Kürdistan`da
acımasızca yürütülen kirli savaş politikalarının bedeli olarak yaşatılan
"zından realitesi" tüm yakıcılığıyla günümüzde de devam etmektedir.
1925`ten
beri Kürt Halkı`nın iradesini teslim almaya yönelik kullanılan en acımasız
yöntem zındana hapsetmek olmuştur.
Kürt Ulusal Mücaselesinin 1970`li yıllarda
filizlenip, 1978`lerde partileşerek büyümesi yeni Zından pratiklerini
yaratmıştır.
Barbarca yapılan 1980 askeri darbesinin temel
hedefi ise Kürt Halkı ve değerleri olmuş, zındana tıkatarak bastırmakla sonuca
gitmek hedeflenmiştir.
Dünya
zindan tarihinin en soysuz ve alçak yöntemleri Amed Zındanı`nda Kürt Halkı`na
yönelik yapılmıştır. Kürt Halkı`nı iradesizleştirip, onursuz bırakmak temel
gaye olmuştur.
Kenan
Evren darbeciliği ile resmi ideolojinin dünyada eşine rastlanmayan vahşet
uygulamalarının izleri derin ve onarılmaz olmuştur.
Kürt
tarihinin zindan realitesini "onurlu pratikleriyle yazan değerlere"
hepimiz bugün çok şey borçluyuz.
Resmi
ideolojinin beynine balyoz gibi inen Mazlum Doğan`a onurumuzu borçluyuz. Yine
Kenan Evren faşizmini ve karanlığını parçalayan Ferhat`a, Eşref`e, Mahmut`a, Hayri`ye
güneşli günlerimizi borçluyuz. Esat Oktay Yıldıran soysuzluğuna ve temsil
ettiği kirli zihniyete karşı, "kararlılığıyla bedenini açlığa vuran Kemal
Pir`e" vicdanımızı ve özgür yaşam mücadelemizi borçluyuz.
Ah
Amed Zındanı dilin olsa da konuşsan...
Ne
katliamlara, ne vahşetlere, ne işkencelere, ne trajedilere ev sahipliği yaptın!
Ah
Amed Zındanı, ne yiğitleri, ne kahramanları, ne ana evlatlarını gördün!
Ah
Amed Zındanı, ne ihanetlere ve onursuzluklara şahitlik ettin!
Zından,
Kürt Halkı ve devrimciler için yazılan tarih, kurtarılan onur ve özgürlüğe
giden yolun amansız gerçekliği olmuştur.
Bu
yolun günümüze kadar şekil değiştirerek devam etmesi, "Hasta
Tutsaklar`a" yaklaşımda net olarak görülmektedir.
21.yüzyılda
Hasta Tutsakların serbest bırakılmaması bir trajedidir, vicdansızlıktır.
Göz göre göre ölümlere sessiz kalan bir devlet; adaletten ve hukuktan
bahsedebilir mi?
Ey
devlet, Amed Zındanı`nda yaşattığın vahşet, onursuzluktan başka sana ne kazandırdı!
Ey
milliyetçi sistem, Kemal`lerin, Sakine`lerin ve İbrahim`lerin devrimci
enternasyonal mücadelelerinin kazandığını ne zaman kabulleneceksin?
Ey
resmi ideoloji, Deniz`lerin ve Mazlum`ların iradesine yenik düştüğünü halen
göremiyor musun?
Onun
için diyoruz ki, değişmesi gereken devlettir, resmi ideolojidir.
Sonuç
olarak devletin "Hasta Tutsakları" acilen serbest bırakması olumlu
bir adım olarak görülecektir.
Tüm
onurlu tutsak arkadaşların serbest bırakılmaları için kamuoyunu duyarlı kılmak
hepimizin insani, ahlaki ve vicdani görevidir.
Duygularımızla,
yüreğimiz ve bilincimizle başta hasta tutsaklar olmak üzere, tüm onurlu siyasi
tutsak arkadaşların yanındayız...
Selam
ve saygılarımızla..
Nurullah
Tunç
09.09.2014