Devletin ve AKP`nin Kürdistan`da İflası...

E-Posta Gönder

Dünyanın en kadim halklarından olan Kürtlerin bin yıldır yaşadığı Kürdistan Coğrafyası tam bir soykırım sürecini yaşamıştır.

Dört parçaya ayrılmış bir coğrafyada yaşatılanlara bakıldığında vahşetin ve barbarlığın kural tanımayan mekanizması bir plan dâhilinde işlevselleştirilmiştir.

Soykırımcı sistemlerin Kürdistan başta olmak üzere Ortadoğu`da kirli politikaları için seçtikleri "modern gladyatörler" ise mevcut kaosu daha da derinleştirmişlerdir.

Savaş, kan, inkar ve ortadan kaldırma üzerine kurgulanmış sistemlerin günümüzde güncelliklerini devam ettirmeleri isr insanlık açısından utanç vericidir.

Faşizmin ruhundan beslenen, kapitalizmin sermayesiyle beslenen, dinin manevi değeriyle toplumu aldatan siyasi ve politik akımlar ise günümüzde mantar gibi türemiş, AKP gibi yeni versiyonlarıyla yeniden kendilerini formüle etmişlerdir.

Toplumun Akp`ye bakış açısında ciddi değişimler olsa da, Akp kendi varlığını günümüze kadar sürdürebilmiştir.

*On üç yıldır devam eden bir iktidarın "zararlı bir mantara" dönüştüğü noktasında artık herkes hemfikirdir.

DAİŞ gibi bir barbarlığı desteklediği tescillenen Akp’nin, bu halktan "DEBBUZ" yememesi mümkün müdür?

Rojava Devrimi`yle, Kürdistan`da onurun, özgürlüklerin ve insanlığın yeniden yeşermesine, büyümesine Akp neden karşı çıkmakta, bunu engellemeye çalışmakta?

Onurlu bir yaşam mücadelesini verenlerin onuruyla oynamak en büyük onursuzluk değil midir?

**Evet halkların, toplumların ve insanların onuruyla oynamak en büyük onursuzluktur..

*İnsanları anadilleriyle yargılamak, kimliklerini yok saymak nasıl onursuzluksa; Daiş çeteciliğini desteklemek de o kadar onursuzluktur.

* "Kadın da olsa, çocuk da olsa gereğini yapacağız" demek ne kadar onursuz bir politikaysa, Roboski`de 34 canı katletmek de onursuzluğun kendisidir...

*Bir halkın onurlu davası için şehit olanlara "terörist" demek ne kadar onursuzluksa, kendi halkını kurşuna dizmek ve işkence yapmak da o kadar onursuzluktur.

*Kenan Evren`in getirdiği yasalar ne kadar onursuzcaysa, yüzde on seçim barajına sarılmak da onursuzluğun kendisi değil midir?

**Evet, Kürdistan`ı dört parçaya ayırmak nasıl onursuz bir projeyse, HDP`yi baraj altında bırakmaya çalışmak da onursuz bir projedir.

HDP`yi baraj altında bırakmaya çalışan Akp`ye, devlete ve statükoya bu korkunuz neden, diyoruz..

HDP`ye bu kadar insafsızca saldıran Tayyip Erdoğan`a bu kin, bu öfke ve bu tedirginlik neden, diyoruz..

HDP`ye bu kadar seviyesizce yaklaşan Yalçın Kan(ak)doğan`a bu nefret ve korku neden, diyoruz..

HDP`ye her mitingde saldıran başbakan Davutoğlu`na, bu panik ve gözü dönmüşlük neden, diyoruz..

Kürt Halkı`nın onurlu şehitleri için bırakmadık hakaretler eden "alçak ve yalaka medyaya" ne demeli?

Kürdistan şehitlerinden korkan balon ve baron medyanın; dini ve imanının "para" olduğundan kuşkunuz var mıdır?

Kürt Halkı`nın ulusal birlikteliğinden korkarak her türlü provakasyonu mubah gören ortaçağ zihniyetli devlete ne demeli?

Evet, korkunun ecele faydası kalmamıştır...

Türkiye`de, "devletin formüle olduğu AKP`nin" , Kürdistan`da dibe vuracağı 7 Haziran seçimlerine az kaldı.

Kürdistan`da, AKP`nin cenaze namazının kılınmasına az kaldı...

Evet, Tayyip, Davutoğlu ve Akdoğan üçlüsüne Kürdistan`da "teneke takmaya" az kaldı...

Kürdistan`da, Selahattin Demirtaş`ın sazı eşliğinde halaya durmaya az kaldı...

Halayların partisi, bumların partisini yenmiştir...

Renklerin partisi, bukalemunların partisini yenmiştir..

Kadınların partisi, köhnemiş erkek zihniyetli partileri yenmiştir...

Ezilenlerin partisi, patronların partisini yenmiştir...

Mazlumların, Kemallerin ve Sakinelerin partisi, Kenan Evren`in partilerini yerle bir etmiştir...

Sayın Öcalan`ın paradigması, Erdoğan`ın saltanatını ve partisini yıkarak yenmiştir....

Selam ve saygılarımızla...

Nurullah Tunç

29.05.2015