• Ana Sayfa
  • »
  • Başarısızlıklarını Gerekçelendiren Tüm Yöneticiler Halktan Özür Dilemelidir

Başarısızlıklarını Gerekçelendiren Tüm Yöneticiler Halktan Özür Dilemelidir

Halkın fedakârlıklardan kaçınmadığı bir coğrafyada, temel beklentisi onurlu, özgür, eşit ve insanca bir yaşam olmuştur.

 


 

Çağımızın en kolaycı yaklaşımlarından birisi de "başarısızlıklarına gerekçe bulma" hastalığıdır. Bu hastalıktan kurtulma yöntemi de "özeleştiri vermek ve kendini sorgulamamak" olmuştur. Özeleştiri, geliştirici ve çözümleyici pratiğe hizmet etmediğinde ise anlamını yitirir, önemsizleşir.

 

Günümüzde siyasetçilerden, sendikacılara, politikacılardan seçilmişlere, yerel kadrolardan devlet yöneticilerine kadar "HALKIN İRADESİNE" layık olmayan pratiklerin ve temsiliyetlerin daha da arttığını gözlemlemekteyiz.

 

İktidarlaşmanın ve bireycileşmenin güçlenmesi ise güçlü bir toplumsallaşmanın oluşmasını geriletmektedir. Dolayısıyla toplumsallaşmaktan uzaklaşan yöneticilerin ve kadroların brokratikleşmeleri de kaçınılmaz olmuştur.

 

Brokrasinin egemenliğine girerek itaat edenler ise elitleşerek toplumsal duygu ve ruhtan uzaklaşmışlardır.

 

Günümüz politikacılarının, siyasetçilerinin, sendikacılarının ve seçilmişlerinin çoğu maalesef elitleşerek HALKTAN uzaklaşmışlardır.

 

Söylemde halkı ve davalarını dillerinden düşürmeyenlerin, pratikte statüko ve güce esir düşerek, itibar kaybettikleri görülmüştür.

 

Onurlu davalar, ulusal mücadeleler, politik ahlaklı toplumlar ise onurlu ve özgür bireylerle zafere ulaşıp, sistemleşir.

 

Zafere giden yol, özgür bir toplum inşaa edecekse anlamlıdır.

 

Çünkü özgürlük ve demokrasi sloganını dillerinden düşürmeyen brokratik ve tıkatıcı kişiliklerin arttığı bir dönemden geçmekteyiz.

 

Kendilerini toplumun ve halkın göremediğini sanan bu kişiliklerin büyük bir yanılgı ve sapma içerisinde oldukları bilinmelidir. Bu tiplerin özgürlük mücadelesiyle, değerlerle, devrimci duruşla ve Sayın ÖCALAN`ın yaşam felsefesiyle uzaktan yakından alakaları kalmamıştır.

 

Halk artık bunları iyi analiz ederek, tanımıştır. Bu kişiliklerin olduğu kurumların içi boşalmış, başarısızlık ise gitgide derinleşmiştir. Başarısızlıklarını çeşitli iç ve dış faktörlerle bağlayarak gerekçelendirme ise klasikleşen bir hal almıştır.

Halkın fedakârlıklardan kaçınmadığı bir coğrafyada, temel beklentisi onurlu, özgür, eşit ve insanca bir yaşam olmuştur.

 

Her kimliğin ve rengin onuruyla yaşaması gereken bir dünyada yöneticilerin HALKA HİZMET etmesi bir zorunluluktur.

 

Halka layık olmayan yöneticilerin, bir dakika durmadan HALKTAN özür dileyerek İSTİFA etmeleri bir gerekliliktir. Bu erdeme sahip olan yönetici sayısının artması ise herkesin beklentisi ve talebidir. Başkasına topu atarak sorumluluktan sıyrılmak ise neredeyse bir gelenek haline gelmiştir.

 

Her yöneticinin, sorumlunun, demokratın ve temsilcinin kendini sorgulayarak yeni döneme göre tutum takınması bir gerekliliktir.

 

Hunermend Aram Tigran`ın sesini ve sanatını ortak ruhumuz ve hissiyatımız haline getirmek umuduyla...

 

Selam ve saygılarımızla...

 

Nurullah Tunç

07.09.2014

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 920

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.