Türkiye tarihinin en adaletsiz ve çarpık
seçimlerinden birisini geride bırakmanın hafifliğini yaşıyoruz.
Cumhurbaşkanı
Erdoğan`da temsil edilen devlet aygıtı ile Başbakan Davutoğlu`nda sembolize
olan hükümetin ortaklaşarak Akp için yürüttükleri seçim kampanyası, halkın
onurlu iradesine çarparak ağır bir yenilgi almıştır.
Türkiye siyasetinde kara bir leke olan yüzde on
seçim barajını Akp bu seçimlerde de kaldırmayarak kendi sonunun başlangıcını
hazırlamış ve hızlandırmıştır. Başkanlık heveslisi Tayyip Erdoğan ise kendi
ihtirası için Akp`yi bir maşa gibi kullanmış, halktan gereken cevabı alarak
"ense traşına" gönderilmiştir.
On iki yıldır Türkiye Halklarını kısmen de olsa
uyutan Akp, kendi iktidarını sürdürerek tüm halklara ciddi tramvalar, acılar
yaşatmıştır. Roboski, Gezi ve Kobane bu acılardan sadece bir kaçıdır.
Türkiye Halklarının umut projesi olarak gelişen
"Halkların Demokratik Partisi`nin(HDP)" seçimlere parti olarak girme
kararı ise siyasi gündemimizin ilk sırasına oturmuştur.
Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının verdiği
güvenle HDP`nin 7 Haziran seçimlerine girmesi ise en çok Erdoğan`ı rahatsız
etmiştir. HDP`ye çirkince, pişkince ve seviyesizce yaklaşan Erdoğan`a cevap
vermek için halk, 7 Haziran tarihini sabırsızlıkla beklemiştir.
Başkanlık heveslisi Erdoğan`ın “dörtyüz
milletvekili istiyorum” ’dan referandum sayısına, oradan da 276 çıtasına
inmesi, "attan inip eşeğe binme" hikâyesine benzemiştir. Evet, Sayın
Tayyip Erdoğan, bu halk kendi ferasetiyle sana ve senin şaklabanlarına tarihi
bir ders vermiştir. Umarız bundan önemli ve gerekli dersleri çıkarırsınız.
HDP`nin
barajı aşmaması üzerine inşaa ettiğiniz tehditvari stratejinizle devletin tüm
imkanlarını kullanmanız "Halkın Vicdanından" dönmüştür. 7 Haziran
seçimi bu yönüyle yakın tarihimizin en güçlü "Vicdan Hareketini"
doğurmuştur.
Faşizme, diktatörlüğe, din istismarcılığına, yolsuzluğa,
katliamcı zihniyetlere, DAİŞ barbarlığına, başkanlık sistemine karşı olan Halk
iradesinin "Kobane Efsanesine" sivil yürüyüşü ise Rojava Devrimini
destekliyoruz referandumu olarak tescillenmiştir.
HDP`de sembolize olan bu zaferin ilk mimarı
kuşkusuz Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan`dır. Yirmi yıldır ısrar ettiği
toplumsal, ideolojik ve siyasi insanlık paradigması 7 Haziran`da daha anlaşılır
bir noktaya evrilmiştir. 1999`dan 2015 yılına kadar büyük emekler ve bedellerle
ivme kazanan bu birlikteliğin yüzde 13.1 boyutlarına gelmesi "Gandivari"
zihniyetin ta kendisidir.
HDP`nin siyasi parti olarak seçimlere girmesini
teşvik eden, cesaretlendiren de kuşkusuz Sayın Öcalan`dır. Bu yönüyle 2015
Genel seçimlerine Sayın Öcalan`ın belirleyici gücü ve iradesi damgasını
vurmuştur. Erdoğan ve Hükümetin iki ayı aşkındır Sayın Öcalan`a tecrit
uygulayarak, onu hiç kimseyle görüştürmemelerinin altında yatan temel neden de
budur.
HDP`nin tarihi başarısının en önemli gücü kuşkusuz
HALKIN kendisi olmuştur. Bir deryayı andıran Halkın, HDP`de barajı aşarak kendi
onuruna, geleceğine ve kimliğine sahip çıkmasının altında büyük bir feraset
yatmaktadır.
"Muktedirliğin değil ferasetin kazandığı
seçimler olması açısından 7 Haziran bir milattır."
CHP`nin 7 Haziran`da yerinde sayması ve MHP`nin üç
puanlık artış yaşaması ise, HDP`nin barajı aşma pozisyonuna göre önem
kazanmıştır. HDP`nin barajı aşması CHP ve MHP`nin işine ve temsiliyetine
yaramıştır. Dolayısıyla CHP ve MHP Çözüm süreci için Türkiye ve Kurdistan
Halklarına siyasi boyutuyla borçludur.
AKP`nin siyasi şantaj olarak kullandığı çözüm
süreci 7 Haziranla barış ve demokrasiyle buluşma fırsatını yakalamıştır. Yalçın
Akdoğan`ın çözüm süreci için HDP`ye; “artık filmini çekersiniz”, dediği
hadsizliğine haddini bildirmek için, ey Akdoğan Tecavüzcü Coşkun`dan ne farkın
kaldı diye sormazlar mı?
7 Haziranda yenilmeniz sizi yeşilçamda artist
olmaya sevketmişe benziyor? Çözüm süreciyle alay etmek, Kurdistan`a yüzyıldır
yapılan tecavüzlerden farkı var mıdır?
Türkiye ve Kurdistan Halkları sandıkta AKP`ye
gerekli dersleri verdiği halde, ders alınmamışçasına yapılan pişkinlikler ise
utanç vericidir. Halka üstten bakan tüm anlayışların ve siyasetlerin çöküşü
mutlaktır. Yolsuzlukları ve katliamları meşru görenlerin halktan yedikleri
tokat için muhasebe yapmaları bir aciliyet teşkil etmelidir.
Ey Yalçın Akdoğan; HDP`nin barajı aşarak 80
parlamenter elde etmesi SÜPER oldu, değil mi?
Ey Yalçın Akdoğan Halkımızın Kurdistan`da AKP`ye
"Teneke Takması" SÜPER oldu, değil mi?
Ey Tayyip Erdoğan, oylarınızın yüzde %52`den, yüzde
%41`e inmesi SÜPER oldu, değil mi?
Ey Tayyip Erdoğan, Kobane düştü düşecek söylemini
unutmayan Kurdistan Halkının DEBBUZUNU yemeniz SÜPER oldu, değil mi?
Ey Erdoğan, yeni Cumhurbaşkanlığı seçimi de olma özelliğini
taşıyan 7 Haziran`da 11 puan kaybederek tartışmalı hale gelmen SÜPER oldu, değil
mi?
**Ey Davutoğlu, boynuna davul takıp, tokmağı çalan
Erdoğan`dan kurtulman için HDP`ye teşekkür etmelisin.
7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP şahsında zaferle
çıkan Kurdistan ve Türkiye Halklarına teşekkür ediyoruz.
*HDP projesine büyük bir kredi açan 6 milyon
onurlu insana tek tek teşekkür ediyoruz. HDP projesinin mimarı kadınlara ve
gençlere teşekkür ediyoruz.
*HDP projesinin yaşamsallaşmasının bedelini veren
şehitlerimize ve yaşayarak efsaneleşen tüm değerlerimize, Kürt Hareketine, YPG`ye
minnettarız, en büyük pay kuşkusuz onlarındır..
Büyük bir ferasete sahip olan Halkımızın, hak
etmediği birçok politikayla karşılaşmasına rağmen HDP`de "Vicdan
Hareketine" dönüşmesi ise HDP`nin yükünü olabildiğince ağırlaştırmış, HDP`ye
tarihi bir sorumluluk yüklemiştir.
HDP`nin işi, işlevselliği asıl bundan sonra
başlayacaktır. Genel ve yerel siyasetin bütünlüklü ve sorun çözücü olması için
HDP, yerelden genele doğru kendini yeniden restorasyona tabi tutmak zorundadır.
Kurdistan`da başta BELEDİYELER olmak üzere, tüm
demokratik kurumlar yeni bir inşa ve revizyona tabi tutularak, halkın ortaya
koyduğu ferasete ve iradeye cevap olabilecek niteliğe kavuşturulmalıdır. Hiçbir
yönetici, aday ve sorumlu arkadaşın zafer sarhoşluğuna kapılmadan ve
kendilerine ciddi pay çıkarmadan "HALKIN ZAFERİNİN" bilinci ve
erdemliliğiyle hareket etmeleri HDP projesinin geleceği açısından önemli
olacaktır.
Hakkıyla, halkıyla ve hakikatle kazananlara selam
olsun....
Selam ve saygılarımızla...
Nurullah Tunç - 09.06.2015