• Ana Sayfa
  • »
  • HDP Etrafında Kenetlenen Zihniyet Kazanacaktır...

HDP Etrafında Kenetlenen Zihniyet Kazanacaktır...

*Hükümet ne kadar iktidarda kalırsa kalsın, toplumların iradesi kadar bakii değildir..

 


 

Beş bin yıllık devletler tarihine bakıldığında kan, şiddet, gözyaşı ve ölüm bir kader olarak toplumların önüne konulmuştur.

 

Olabildiğince iktidarlaşma, sömürme ve güç merkezine oturma ise neredeyse hastalıklı bir hal almıştır.

 

Para, mal, mülk tapılan bir realiteye dönüşmüş, yönetim mekanizmaları otoritenin kendisi olmuştur.

 

Irkçılık, faşizm ve yok etmek bir panzehir olarak insanlığa aşılanmaya çalışılmış, bölücülük ise zihinlerde fobi haline dönüştürülmüştür.

 

Dolayısıyla yakın tarihimizdeki devlet despotizmini "bu zihinselliğin" devamı olarak görmemek mümkün müdür?

 

Yakın tarihimizin ret ve inkar politikalarını "bu zihinselliğin" devamı olarak görmemek mümkün müdür?

 

Halkların emeği üzerine oturmuş mekanizmayı sorgulamadan demokratik bir düzeyi yakalamak mümkün olabilir mi?

 

Bin yıllardır halkları birbirine düşman eden sistemlerle ve zihniyetlerle hesaplaşmadan kardeşlik hukuku oluşturulabilinir mi?

 

"Bölücülük paranoyalarıyla" toplumları uyutanların temel amaçları kendi iktidarları değil midir?

 

1980`lerin sonlarında S.S.C.B dağılırken, içlerinde Türki Cumhuriyetleri`nin de olduğu otuz civarı devlete sevinen zihniyet, mesele Kürt Halkı ve Kürdistan olunca neden bu kadar kıyamet koparmaktadır?

 

Türkmenlerin başka devletlerden ayrılmasına sevinen bir zihniyet, aynı durumu kendi topraklarında bir paranoyaya dönüştürmesi ırkçılık değildir de nedir?

 

Oysa Kürt Halkı tarih boyunca birleştirici, bütünleştirici ve barışçıl bir rol ve misyon oynamıştır.

 

Malazgirt`ten Cumhuriyetin Kuruluşuna kadar Kürt Halkı`nın, Türk Halkı için ortaya koyduğu irade ve destek ortadayken, bu kadar düşmanlaştırıcı politika ve dil kullanma basiretsizliği, tahammülsüzlüğü neden?

 

Güney Kürdistan`a tahammüllünüz yok...

Rojava Kürdistanı`na tahammüllünüz yok...

HDP`ye tahammüllünüz yok...

HDP`ye oy verenlere tahammüllünüz yok...

Seçilmişlere tahammüllünüz yok...

Özgür basına tahammüllünüz yok...

Öz yönetimlere tahammüllünüz yok...

Devrimci değerlere tahammüllünüz yok...

Seçim sonuçlarına tahammüllünüz yok...

Muhalefet edenlere tahammüllünüz yok...

Şehit mezarlıklarına tahammüllünüz yok...

Anadile ve anadilde eğitime tahammüllünüz yok...

 

Cizre`deki direnişe ve Ortadoğu’daki Kürt Rönesans’ına tahammüllünüz yok...

 

Kısacası Kürt Halkı`nın iradeleşmesine ve demokrasi mücadelesi veren herkese tahammüllünüz yok...

 

Peki Neden?

Neden gericilikte ısrar ediyorsunuz?

Neden kaostan medet umuyorsunuz?

Neden barıştan bu kadar korkuyorsunuz?

Neden iktidar, para, şöhret ve rant sizleri bu kadar cezbediyor?

Neden Meclis-i Aksa`daki Camiye yapılan saldırıyı kınıyor da, Cizre`deki camilere kendi ellerinizle saldırıyorsunuz?

Neden uçaklarıyla mezarlıkları parçalıyorsunuz, ormanları yakıyorsunuz?

Neden sıkıyönetimi aratmayan sokağa çıkma yasaklarını getirtiyorsunuz?

 

Bu kin, bu öfke neden?

 

*İktidar olamadınız diye mi, ya da yine iktidar olamayacağınızı anladığınız için mi?

 

**Basın ve medyaya bakıyorsunuz, iktidarların silahşörleri gibi...

 

**İktidarın rant nimetlerinden faydalanan ey medya patronları sizde zerre kadar vicdan kalmamıştır. Ahlak kalmamıştır. Onur kalmamıştır. Tek ağız koro şeklinde Kürt Halkı`na ve devrimcilere saldırmanız, tek merkezden yönetildiğinizin açık kanıtıdır.

 

Size çok yazık ey bukalemunlar....

 

Şengal`den başlayıp, Kobanê`ye varan ve DAİŞ barbarları tarafından gerçekleştirilen katliamlara sessiz kalıp, yalan haberler üreterek AKP`yi kurtarabildiniz mi ?

 

Diyadin`de, Lice`de, Varto`da, Amed`te, Cizre`de, Beytüşebab`da, Bismil`de ve daha birçok yerde gerçekleştirilen katliamlara sessiz kalıp, dezenformasyon yapmanız "putlaşmış karakterinizle" uyumlu olsa gerek...

 

Cumhurbaşkanı`na ve AKP`ye yaranmak için kırk takla atıyor olmanız, size kazandırır mı sanırsınız?

 

Köşe yazarlarınızla; Kürtleri, devrimcileri, HDP`yi ve vicdan sahibi herkesi hakaret yağmuruna tutup, AKP`ye ve Erdoğan`a kazandıracağınızı düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz...

 

*Mazlumların emeği üzerinden mağduriyet edebiyatıyla iktidarlaşıp, sonrasında silahını mazlumlara doğrultan başka kaç parti vardır acaba?

 

Savaşla, kanla, ölümle, tehditle, katliamla kim kazanmış ki Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Akp kazansın...

 

Dağları, taşları bombalamakla sorun çözülseydi, Tansu Çiller ve Doğan Güreş bunu 1990`lı yıllarda halletmişlerdi zaten...

 

Tutuklayarak, öldürerek, işkence yaparak bu sorun çözülseydi, 1980 askeri darbesiyle 650 bin kişi cezaevlerine konulduğunda bu sorun çözülmüş olurdu.

 

Sonunu getirdik, belini kırdık, temizledik... Gibi söylemlerin kıymeti harbiyesi kalmamıştır artık...

 

1980`lerin soğuk savaş yöntemlerini 2015`in dünyasına uyarlamak ve geliştirmek toplumu bıkmıştır.

 

Türkiye toplumu savaş stratejilerinden yorulmuştur. Türkiye`deki halklar; barışa, ekmek ve su kadar ihtiyaç duymaktadır.

 

*Devlet ne kadar muktedir olursa olsun, toplumların vicdanından asla güçlü değildir.

 

*Devlet ne kadar tankıyla, topuyla övünse övünsün, toplumların yüreği kadar etkileyici değildir.

 

*Hükümet ne kadar iktidarda kalırsa kalsın, toplumların iradesi kadar bakii değildir..

 

*Başbakan ne kadar vatan, millet edebiyatı yapsa yapsın, bu ülke hepimizin ülkesidir..

 

*Cumhurbaşkanı kendi gücüyle ne kadar kibirlense kibirlensin, toplumların vicdanında eriyen MUM gibidir...

 

Ortak vicdanın kazanacağı bir süreçten geçerken, hepimize düşen ortak vicdanı ve kollektif ruhu daha da büyütmektir...

 

1 Kasım ise bunun için yeni bir fırsattır.

1 Kasım`da; HDP etrafında kenetlenen zihniyet ve irade kazansın istiyorsanız,

1 Kasım`da; barış ve özgürlük bloku kazansın istiyorsanız,

1 Kasım`da; Hrant Dink`in "ürkek güvercinleri" özgürce uçsun istiyorsanız....

 

TEK SEÇENEK HDP...

TEK SEÇENEK HDP...

 

Selam ve saygılarımızla...

 

Nurullah Tunç

29.09.2015

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 564

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.