• Ana Sayfa
  • »
  • ELEKTRİK POLİTİKALARI KAPİTALİST FAŞİZMDİR!

ELEKTRİK POLİTİKALARI KAPİTALİST FAŞİZMDİR!

Halkın mağduriyeti giderilerek, ELEKTRİK FAŞİZMİNE son verilmelidir.

 


 

Yıllardır Kürdistan Coğrafyasında uygulanan elektrik ve enerji politikalarının sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmadığı net olarak açığa çıkmıştır.

 

Kapitalist modernitenin en öncelikli sömürü alanlarından birisi de enerji politikalarıdır.

 

Dolayısıyla petrol, kömür, doğal gaz, güneş enerjisi ve su kaynaklarının en zengin olduğu alanlara kapitalizmin yönelmesi tesadüfi değildir. Ortadoğu ve Kürdistan üzerinde oynanan oyunların temel hedeflerinden biri de, bu zenginliklere sahip alanlar olmasındandır.

 

Kapitalizm enerji kaynaklarını sömürürken kaba tabirle, kendine itaat eden "jandarmalar" oluşturmuştur.

 

İşte Türkiye bu jandarmalarından birisidir.

 

Neo liberal politikalara bu kadar yönelen, neredeyse özelleştirilecek alan bırakmayan, her yeri taşeronlaştıran, kamu alanını küçülten, rant alanını olabildiğince büyüten ve halkını bu kadar sömüren bir sistemin oluşturulması tesadüfi değildir.

 

Ulusal ve uluslararası sistemlerin enerji kaynaklarında anlaştıkları Kürdistan Coğrafyası, ulusalcı ve milliyetçi zihniyetler tarafından adeta yağmalanmaktadır.

 

Bu yağmalanmaların en önemlisi de "ELEKTRİK" politikalarıyla açığa çıkmıştır.

 

Kürdistan`da yaşayan herkese "HIRSIZ" muamelesi yapıp, onur kırıcı bir muameleye tabi tutmak, yeni saldırı politikalarının şekil değiştiren tarzı olarak gün yüzüne çıkmıştır.

 

Elektrik kesintileri ve elektrikteki dalgalanmalar milyonlarca dolara tekabül eden zaralar oluşturmuştur.

 

Amed, Riha, Van, Colemerg, Şırnak, Mardin, Batman, Siirt, Adıyaman, Dersim, Çewlik başta olmak üzere Kürdistan`da bilinçlice yapılan elektrik kesintileri çiftçiyi, esnafı, tüccarı, emekçiyi yani bölgede yaşayan herkesi maddi ve manevi olarak olumsuz etkilemiş, ortaçağı aratmayacak yaşam koşullarıyla karşı karşıya bırakmıştır.

Oysa Türkiye enerjisinin yarısına yakınının Fırat ve Dicle Nehirleri üzerinde kurulan barajlardan elde edilmesi iki yönlü sömürünün ve talanın gerçekleştirildiğini açığa çıkarmaktadır.

 

Kaçak elektrik kullanımı ve borcunu ödememe bahane edilerek yapılan bu çağdışı uygulamalar kabul edilemezdir.

 

Örneğin Kocaeli Çatalca bölümünde bulunan yüzlerce fabrikanın enerji ve vergi hırsızlığıyla uğraşılacağına, Kürdistan`da yaşayan onurlu halkın hedef seçilmesi elbette hükümet ve devlet politikalarının bir sonucudur. Batıdaki 10 büyük otomotiv fabrika kadar enerji harcamayan bölgemizin, kaçak elektrik üzerinden rencide edilmesi, yaratılmak istenen "algı operasyonunun" sonucudur.

 

Hükümet ve devlet, Milyarlarca dolarla ifade edilecek büyük vergi kaçırmalarının, yolsuzlukların ve hırsızlıkların yapılıp tescillendiği Türkiye`de, öncellikle batı yakasında yaşanan ve sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmayan çirkeflikleri ve kirlilikleri temizlemelidir.

 

AKP hükümeti eliyle başlatılan bu uygulamaların taşeronlar eliyle uygulanması, tüm bölgeyi mağdur etmiştir.

 

Yüzbinlerce dönüm pamuk, mısır, sebze, meyve tarlaları susuzluktan kurumuş, dalgalanmalar sonucu binlerce su kuyuları, pompalar bozularak ciddi bir maddi kayıp yaşanmıştır. Ayrıca bölge genelinde milyarlarla ifade edilebilecek elektronik eşya bozulmuştur. Dolayısıyla insanların kaliteli bir yaşam sürdürme hakları ellerinden alınarak maddi manevi büyük tahribatlar yaşatılmıştır.

 

Bu kapitalist, tekelci ve ulusalcı faşizme karşı bölge halkının sessiz kalmayarak tepkisini ortaya koyması ise takdire şayandır. Çiftçiler başta olmak üzere, halkımızın özgücüyle ulaşım yollarında oturma eylemleri yapması, basın açıklamaları, elektrik kurumlarına yürüyüşler gibi yaptıkları demokratik eylemleri uyarı niteliğini taşımış, kısmi anlamda amacına ulaşmıştır.

 

Bölge siyasetinin, sendikaların, sivil toplum örgütlerinin, seçilmişlerin, bölge burjuvazisinin bu eylemlere öncülük etmemesi ve ciddi katkı sunmaması bir trajedidir. Türkiye ve bölgedeki kurumların bu kadar duyarsız kalmalarını HALK bir tarafa NOT etmiştir, bunun da bilinmesi gerekir. Bu duyarsızlığın ileride halk tarafından sorgulanacağı kesindir.

 

Halkın kendi özgücüyle, kendi eylemini örgütlemesi tarihsel olduğu kadar, etkili ve sonuç alıcı olma hedefinde kartopu gibi büyüyeceği görülmektedir.

Traktörüyle, kazmasıyla ve küreğiyle yollara düşen duyarlı halka ivedilikle kulak verilmelidir. Devlet, hükümet ve taşeron kuklalar Halkın taleplerine cevap olmak için ne gerekiyorsa acilen yerine getirmelidirler.

 

Halkın mağduriyeti giderilerek, ELEKTRİK FAŞİZMİNE son verilmelidir.

 

Biz de halkımızın onurlu mücadelesinin yanında olduğumuzu belirtiyor, selam ve saygılarımızı sunuyoruz..

 

Nurullah Tunç

22.08.2014

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 1047

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.