• Ana Sayfa
  • »
  • Siyasetin Açmazlarının Anahtarı HALKTIR !

Siyasetin Açmazlarının Anahtarı HALKTIR !

Demokratik Uluslaşmanın, Halkın İradesine dayalı sistemle hayat bulacağı inancıyla...

 

 

 

 

 

Demokratik siyasetin kanallarının sonuna kadar Halka dayandığını söylemek, hele Ortadoğu devletlerinde bundan bahsetmek çok zordur. Çünkü Halk iradesini baskılayan, hiyerarşik güce dayanan ve sömürü üzerinden şekillenen bir siyaset realitesinden bahsetmek mümkündür. Ortadoğu ülkelerinin klasik siyaset anlayışı böl, parçala, iradesizleştir, tahakküm kur sistematiğine göre şekil almıştır. Dolayısıyla halkların, toplumların, inançların ve renklerin kendini yaşatması imkansız hale getirilmiş, emperyalizmi büyüten politikalar uygulanmıştır.

 

Emperyalizmin Ortadoğu`da güçlenmesini sağlayan devletlerden birisi de Türkiye Devleti olmuştur. 1924 Anayasasıyla başlayan süreç tüm hızıyla günümüze kadar devam etmiştir. Yıllarca ABD merkezli gelişen kapitalizmin icazetleriyle Türkiye`de siyaset ve aktörleri yönetilmiştir.

 

Türkiye devletinin siyasetine en büyük itirazı ise Kürt Halkı geliştirmiş, alternatif muhalif tek güç olarak ciddi bir ses getirmiştir.1990`lı yıllarda legal siyasi kurumsallaşmalara giden Kürt Siyaseti büyük baskılara, tutuklanmalara ve katliamlara maruz kalarak hedef tahtasına konulmuştur. Legal siyasete yönelik birçok yerde ulusal ve uluslararası kirli politikalar uygulanmıştır.2009 Siyasi soykırım operasyonlarıyla tavan yapan baskılar, günümüzde de aynı şekilde ve farklı yöntemlerle devam etmiştir. Yani siyasete yönelik baskıların temel hedefi ise HALKIN İRADESİNİ KIRMAK olmuş, bu konuda da ciddi bir başarı elde edilememiştir.

 

Kürt Halkı`nın kendi iradesine sahip çıktığı kadar, Kürt siyasi legal aktörlerin, siyasetçilerin bu oranda Halka layık politika ürettiklerini söylemek ise gerçekçi olmayacaktır. Elbette fedakarca, fedaice ve kahramanca çalışan birçok kadronun olduğunu bilmekle beraber, Kürt siyaseti komplike ve hedeflenen bir sıçrama yakalayamamıştır.

 

Türkiye Devleti siyasetine alternatif olarak doğan Kürt legal siyasetinin, 2014 yılı itibariylen her anlamda demokratik, paylaşımcı, eşitlikçi, adil, iktidarı reddeden, kendi alternatifini yaratan ve tüm bölgeye örnek olabilecek bir düzeyi yakalaması mutlak ve kesin olmalıydı. Bunun kısmi anlamda başarıldığı, ama Halkın beklentilerinden çok uzakta kaldığını söylemek yerinde olacaktır.

 

Yerel yönetimlerin 1999`da elde edilmesinden sonra, alternatif olacağına kesin gözüyle bakılan BELEDİYELER bu hedefi tutturamamıştır. Halka dayalı yerel yönetim modeliyle, bürokrasiye dayalı yerel yönetim sistematiği arasında sıkışıp kalmıştır.

 

Sistemi, siyaseti, politikaları ve kadrolarıyla Kürt Siyasetinin VİTRİNİ olan belediyelerin, HALKIN İRADESİ ve beklentilerine cevap olacak hızlı adımlar atmasının zamanı sizce gelmedi mi?

 

Seçim süreçlerinde yaşanan ve kökleri 2000`li yıllara dayanıp gelen dar anlayışlarla hesaplaşmanın zamanı gelmedi mi?

 

Halk iradesine dayanmadan, göstermelik sloganlarla kendini irade yerine koyan, tasfiyeci zihniyeti tamamıylen mahkum etmenin vakti gelmedi mi?

 

Birçok yerde bireyci, dar grupçu, çıkarcı, iktidarcı, tasfiyeci, koltukçu anlayışlara karşı bir mücadele başlatılmış olsa da, devamının getirilip, halkın iradesine uygun alternatiflerin de açığa çıkarılması gerekmektedir, bu yapıldığında sonuca ancak gidilebilinecektir.

 

"Toplumun vicdanını yaralayacak hiçbir kararlaşmaya gidilmeden, vicdanları rahatlatacak çözümlerin üretilmesi artık elzemdir." Bu konuda ciddi beklentiler de vardır.

 

Kürdistan Coğrafyası`nın büyük tehlikelerle karşı karşıya kaldığı bir konjonktürde tüm siyasi aktörler HALKIN İRADESİNE dayanan politikaları, pratikleri yerine getirmek durumundadırlar. Kobanê sonuna kadar bunun ilham kaynağı olmuştur.

 

"Kanton sistemi`nin, yani Halk İradesi`nin" başarısı, gücü KOBANÊ`de görülmedi mi?

 

Bu yazımda "Halkın iradesine dayalı siyasetin sorun çözücü olacağını, bunun dışındaki diğer alternatiflerin iktidarı ve iktidarcılığı güçlendireceğini, dolayısıyla çözümü değil, sorunları derinleştireceğini" ifade etmeye çalıştım.

 

Demokratik Uluslaşmanın, Halkın İradesine dayalı sistemle hayat bulacağı inancıyla...

 

Selam ve saygılarımızla...

 

Nurullah Tunç

 

10.11.2014

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 922

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.