Sayın Fethullah Gülen; bedduanızın geçtiği konuşmanın seyrine baktığımızda kendinizi aklamış hükümeti suçlamış görünmektesiniz… Peygamberin kâfirler Aleyhine yaptığı bedduayı siz mevcut hükümete ve dolayısı ile onun şahsında hükümete destek veren halkın yüzde ellisine yaptınız… Hepimize bedduada bulunmuş oldunuz…
Sayın Fethullah Gülen; sizin bu halka hiç mi saygınız yok… Yüzde elli bu insana güvenmeseydi oy verir miydi? Çık bakalım Fethullah Gülen olarak halkın karşısına, “ben sizi yönetmeye adayım” de… Bak bakalım kaç kişi olacak seninle… Özür borçlusun bu millete… Hakaret ettiniz herkese… Bedduanız, sadece Erdoğan’a değil onu destekleyen herkese…
Sayın Fethullah Gülen; sizi merhum Erbakan’ın ahı mı tuttu yoksa… Müslümanları desteklemeniz gerekirken küfrün elebaşlarından biri olan Ecevit’i desteklemiştiniz… 28 Şubatta o zalim komutanlara karşı merhum Erbakan sizi savunduğunda siz gazetenizde ona “beceremediniz çekilin” demiştiniz… Merhum Erbakan, sizin düşmanlığınızı yaşaya yaşaya öldü… Şimdi de siz utanmadan onun camiasına sığınıyorsunuz, onları kullanmaya çalışıyorsunuz…
Sayın Fethullah Gülen; herkesin duasının davasına bağlı olduğunu çok iyi biliyorsunuz… Beddualarınız, dualarınızın bittiğini gösterir… Anlaşılan o ki ne hacet namazınız ne de dualarınız kabul görmemiş olmalı ki son çare olarak bedduaya başvurmuşsunuz… Duaları kabul görmeyenlerin beddualarının tuttuğu hiç görülmüş mü? Sünnete uygun hareket ettiğini söyleyen siz, siyeri nebi de Hz. Peygamberin herhangi bir müslümana beddua ettiğini okudunuz mu? Hz. Nebi Taif’te taşlanmasına rağmen neden Taifli kâfirlere tek bir beddua da bile bulunmuş değildir?
Sayın Fethullah Gülen, ABD’nin himayesinde ve desteğinde yaşamanın ne olduğunu biz bilemeyiz… Dışarıdan gelen emirlere göre hareket ettiğinizi biliyorduk ancak dış güçlerin emrine uyarak dua ve bedduada bulunduğunuzu inanın bilmiyorduk… 28 Şubat sürecinde darbecilerden yana verdiğiniz demeçler, merhum Erbakan’a karşı takındığınız tavır, cuntacılara gösterdiğiniz saygı ve dile getirdiğiniz bağlılık unutulmamışken, ümmetin sinesini dağlayan, meşru hükümete başkaldırı ve isyan niteliğinde olan menfur bedduanızı duymanın üzüntüsünü yaşamaktayız…
Sayın Fethullah Gülen, bedduanızı dinledim… Vicdanı Nil nehrinde boğulmuş bir insanın hadsiz yakarışlarını andırıyordu… Bedduanızda her iki taraf için de“Allah onların evlerine ateşler salsın, yuvalarını yıksın” demişsiniz? Bu ne acımasız bir beddua… Hırsızların, yolsuzluk yapanların, usulsüzlerin, vs. tüm suçluların; çocuklarının, ailelerinin günahı ne? Neden onlar aleyhinde de beddua ediyorsunuz? Ağzınızdan çıkanı kulağınız hiç duymadı değil mi?
Sayın Fethullah Gülen, Mavi Marmara da şehitlerimiz olacak, Şeyh Ahmet Yasin o yatalak hali ile İsrail uçakları ile bombalanıp, şehid olacak sen İsraile beddua etmeyeceksin, İmam Hatip Okulları, Kuran Kursları kapanacak sen beddua etmeyeceksin, Filistin, Irak bombalanacak sen beddua etmeyeceksin, Müslümanlar dünyanın her yerinde zulüm görecek sen beddua etmeyeceksin ama çirkin ve derin yapılanmanızın kirli oyunları sonucu üzerinize biraz gelindiğinde bedduayı var gücünle edeceksin… Yazık size…
Sayın Fethullah Gülen, peygamberin küfrün önderlerinin helak bulmaları için yaptığı bedduayı siz dünya Müslümanlarının liderine, Sayın Erdoğan’a yapmakla onu küfür ve azgınlıkla mı itham ettiniz? Eğer böyle ise yazık size… Bugüne kadar ümmete vefalı davranmadınız, ümmete hep sırtınızı döndünüz, küfre gülen yüzünüzü, Müslümanlara ağlayan yüzünüzü gösterdiniz… Bari ömrünüzün son demlerinde ümmete vefalı davransaydınız? Ama olmadı kaybettiniz… Bu ülkeye bu operasyon sürecinde kaybettirdiğiniz para, zaman ve imkânlar sizlere haram olsun…
Sayın Fethullah Gülen, Bugüne kadar gelmiş geçmiş her hükümet kendi güvendiği adamı başa getirmiyor muydu? Her hükümet iktidara gelir gelmez kendi adamlarını, güvendiği insanları önemli makamlara atamıyor muydu? Ne oldu size de bu hükümetin atamaları, yer değiştirmeleri söz konusu olunca beddualara sarıldınız?
Sayın Fethullah Gülen, sizden emir alanlar, Başbakanın memuru oldukları halde onu değil de sizi dinleyip, “hükümeti cemaatin kuklası” yapsınlar diye mi orada tutulacaklar… Bu hükümete; “emrime gir” baskısını yaptığınızda Başbakan’ın “tamam efendim, emrinizdeyim” demesini mi beklerdiniz? Eğer Başbakan sadece sizi dinleseydi bu ümmete büyük bir ihanette bulunmuş olurdu… Ama Sayın Başbakan çok vefalı biri… Halkın kendisine tevdi ettiği görevi hakkıyla yerine getirmektedir… Dünya lideri bir Başbakan, kalkıp dış güçlere piyonluk eden bir cemaatin emrine mi girecekti…
Sayın Fethullah Gülen, bedduanız ile yapılanmanıza kan pompaladınız değil mi? Camianıza ben her şeye vakıfım, hiçbir şey benden habersiz yapılmıyor mesajını verdiniz değil mi? Biz haklıyız karşı taraf haksız demek istediniz değil mi? Camianız sizin istek ve arzularınızı emir gibi algılar, hatta ayet yerine koyar… Bunu bilen siz bu bedduanızla camianıza adeta “cihat” çağrısında bulundunuz değil mi?
Sayın Fethullah Gülen, doğu halkına kan kusturan, milletin malını talan eden, devleti içten içe çökerten, Müslümanları irtica adı ile zillete mahkum eden 28 Şubat mahkumları için “elimden gelse hepsini salardım” dediğinizde size bağlı hakim ve savcılar arzunuzu emre çevirdiler ve Haberalleri, Çevik Birleri, Balbayları saldılar… Erdoğan’a ve hükümetine ettiğiniz bedduayı duyan ve âmin diyen talebeleriniz, memurlarınız artık harekete geçecekler ve hükümeti devirmeye, ailelerini talan etmeye çalışacaklar… Bana sorsanız bu bedduanın zımnında, “Erdoğan ve hükümetini bitirin” talimatı bulunmaktadır…
Sayın Fethullah Gülen, yıllardır sizi seven size saygı duyan sizin hakkınızda tek kelime konuşulmasına izin vermeyenler artık, “yanıldık, özür dileriz” diyorlar… Bu bedduanızla kendi sonunuzu getirdiğinizi, saygınlığınızı yitirdiğinizi biliyor musunuz?
Sayın Fethullah Gülen, artık Türkiye’ye neden gelmiyorsunuz… Sayın Başbakan size çağrı yaptığında, nazik, edepli ve istekli bir dille sizi vatanınıza gelmeniz konusunda davet ettiğinde siz ona kırıcı ve nahoş bir dille cevap verdiğinizde anlamıştım ondan hoşlanmadığınızı… Çevik Bir’e kullandığınız o üslubu Başbakana hiç kullanmayı düşünmediniz değil mi?
Sayın Fethullah Gülen, sahi neden gelmiyorsunuz? Yoksa Türkiye fethedilmeden gelmeyi düşünmüyor musunuz? Öğrencileriniz sizlere; “üstadım buyurun, gelin ülkenin anahtarlarını teslim aldık ferman sizindir” demelerini mi bekliyorsunuz… Yoksa Amerikan’ın size iyi gelen havası Türkiye de yok mu? Mekke’yi fethedinceye kadar Medine’den mücadele veren peygamber gibi muzaffer bir eda ile mi Türkiye’ye gelmek istiyorsunuz… Eğer bu ise derdiniz, dertleniniz çünkü bitmeyecek derdiniz…
Unutmayın! Kötünün bedduası tutmaz, Allah bedduaya göre iş yapmaz… Yarınlar böyle kalmaz… Bu halk bedduanızı unutmaz…
22.12.2013