, hatime “beş kala” içeri
giriyorlar, “analar beş cüzü tamamlasın” diyorlar… Bu halleri ile tarihte
Kur’an’ı mızrakların ucuna takanları andırıyorlar… Fitne tohumlarını mümin
yüreklere serpiyorlar, “ya tutarsa” diye bekliyorlar… Yok, kardeşim yok… Bunlar
uslanmaz, akıllanmaz… Köpek dalaşmaya doymaz… Kendi düşen ağlamaz… Zalime
acınmaz… Haine merhamet olmaz… Münafığa mümin gibi davranılmaz… Düzenbazlar
iflah olmaz…
Bu son operasyon sonrasında geliştirdikleri
tepkiler ile cumhurbaşkanlığı seçim sürecini boykot etmeyi, Başbakan’ın
puanlarını düşürmeyi, Ekmeleddin’i güçlendirmeyi amaçlıyorlar… Başbakanı
“mazlum” hitabı ile “zalim ve namert” diye nitelendiren, halkın yarısının oyu
ile iktidara gelen Başbakana “eşkıya” diyen, namert, haysiyetsiz ve terbiyesiz
paralel yazarların kudurmuşluğunu gördükçe “it ürür kervan yürür” sözünü
hatırlarım…
Arkadaş, bunlara göre kendileri dışında kalan
herkes iftiracı sadece kendileri doğrular, herkes hırsız kendileri ise devlet
malını koruyorlar, herkes devlet haini bunlar ise vatanperverler… Bunun için
herkesi dinliyorlar, dizi izler gibi gizli kameralarla mahrem yerleri
izliyorlar… Bunlar olmasa vatan satılacak, bir parça toprak kalmayacak… Hadi
ordan para/lel eşkıyalar… Var mıdır sizin gibi palavracılar, yalancılar,
iftiracılar?
Paralel haydutlar; “haydi Anadolu, yol kardeşlik
yolu…” parçasını Erdoğan’a uyarlamışlar ve “haydi Anadolu, yol yolsuzluk yolu,
çalınsın ne varsa Edirne’den Kars’a vs.” şeklinde sözlerini değiştirmişler,
buna uygun bir de klip yapmışlar… Bu parçayı dinlerken Erdoğan’ı hırsızlıkla niteleyen,
ümmetin malını talan eden, devleti babalarının çiftliği gibi gören, devletinin
gizli sırlarını dış istihbaratlara servis eden bu ihanet şebekesinin yıllardır
yaptıkları gözlerimin önünden bir şerit gibi geçti…
Ümmetin malını talan ettiler, devletin malını
peşkeş çektiler, kendi aralarında bölüştüler, polislerine ikramiye adı altında
paralar verdiler sonra da o paraları cemaatlerinin kasalarına çektiler… “Sodes” projeleri ile devleti sömürdüler,
devletin imkânlarını sadece kendileri için kullandılar, kendilerinden olmayanı
devlet yardımına namüstehak gördüler…
Gittikleri yerlerde esnafları kendilerine
bağladılar… İnfak, zekât, hayır adı altında paralar topladılar, kendilerine
yanaşan ve yardım eden esnafa ihaleler aldılar, fakir çocuklar adına yardımlar
topladılar, başka yerlerde kullandılar şimdi de utanmadan sıkılmadan çıkmış
sayın başbakana hırsız diyor arsızlar…
ÖSYM’ den sorular çaldılar, gözlerine
kestirdikleri öğrencileri çalma sorularla üst yerlere gelecek şekilde
üniversitelere yerleştirdiler… Birçok öğrencinin hakkına girdiler… KPSS
sınavının sorularını çaldılar, kendi adamlarını devletin her kademesine kopya
ve torpil yolu ile aldılar, birçok işsizin hukukuna tecavüz ettiler, hem de
bunu utanmadan “cihad” adı altında yaptılar…
Polis kolejlerine kendi öğrencilerini
yerleştirdiler, soru hırsızlığı yaparak Emniyeti ele geçirdiler... Şimdi de
çıkmış dürüstlük edebiyatı yapıyorlar… Dürüstlüğünüz batsın, gücünüz tarumar
olsun… Siz bunca mazlum öğrencinin ve iş bekleyen insanın bedduasına uğradınız,
ama hala anlamadınız, anlamayacaksınız…
Siz paralelciler, asıl hırsızlar, asıl arsızlar
sizlersiniz… Dost görünümlü hainlersiniz… Yaptığınız hırsızlıkları nasıl
örteceksiniz… Erdoğan’a hırsız diyerek mi? Aldığınız bunca ah, yaptığınız bunca
günah sizden çıkmaz mı sandınız? Sadece sizin beddualar tutacak değil ya,
birçok mazlumun bedduasının sizin üzerinizde dolaştığının farkında mısınız?
Ey paralelciler, zihinlerinde zehiri şifa diye
gezdirenler, öfke kusup kardeşlik bekleyenler siz hiç dürüstlükten dem
vurmayın… Hırsızlıktan bahsetmeyin… Siz hiç dürüst olmadınız… Dürüstlük
elbisesi size birkaç beden büyük gelir... Sizden ricam, ininizden çıkmayın,
ortalığı velveleye verip durmayın, bu halkı enayi yerine koymayın… Adam olun…
25. 07. 2014