Rojava Devrimi`nin sembolü haline gelen
Kobane`nin, yeni saldırılara maruz kalması DAİŞ çeteciliğiyle sınırlı
kalamayacağı kadar derindir. Uluslararası komplonun devamı niteliğindeki yeni
saldırı dalgalarının sürmesi "Kürt Halkı`nın" kazanımlarına tahammül
etmemekle doğrudan ilgilidir.
Ortadoğu`da Kürt Halkı`nın statüsüne, kazanımlarına
doğrudan karşı gelenlerin başını Türkiye Devleti ve hükümeti çekmektedir.
*Gre Spi`nın DAİŞ çetelerinden temizlenmesinden
sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Akp Hükümetinin büyük bir tedirginlik içerisine
girmiş olmaları tesadüfi değildir.
*Erdoğan`ın, "Rojava`ya sessiz
kalmayacağız" söyleminin politik sonucu DAİŞ`in son Kobane saldırısıdır.
Tıl Ebyad`ın (Gre Spi) Kürtlerin eline geçmesinden
sonra, Türk Devleti`nin PYD ve YPG`yi terörist ilan etmesi tüm Kürt Halkı`na ve
Kurdistan`a aynı zihniyetle yaklaşılacağı daha net olarak açığa çıkmıştır.
Seçimlerdeki yenilgisinin Kobane politikalarıyla
doğrudan ilişkili olduğunun farkına varan AKP`nin, intikam alırcasına DAİŞ`e
destek vermesi onlarca masum sivil insanın ölümüne yol açmıştır.
*Müslümanın diyen Erdoğan, Kutsal Ramazan ayında
nasıl oluyor da DAİŞ barbarlığını Kürt Halkı`nın üzerine saldırtabiliyor?
*Ülkesinde iftar sofralarında ziyafet veren
Erdoğan`ın, Kobane`de öldürülen çocuklara, canlara nasıl oluyor da vicdanı
sızlayamıyor?
Türkçülük, militarizm, bölücülük, kincilik
üzerinden paranoyaları derinleşmiş kişiliklerin ve devleti yönetenlerin
insanlıktan nasiplerini aldıklarını söyleyebilir miyiz?
Bu gece Kobane`de katliam gerçekleştiren DAİŞ barbarlığının
arkasında Erdoğan ve Akp Hükümeti`nin durması algısı ve gerçekliği, Türkiye`de
kaos ve karmaşa ortamına zemin arayışlarıdır.
Türkiye`yi bunalımlı bir ortama sürükleyip, kurtarıcı
pozisyon elde etme arayışında olan AKP, yeniden tek başına iktidar olma
taktiklerini denemektedir. Kobane`ye ve Rojava`ya Türkiye üzerinden yeni
saldırı dalgaları olasılık dahilindedir.
Yeni korku algılarıyla Türkiye ve Ortadoğu
halkları kontrol altına alınır mı? Onu zaman gösterecektir. Ancak Kürt
Halkı`nın hiçbir korkuya, baskıya ve katliama boyun eğmeyeceği kesinleşmiştir.
*Kürt Halkı`na düşmanca yaklaşanların kaybettiği, Kürt
Halkı`yla dost olanların kazandığı bir sürece girilmiştir.
Akp Hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kürt
Halkı`nı "Kurdistan Coğrafyası içerisinde" tüm ulusal, demokratik
haklarıyla tanımak ve kabullenmek zorundadır.
Eğer insanlıktan bahsediyorlarsa, haktan, hukuktan
ve Müslümanlıktan söz ediyorlarsa Kurdistan`ı mecburen tanıyacaklardır. Rojava`yı,
dolayısıyla Kobane`yi de tanımak zorundadırlar.
Yoksa bugünkü böl, parçala ve yönet
politikalarıyla sonlarının Kenan Evren gibi olacağı kesindir.
DAİŞ barbarlığının Kobane`ye, Rojava`ya yaptığı ve
yapacağı hiçbir saldırıdan AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan kendini soyutlayamaz. Ne
zaman Rojava tanınsa ve DAİŞ barbarlığı AKP tarafından lanetlenip, askeri, lojistik
destek kesilse belki o zaman kamuoyu vicdanı Akp`yi affedebilecektir.
Dini, imanı, vicdanı, ahlakı ve felsefesi olmayan
DAİŞ barbarlığını destekleyenler de aynı kategori içerisinde yer almaktadırlar.
Kamuoyu vicdanı bunu böyle bilecektir.
Kobane`de şehit olan halkımız için başsağlığı
diliyoruz. Yaralılara da acil şifalar diliyoruz.
Tüm Kürt Halkı`nın ve insanlığın yüreği Kobane`de,
Rojava`da atmaya devam edecektir..
Selam ve saygılarımızla...
Nurullah Tunç
25.06.2015