• Ana Sayfa
  • »
  • İMAM RABBANİ’NİN İSLAMA AYKIRI BAZI GÖRÜŞLERİ

İMAM RABBANİ’NİN İSLAMA AYKIRI BAZI GÖRÜŞLERİ

Rabbani, “Allah’ın rızası şeyhin rızasına, gazabı şeyhin gazabına bağlıdır…(224. Mektup-I/426)” diyerek müritleri yanlış yönlendirmekte, şeyhe kutsallık atfetmektedir…

 


 

İmam Rabbani’nin müceddid olduğunu söyler sufiler… İmam Rabbani için müceddid sözü bence fazla kalır… Mektubatı hürafelerle dolu birine müceddid demek bence gerçek müceddidlere bir haksızlıktır… Sufiliğin gerektirdiği her türlü yanlış inanca sahip olan, sufilerin islama aykırı sözlerine kılıf bulmaya çalışan İmam Rabbaninin aşağıya alacağım sözleri ilmi açıdan kabul edilecek gibi değildir…

 

Rabbani, “Allah’ın rızası şeyhin rızasına, gazabı şeyhin gazabına bağlıdır…(224. Mektup-I/426)” diyerek müritleri yanlış yönlendirmekte, şeyhe kutsallık atfetmektedir… Hâlbuki Allah, Kur’an’da rızasını, sevgisini Peygambere uymaya bağlayarak, salih amelleri ölçü göstermiştir…

 

İmam Rabbani şeyhe, mürşide gösterilmesi gereken saygıyı, uyulması gereken adabı dile getirirken söyledikleri şeyh veya mürşidin putlaştırılmasından, Şeyhe Allah ve Resulünün razı olmadıkları konumun verilmesinden başka değildir…

 

İmam Rabbaniye göre; “Mürit, şeyh izin vermeden, şeyhi hayatta iken nafilelerle meşgul olmamalı, şeyh izin vermeden zikir yapmamalıdır… Mürit, gölgesi şeyhin elbisesine veya şeyhin kendisine gelecek şekilde yanında durmamalıdır… Mürit, onun namaz kıldığı yere ayağını koymamalı, abdest aldığı yerde abdest almamalı, ona ait mekânları kullanmamalı, onun huzurunda yemek yememeli, su içmemeli, kimse ile konuşmamalı, yüzünü kimseye dönmemelidir…

 

Mürit, şeyh yoksa onun olduğu yöne ayak uzatmamalı, o tarafa tükürmemeli, zahiren sevap görünmese de şeyhinden çıkan her şeyi sevap saymalı, çünkü şeyh ne yapıyorsa ilham ve izinle yapıyordur…

 

Mürit şeyhin ilhamında hata bile olsa itiraz etmemelidir… Çünkü ilhamdaki hata içtihattaki hata gibidir… Dolayısı ile şeyhi eleştirmek caiz değildir… Mürit her şeyde şeyhe uymalıdır… Namazı şeyhinin tarzı üzere kılmalı, fıkhı onun amelinden almalıdır… (292. Mektup- I/720-721)

 

Adap adı altında sufilere telkin edilen bu tür davranışları sahabeler peygambere yapmış değildir… Sahabeler aklını kullanmış ve gerekli gördükleri yerlerde Hz. Peygambere itirazlarını da yapmışlardır… Aklı kullanmamak, aklı aklını kullanamayanların emrine vermek “aklınızı kullanmaz mısınız” ayetlerine muhalefet etmektir…

 

Şeyhe özel bir konum biçmeden, kutsallık atfetmeden ondan faydalanmaya, yararlanmaya çalışmak tarikatlarda imkânsız gibi… Bir insanın aklına pranga vurmak elini ayağını kelepçelemekten daha kötüdür… Şeyh mürşid olabilir, ama dokunulmaz, ulaşılmaz, yanlış yapmaz değildir ve olamaz… Bu tür öğütler kişiye, “kör, sağır ve dilsiz ol” demekten başka değildir…

 

İmam Rabbani, “Ariflerin riyası müridlerin ihlasından daha hayırlıdır…(227. Mektup –I/430)” diyerek sufi sistemde var olan kast sistemini dile getirmiştir… Mürşidi müridin gözünde büyütmeden müridin beynini teslim almak mümkün değildir…

 

İmam Rabbani, Hz. Ebu Bekir’i Nakşibendi Tarikatının başı görür, tarikatın ondan geldiğini söyler ve bunun için ona özel bir değer atfeder… Hz. Ebu Bekir’e verdiği özel değer aslında Nakşibendi Tarikatına verilen değerdir… Dolayısı ile Ebu Bekir ne kadar üst bir konumda olursa Nakşibendi Tarikatı da aynı şekilde üst bir konumda olacaktır…

 

İmam Rabbani; “Ümmetin cennete girişi Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in izinlerine bağlıdır. Hz. Ebu Bekir cennetin kapısında duracak insanların cennete girmelerine izin verecek, Hz Ömer de ellerinden tutacak onları cennete sokacaktır…(251. Mektup- I/480)”

 

Bu tür sözler Ebu Bekir’i yüceltmenin ötesinde ilahlaştırmaktır… Cennete giriş vizesi Rabbin rızasıdır… Allah’ın izin vermediğine hiçbir peygamber izin veremezken nasıl olur da cennete giriş izni Hz. Ebu Bekir’in eline verilmiştir…

 

İmam Rabbani Hz. Ebu Bekir ile ilgili; “Hz. Ömer’in bütün iyilikleri Hz. Ebu Bekir’in bir iyiliği kadardır…(251. Mektup- I/481)” diyerek övgüsünün sınırlarını iyilik tartmaya kadar vardırmaktadır… Böylesi sözler haddi aşan tarikat ve mezhep fanatikliğinin sözlerinden başka değildir… Çünkü Ebu Bekir ne kadar üstün olursa Nakşilikte o kadar üstün olacaktır…

 

İmam Rabbani sadece Hz. Ebu Bekir’e değil aynı zamanda Ebu Hanife’ye de gayba taş atma türünden övgüler yağdırmaktadır… Rabbani; “Ebu Hanife’nin ilmi ve takvası yanında diğer imamları çocuk gibi gördüğünü… (368. Mektup-II/195), Hz. İsa’nın dünyaya geldiğinde Hanefi mezhebine göre amel edeceğini… (282. Mektup- I/640)” söyleyerek hiçbir delile ve hakikate dayanmayan övgülerde bulunmaktadır… Bir imamı yüceltirken başka bir imamı aşağılamak ne ilmi ne de edebidir…

 

İmam Rabbani; “Peygambere tam manası ile uyanlar israiloğullarının peygamberleri gibidir…(249. Mektup- I/475)” diyerek Ümmeti Muhammediden salih olanları Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. Yusuf, Hz. Yakup vs. gibi İsrailoğlllarının peygamberleri seviyesine çıkarmaktadır…

 

İmam Rabbani, “Muaviye’nin hatası Amr bin el As’ın yanılgısı peygamberin sohbetinde oturmayan insanların sevabından üstündür(120. Mektup- I/259)” sözleri ile peygamberimizle görüşmüş oldukları gerekçesi ile sahabelerin seviyesine kimselerin çıkamayacağını söylerken maalesef ümmetten herhangi birini israiloğullarının peygamberlerine eşit tutabilme tutarsızlığını göstermektedir…

 

Peygamberini, sahabeleri üstte diğer peygamberleri altta, ümmetin Salihleri ile eşit gören anlayış sakat bir din anlayışıdır… Kaldı ki Muaviye ve İbn As’ın ümmetin vücudunda açtıkları yara hala kapanmış değildir ve kıyamet gününe kadar da kapanamaz… Onların hatasını bizlerin sevabından çok görmek serabı su zannetmekten başka olamaz…

 

İmam Rabbani Kur’an’ın “gözler onu göremez” ayetine, Hz. Aişe’nin “Kim Muhammed rabbini gördü derse yalan söyler” sözüne rağmen “Peygamber Allah’ı görmüştür(217. Mektup- I/403) demektedir…

 

İmam Rabbani, kendisinin keşf ehli olduğunu açık açık söylemekte; “oğlunun ölümünden dolayı bakışlarını göklere sıklaştırdığını ve oralarda garip sırların ortaya çıktığını onları anlatacak olsa fitne çıkacağını…(329. Mektup- II/55)” söylemiştir... “Gaybı sadece Allah ve Allah’ın bildirdiği resuller bilebilir” ayetine istinaden bu görüşünün sadece kendisini bağladığını ve doğru olmadığını ifade etmeliyiz…

 

Kur’an’ı merkezine almayanlar, şeyhinin her dediğine itiraz etmeyerek rehber edinenler bilmeli ki cehaletin karanlıklarında kaybolacaklardır… Şeyh bir insandır ve hangi rehber, önder olursa olsun, isterse peygamber olsun kimseye kayıtsız şartsız itaat yapılamaz…

 

Hata etme, günah işleme potansiyeli olan hiç kimseye irade büsbütün teslim edilemez… Mezhebi ve tarikatçı saplantıların eseri sözlerden uzak durmalı ve bu tür sözleri, adapları bize sunan insanlarla aramıza mesafe koymalıyız… Unutulmamalı ki şeyhini rabbi ile kendi arasında aracı gören zihniyet cahiliyenin isim değiştirmiş halidir…

 

İmam Rabbani vs. isimlere duyulan sevgi bizleri hak ve hakikat çizgisinden çıkarmamalı… Bize hak ve hakikatten daha sevgili hiçbir şey olmamalı… Bu yazılar aklını liderlerine, mürşitlerine verenlerin ülkemize verdikleri zararı müşahade ettikten sonra ikaz amaçlı kaleme alınmıştır…

 

Akıl büyük bir nimettir… Akıl nimetini başkalarına teslim etmeyin… Bu nimet herkese özel ve sadece siz kullanın diye verilmiştir…

 

18. 09. 2016

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 892

YORUMLAR (5)

One Minute nin bir tiyatro olduğunu bildiğin halde bunu gerçekmiş gibi savunuyor, AKP ye oy istiyorsun. Al sana ``One Minut`` . Bu en güzel günler. AKP, BOP projesi gereği iktidar (muktedir değil) yapılmış bir partidir. Biliyor olmalısın ki, BOP Projesi sömürünün devamı ve İsrail`i emniyete alma projesidir. AKP nin görevi, İSRAİL`i bu halka sevdirmektir. Ama inşaallah başarmayacaklardır (özellikle emperyalizmin 37 yıldır başarmadıkları gibi)...04.05.2016 11:21
Son peygamberin örneği duruken, niye Hz Yusuf`u örnek veriyorsunuz? Darunnedvenin seni kral yapalım önerisini reddeden Resulullahın örnekliğini niye gizliyorsun. Erdoğan size, Demirel`in nurculara yaptığını yapacak. Uyanıncada iş işten geçecek. Göreceksiniz...04.05.2016 11:07
``Artık Kürt halkını dışlayan, PKK’nın güçlenmesine zemin hazırlayan eski devlet yok… Kürtleri kardeş sayan, eski Türkiye döneminde gasp edilen Kürt haklarını birer birer veren, Kürt ve Türk vatandaşları arasında ayırım yapmayan bir devletimiz var…`` yuh! İnsan bunu yazarken biraz utanır be! uzayda mı yaşıyor bu ``sözüm ona müslüman`` yazar? evet , tam bir saray yağdanlığı!15.09.2015 02:38
Kendi halkının yaşadığı zulme kör bakan,sistem ağzıyla konuşan ve ayan beyan ``saray yağdanlığı`` yapan bir yazı(yazar) olamaz! Yazık... 15.09.2015 02:35
ama o bir peygamber allah onu 7 yıl civarında bırakmış o normal insan değil ki28.06.2015 19:41

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.