• Ana Sayfa
  • »
  • Barbarlıkla Zafer Elde Edilemez...

Barbarlıkla Zafer Elde Edilemez...

Silvan`daki katliamlarla, Fransa`da meydana gelen katliamların bir farkı var mıdır?


 

Yakın tarihimizde gerçekleşen siyasi ve politik gelişmelerin birçoğunun ahlaki düzeyinin zayıf olduğu, barbarlığı çağrıştıracak kadar hukuktan ve insanlıktan nasibini almadıkları görülmektedir.

 

Din adına, devlet adına, devletin bekası adına, milliyetçilik adına politika yürüten siyasetin toplumu ve halkları bariz olarak aldattığı görülmektedir.

 

Seçim sandıklarından meşruiyet sağlayarak "güç sarhoşluğuna" kapılanlar, maalesef Ortadoğu despotik zihniyetine de dört elle sarılmaktadırlar.

 

Seçim süreçlerini kendi iktidarlarının devam etmesi adına, "ilke ve kural" tanımadan tüketenler, sandık sonuçlarıyla halkı dizayn etme gafletinden biran önce kurtulmalıdırlar.

 

Ortadoğu`da ve dünyada hangi devlet seçim sandıklarıyla bağımsızlığını ilan edebilmiştir?

 

Sandıktan çıkan sonuçlara göre, hak, hukuk, adalet gerçekleşseydi, Ortadoğu devletleri medeniyet ve demokrasinin merkezi olurlardı.

 

Otoriter rejimler baskıyla elde edilmiş sandık sonuçlarıyla, ancak faşizme ve diktatörlüğe doğru yol almışlardır.

 

1 Kasım seçim sonuçlarından elbette ciddi dersler çıkarılması gerekirken, AKP`nin zihniyetinde de zerre kadar bir değişim yaratamamıştır.

 

Seçim sonuçları itibariylen Türkiye`de seçim itibarının zayıfladığı, sandık sonuçlarının yeni bir heyecan yaratamadığı görülmüştür.

 

AKP devlet zihniyetinin zafer sarhoşluğu içine girerek, Kürdistan`a saldırması aslında "kendi korkusunun" boyutlarını gözler önüne sermektedir.

 

Silvan`ı ablukaya alarak Kürt Halkı`na "muktedirliğimi ve gücümü göstereceğim" mantığında olan Erdoğan ve ekibi, DAİŞ barbarlığı için maalesef alan açmaktadır.

 

Tayyip Erdoğan ve AKP Devleti Kürdistan`da, DAİŞ barbarlığına alan açmak için Silvan`a, Nusaybin`e ve daha birçok yere savaş ilan etmiştir.

 

1 Kasım seçim sonuçları ve Ortadoğu`daki gelişmeler nesnel koşullarda "Siyasi tezatlığın da" kendisi olarak bir paradoks olarak hafızalara not düşmüştür.

 

Nasıl oluyor da Türkiye`de, Ortadoğu`da, dünyada katliamlar gerçekleştiren DAİŞ`e tavır alamayan AKP sandıktan çıkabilmiştir?

 

Tüm dünya için tehlike ifade eden DAİŞ barbarlığı neden AKP için tehdit oluşturmamaktadır?

 

Anti Kürt fobisine sahip olan AKP, neden anti DAİŞ fobisi yaşamamaktadır?

 

Silvan`daki katliamlarla, Fransa`da meydana gelen katliamların bir farkı var mıdır?

 

Fransa`da meydana gelen katliamı lanetlemekle beraber, Silvan`da gerçekleştirilen ablukaya ve katliamlara sessiz kalmak dünya insanlık alemi için çok büyük bir ayıp değil midir?

 

Oysa Rojava`da insanlığın ve tüm halkların onurunu Kürt Halkı kurtarmıştır.

 

*Rojava`daki kahramanlık örneği 1 Kasım seçim sonuçlarından çok daha önemlidir. Dolayısıyla konjoktürel ve evrensel sonuçlara da gebedir.

 

13.11.2015 tarihinde DAİŞ`in Fransa`nın başkenti Paris`te gerçekleştirdiği katliamla Rojava Kürdistanı`nın önemi daha da artmıştır. Türkiye Devleti`nin ve AKP`nin ise ciddi anlamda mercek altına alınarak baskılanacağı kesindir.

 

Kobané`de zafer yazan ve Şengal`i DAİŞ`ten temizleyen Kürt Halkı`na, herkes minnettardır.

 

Demokrasi`nin kalbi olan Fransa`yı ağlatan DAİŞ barbarlığı, ne kadar tehlikeli ve sinsi olduğunu dünyaya bir kez daha ilan etmiştir.

 

Ortadoğu`da ve dünyada iç siyaset denklemlerini çok çok aşan yeni bir durum oluşmuştur.

 

*Silvan katliamıyla, Fransa katliamlarını aynı kategoride değerlendiremeyenlerin DAİŞ`ten nasiblerini alacakları günler uzakta değildir.

 

*Fransa`da gerçekleştirilen katliamlarla Ortadoğu`da yeni fay hatları daha da derinleşecektir. Rojava Kürdistanı`nın önemi dünya gündeminde daha ciddi yer alacaktır.

 

Rojava`ya ve Kürt Halkı`na yönelik stratejisinde değişikliğe gitmeyen AKP ve Erdoğan`ı 1 Kasım seçim sonuçları da kurtaramayacaktır.

 

Kollektif terör algısıyla toplumu kandırmaya çalışan zihniyet kaybetmeye mahkum olacağı gibi, sistemsel ve rejim odaklı yeni gündemlerle iç kamuoyu uyutulmaya çalışılacaktır.

 

Kürt sorununa yaklaşımı topyekün cezalandırma üzerine olan AKP`den neler beklenebilir ki?

 

HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ`ın başına gaz bombası atan AKP`den ne beklenebilir ki?

 

1982 Anayasasına göre şekillenen demokrasi ve hukuk anlayışından ne beklenebilir ki?

 

Askeri darbe yasalarına göre şekil almış seçim sistemi ve seçimlerden ne beklenebilir ki?

 

*Eğer bu ülkede; Kürtlerin, devrimcilerin, ilericilerin, emekçilerin fiili ve meşru mücadeleleri olmasaydı, İslam’a fobi ve gerici zihniyetler "Hilafeti ve Sultanlığı" çoktan ilan etmiş olurlardı.

 

Fiili ve meşru mücadelenin ruhuyla;

 

Şengal`i kurtaran zihniyet kazanacaktır..

 

Kobané`de zafer elde eden irade kazanacaktır..

 

Silvan`da direnen halk kazanacaktır..

 

Fransa`yla dayanışan samimiyet kazanacaktır..

 

Ortadoğu`da statüyle yaşayacak Kürdistan kazanacaktır..

 

Halklara göre kendini yeniden formüle edecek siyaset kazanacaktır..

 

Onurlu yaşam mücadelesi için direnenler, mücadele edenler kazanacaktır..

 

Özgürlük ve adalet için yılmadan haykıranlar kazanacaktır...

 

Yüreği, bilinci; Kürdistan ve Barış için atan ORHAN DOĞAN`ların ruhu kazanacaktır...

 

Selam ve saygılarımızla...

 

Nurullah Tunç

 

15.11.2015

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 836

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.