• Ana Sayfa
  • »
  • Zihniyet Ve Demokratik Siyasetin Kurumsallaşması

Zihniyet Ve Demokratik Siyasetin Kurumsallaşması

Aday Adaylığı Başvurularındaki Durum Zihniyet Ve Demokratik Siyasetin Kurumsallaşması

 


 


 

Kurdistan Ulusal Mücadelesinin açığa çıkardığı büyük kazanımları onurlu bir finalle sonuca ulaştırmanın konjoktöründen geçmekteyiz. Ortadoğu’da büyük zihniyet devriminin temellerini atan Kürt Hareketi, legal siyasette de ciddi bir sınavla karşı karşıyadır. Sayın Öcalan önderliğinde halklaşan, milyonlarla bütünleşen bir hareketin bugünlere gelmesi ise hiç de kolay olmamıştır. Dünyada örneklerine az rastlanan ideolojik, felsefik, ulusal, politik ve pratik bir hareketten bahsediyoruz.

 

Devlet faşizmine karşı en amansız mücadeleyi Mazlumların, Kemallerin, Sakinelerin, Agitlerin, Zilanların yaptığını unutabilir miyiz?

 

Devlet faşizminden başta Kürtlerin, Alevilerin, Ermenilerin, Asurilerin, Emekçilerin kısacası zulme itirazı olan herkesin en fazla zarar gördüğünü kim inkar edebilir?

 

Tüm bu realiteler ışığında günümüz siyasetini doğru okumamız ve siyasete stratejik yön vermemiz gerekmektedir. Siyasi ve politik dengeleri pragmatik zemin üzerinden şekillenen bir ülkede Halkların yararına çözüm üreten bir mekanizmadan bahsedemeyiz. Dolayısıyla halkların nezdinde siyaset güven kaybetmiştir, zedelenmiştir.

 

Cumhuriyetten günümüze kadar hangi siyasi parti bu ülkede ezberleri bozmuştur dersek, eminiz ki çoğunuz hiçbiri dersiniz. Krizlerle bitirilen ve krizlerin sonucuna göre kurgulanan hiçbir partinin köklü değişiklikleri getirmesini bekleyemeyiz. Tarih boyunca devlet partisi olmaktan kurtulamayanlar, halkların beklentilerine bundan sonra da cevap olabilirler mi? Elbette Hayır.

 

Devlet partilerinin tam karşısında bulunan Kürt Legal Siyaseti ise program, tüzük ve söylemleriyle ülkenin ciddi muhalif gücü olma mücadelesini gün geçtikçe geliştirmeye çalışmıştır. Bu konuda yeterli ve istenilen düzeyi tam olarak yakalayamamıştır. Elde edilen mevziler içinde kariyer, koltuk ve statü hedefi, özgürlük ve demokratik siyaseti çoğu zaman gölgede bırakmıştır. Beşbin yıllık devletçi geleneğin içten içe yaşatılmaya çalışılması ve koltukla itibar elde etme tutkusu büyük hamleleri yapmanın önündeki en büyük engellerden birisi olmuştur. Koltukçularla Halkçıların savaşında kim kazanır diye soracak olursak, halk terazisinin ağırlıkta olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Kobane`de halk kazandı, insanlık, kazandı, ezilenler kazandı, dolayısıyla Kurdistan`da halklaşan hareket hep kazandı.

 

Seçim sürecinin sıcaklığında bir çok gözlemimiz halkın kaygısı olarak da görülmelidir. HDP için birçok aday adayının Avrupa başta olmak üzere birçok yerden gelip başvurmaları Milletvekilliği statüsünü kazanmanın sıcaklığı mıdır diye halk sormaktadır. Eğer bu kaygı yerindeyse beşbin yıllık hegemonik sistemlerin oyununa, çizgisine gelmek değil midir bu?

 

Bazı aday adayı arkadaşlar bu analizlerime kızabilirler, ama biz realiteleri ortaya koyup, yaramızın üzerine basmasak, perspektif oluşturamazsak, nerede kaldı demokratik siyasetin güçlendirilmesi?

 

Evet bazı aday adayı arkadaşlar da isim yapma, gündeme girme, geleceğe yatırım yapma, kimileri de ileride MUHTAR olma derdinde olmalılar ki, bugünden tedbirlerini almaktalar. Ne de olsa siyasetin geleneği hep bu olmuş ya.

 

*Oysa devrimci, demokratik halk hareketlerinde ve Kürt Ulusal Mücadelesinde koltuk, çıkar, kariyer, konum gibi ucuz hesaplar zavallıların, silik kişiliklerin, üretemeyenlerin, samimiyetsiz olanların, kaçkınların işidir*.

 

"Demokratik siyasetin en önemli geliştirici unsuru yapıcı radikal eleştiridir, bu tarz bir türlü oturtulamadı". Hatta eleştirenlerin karşıt olarak damgalanması siyasi trajedilerimizden birisi olarak hep güncelliğini korumuştur.

 

Bizim partimize o kadar rağbet var ki, aday adayları çoğalmış diyenlere; 1999 Belediye seçimleri için belediye başkanı adayı bulunamıyordu cevabını vermek gerekir. Çünkü ceberrut sistemin korkusundan, baskısından siyasette cesur, net ve kararlı olanlar çoğunlukla bu yükü üstlenmişlerdi. Üstelik Kurdistan`da belediyelerimizin en başarılı ve halkla içiçe olan dönemiydi de denilebilir.

 

Siyasette nitelik HDP`nin, Kürt legal siyasetinin, kurumlarının temel önceliği olmalıdır." Kürt legal siyaseti içerisinde kambur olanlara ve kambur olmaya aday kişilere karşı kesinlikle demokratik önlemler alınmalıdır".

 

HDP projesi salt seçimde barajı aşmaya ve seçim endeksli politika üretmeye indirgenirse tabanla çelişen paradokslar da gelişebilecektir. Adayların tabanda karşılığı olmasına son derece dikkat edilmelidir. Çünkü demokratik siyasetin zemini sadece tabandır, yani halktır.

 

AKP`nin başkanlık sistemini getirecek korkusu Türkiye Halklarının çoğunun kaygısıdır. CHP ve MHP`nin yerinde saymaları tüm okları, dikkatleri HDP`ye çevirmektedir. HDP ise tüm bu fırsatları demokratik bir siyasetle geleceğe taşıyabilmelidir. HDP`nin barajı aşamaması durumunda 60 civarı parlamenterin AKP`ye yazılması herkesin korkusudur. Barajı aşması durumunda ise AKP`yi durduracak güç olarak beklentileri büyütecek ve büyük beklentilerin cevabı olmak için çıtanın daha da yükseltilmesi bir zorunluluk olacaktır. O zaman en büyük kazanım işte bu olacaktır.

 

Kobane`nin ruhunu 7 Haziran seçimlerine taşımak HDP`nin en büyük stratejisi olmalıdır.

 

HDP, Sayın Öcalan`ın ve tüm değerlerimizin ortaya koyduğu muazzam imkanları, fırsatları halka anlatarak 2015 seçimlerinden zaferle çıkan tek parti olabilmelidir.

 

Selam ve saygılarımızla...

 

Nurullah Tunç

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 835

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.