Dünyanın merkezi, Ortadoğu’nun kalbi olan Kürdistan`da
yaşamak büyük bedeller vermeyi tarih boyunca hep gerektirmiştir. Büyük
talanların, amansız savaşların, kirli sömürülerin ve sayısız kurbanların
yaşandığı bir coğrafyada olmak, hele hele Kürt doğmak ateşten gömlek giymektir.
Kürt olmanın yanında kendi kimliğini savunmak, ideolojik
ve felsefik bir zihniyete sahip olmak, ulusal haklarının mücadelesini vermek, eşitlik
ve adaletten bahsetmek ise sürgün, işkence, cezaevi ve öldürülmek gibi
sonuçlara katlanmak, kısacası bedel ödemek pratiğini mutlaka yaşamayı bir
gerçeklik haline getirmiştir.
Ortadoğu`da en fazla bedel ödeyen, zulme uğrayan
ve katliamlarla karşı karşıya kalan halk kimdir diye soracak olursak, eminim
çoğunuz "Kürt Halkı`nı" ilk sıraya koyacaksınız.
Neden Kürt Halkı`na bu kadar bedel ödettirilmekte
sorusunu sorduğumuzda ise Aydın ERDEM kişiliğinde somutlaşan özgür bilinç, onurlu
yaşam, gençliğin mücadeleci ruhu, değerlerine bağlılık, fedai tarz, cesaretli
duruş ve halkını özgürlüğe kavuşturacak kararlı bir inanca sahip olması gibi
onlarca özelliği şahsında taşımasını sıralayabiliriz.
6 Aralık 2009`da Amed`te polis kurşunuyla hedef
seçilip, katledilen Aydın ERDEM`i 5.Ölüm yıldönümünde sevgiyle, saygıyla ve
büyük bir özlemle anıyoruz. Onun mücadele ruhunun yüzbinlerin yüreğinde
pratikleşerek büyüdüğüne şahitlik ederek Aydın Erdem`i anıyoruz.
Dicle Üniversitesi öğrencisi olan AYDIN ERDEM
elbette bir kaza kurşunuyla katledilmedi, bilinçli, organizeli ve planlanarak
şehit edildi.
Mezopotamya`da katledilen binlerce gençten birisi
olan Aydın Erdem için Kürdistan başta olmak üzere, dünyanın birçok yerinde
çeşitli eylemselliklerle, yürüyüşlerle güçlü tepkiler ortaya konuldu.
Aydın Erdem`in şahsında yurtsever, devrimci ve
örgütlü gençlik hedef seçildi. Kürt hareketinin özgürlük ruhu ve temel mücadele
dinamiği için üniversitelerde yeni bir konsept devreye konuldu. Üniversite
gençliği Amed merkezli bir operasyona tabi tutuldu.
Aydın Erdem`in şehadeti sonrasında birçok
eylemselliğin şahidi ve Qoser`de kabul edilen taziyesinde oturan bir kişi
olarak, yüzbinlerin Qoser`de (Mardin/Kızıltepe`de) kurulan taziye çadırına akın
akın gelip Aydın Erdem`i sahiplenmeleri ise doğru bir mücadele pratiğinin açığa
çıkardığı potansiyeli görmek açısından tarihiydi. Kürdistan`ın her yeri başta
olmak üzere, Türkiye`nin birçok üniversitesinden onbinlerce gencin AYDIN
ERDEM`i sahiplenmesi ise en anlamlısıydı.
Aydın Erdem şahsında özgürlükçü, yurtsever, demokrat
ve devrimci gençlik kazanmıştır. Kaybeden ise gerici, tasfiyeci ve katliamcı
zihniyet olmuştur.
Aydın Erdem`in gençliğini elinden alan zihniyet, onun
zafere gidecek paradigmasını asla yenememiştir. Çünkü Kobane`de yazılan
destanda Aydın Erdem`i görmekle beraber, Şengal ve Maxmur`daki katliamlara
karşı savaşanlar da yine Aydın Erdem`in onurlu yoldaşlarıdır.
5.ölüm yıldönümünde Aydın Erdem`i ulusal ruh, demokratik
zihniyet ve erdemli bir duruşla tekrardan özlemle anıyor, "Kürdistan Halkı`nın ve Devrimci Gençliğin" başı sağ olsun
diyoruz.
Selam ve saygılarımızla..
Nurullah Tunç
05.12.2014