Her halkın büyük bedellerle yazılan tarihi, onurla
andığı geçmişi ve geleceğe taşınan umutları vardır. Umutlarını büyüterek
destansı bir yaşamın pratikleşmesinde fedaice davranan değerler ise
ölümsüzleşerek nesilden nesile sembolleşirler.
Kürt Halkı ise bu değerleri ve sembolleri mücadele
pratiği içerisinde en çok yaratan halklardan birisi olmuştur. Ankara’da
örgütlenen, Kürdistan`da şekillenen, Lice`de partileşen, Amed Zindanıyla
iradeleşen, Mazlum`la alevlenen bu halkın onurlu mücadelesi başlı başına bir
efsaneyi de yaratmıştır.
Bu efsane üzerinden kendini yeniden yaratan bir
halkın 15 Ağustos`ta sömürgeciliğe, inkara, zulme, askeri vesayete, uluslararası
hegemonik sistemlerin başına BALYOZ GİBİ İNMESİ yeni bir tarihin de başlangıcı
olmuştur.
Bu tarih kendi koşullarında iyi anlaşılmazsa da, zamanla
ideolojik, politik, ulusal ve örgütsel derinliğiyle daha da güçlenip, büyümesini
de açığa çıkartmıştır.
Kürdistan`da sömürgeciliğin en vahşice yaşandığı
bir dönemde, askeri darbe sistematiğinin baş aktörü Kenan Evren`in bizzat yürüttüğü
soykırımcı zihniyetin iflasının başlangıcı olarak yaratılan 15 Ağustos hamlesi
tarihsel olduğu kadar, devrimseldir.
Bu devrimsel süreç Kapitalist Moderniteye, askeri
vesayete, Amed Zindanı`ndaki zulme, Deniz Gezmiş`leri idam ettiren anlayışa, Kürdistan`ı
sömürgeleştiren tüm zihniyetlere vurulmuş bir darbe, planlanarak yapılmış bir
hamle ve sonuca ulaşan bir atılım olarak yakın tarihimizin ideolojik devrimi
olarak tanımlanabilir.
Otuz yıldır başlatılan bir hamlenin, yaşanan
mücadelenin beyin gücü ve öncüsü Sayın Öcalan, bu hamleyle Ortadoğu ve Kürdistan`ın
kaderini belirleyen en büyük aktör olarak tarihselleşmiştir.
Dolayısıyla 15 Ağustos`u sadece Kürdistan`daki
devrim için yapıldığını düşünmek eksik bir yaklaşım olacaktır.
15 Ağustos Emperyalizme, Türk ırkçılığına, Ortadoğu
dogmatizmine, baas rejimlerine, Esat Oktay Yıldıran faşizmine, komprador
güçlere, feodal işbirlikçilere karşı yapılan tarihsel bir adımdır. Bu adımın
büyütülerek günümüze taşınması büyük bedellerle, olağanüstü fedakârlıklarla, derin
acılarla ve onurlu şehadetlerle oluşmuştur.
AGİT şahsında sembolleşen 15 Ağustos`un Sayın
ÖCALAN şahsında zafere ve çözüme gideceği kesindir.
Bu duygularla ve düşüncelerle 15 Ağustos ruhunu
yaratan tüm değerleri saygıyla selamlıyor, daha fazla acı ve gözyaşı dökülmeden
Kürdistan, Ortadoğu ve Dünyada Onurlu bir yaşamı gelin hep beraber yaratıp, savaşları
değil, Barış, Demokrasi, Adalet ve Özgürlükleri hâkim kılalım DİYORUZ...
Selam ve saygılarımızla..
15.08.2014