Kimliği, dili, kültürel değerleri inkar edilen,
talan edilen bir halkın, dini değerlerine de saygısızca yaklaşmak "devleti
kutsallaştıranların" işi olsa gerek..
Kürt Halkı`nın iradesini kırmak için bu devlet
neler yapmadı ki...
Köyleri mi yakmadı..
Sürgünler mi yaşatmadı...
Faili meçhullere mi başvurmadı..
Zındanları mı doldurmadı...
Roboski Katliamlarını mı gerçekleştirmedi...
İşkencelere mi başvurmadı...
Uluslararası komplolar mı gerçekleştirmedi...
........
Son yüzyılda uygulanan savaş, yok etme, yağmalama
21.yüzyılda da tüm yakıcılığıyla devam etmektedir.
Devletin Kürt Halkı`na, Kürdistan`a bakış açısı
şekil değiştirse de, özünde hiçbir değişikliğe uğramamıştır.
AKP hükümetin son sekiz ayda yaptıklarına
bakıldığında;
katliamlar,
ölümler,
faili meçhuller,
sokağa çıkma yasakları,
bombalamalar,
gözaltılar,
sürgünler gerçekleştirerek ve üstelik
"devletin kamu güvenliği" bahane edilerek sistematik bir savaş
devreye konulmuştur.
Devletin bekaası için "Amed Kurşunlu
Camii" yakılmış, beş yüzyıllık tarihi camii yangına teslim edilmiştir.
Kültürel değerlere ve inanç maabedlerine saygı
duyulsaydı eğer "Sur Kenti`nde" sokağa çıkma yasakları konulmazdı.
*Sevgili Tahir Elçi`yi,Dört Ayaklı Minare önünde
katleden zihniyetle tarihi Kurşunlu Camii`sini ateşe veren zihniyet bir değil
midir ?
Musul`da, Hz.Yunus Camii`sini yakan DAİŞ
zihniyeti, Amed`in kalbinde Kurşunlu Camii`sini yakıyorsa, Cumhurbaşkanı ve
Başbakan kalkıp halka "ÇÎROK" anlatmasınlar...
Bu halk onların "puantr çiroklarına"
aldanmaz artık...
......
Din ve inanç hukukuna göre, ibadet edilen yerlere
kim girerse girsin, " bu devleti yıkmaya çalışan örgütler de olsa dahi
" , o ortamda ne onlara, ne de ibadethaneye asla şiddet, saldırı, müdahale
ve yakma benzeri fiiller gerçekleştirilemez..
.......
Cemevleri`ne statü tanıyamayan bir zihniyetin, Camiileri
de kendi çıkarlarına, egolarına ve politikalarına alet etmesi kabul edilebilir mi?
Sokağa çıkma yasakları getirerek kazanabildiniz mi?
Kazanamadınız.
Kürdistan`da savaş koşulları oluşturarak Kürt
Sorunu`nu çözebildiniz mi?
Çözemediniz.
Tahir Elçi`yi hedef seçe seçe katledilmesinin
koşullarını yaratmadınız mı ?
Yarattınız.
Peki, bölgede savaş koşullarını oluşturmasaydınız,
tek bir insanın burnu kanayabilir miydi ?
Kanamazdı.
Kamu Güvenliği Safsatasıyla Türkiye`yi,
Kürdistan`ı ve Ortadoğu`yu adım adım savaş koşullarına sürükleyen kim ?
Sizler...
Tüm bunları iyi bir "algı operasyonuyla"
sizlere oy verenlere yutturmaya çalıştınız.
Maalesef "bu yutturma politikası 1 Kasım
seçimlerinde tuttu.."
Diyarbakır`daki Cami yakma durumunu Kürt Halkı`na
ve değerlerine yıkmaya çalışmanız beyhudedir...
Çünkü AMED HALKI;
Camii`ye de,
Kilise`ye de,
Sinagog`a da,
Cemevine de saygı duyan ve tüm bu değerleri
yaşayan ve yaşatan onurlu bir halktır...
-Camii`yi kim ateşe vermiş de, itfaiyeye ateşe
edilmiş de, söndürülmesine izin verilmemiş de....
Tüm bunlar hikayedir.
.....
Bu hikayeleri "MUHTARLARINA
YUTTURABİLİRSİNİZ" ,ama sizleri tanıyanlara yutturamazsınız..
*Herkes sizlerin "FINESLERÎNÎZÎ" biliyor
artık...
Camii`lerin yakılmasını bile kendi başkanlık
hesabı için kullanan bir zihniyetin "Cuma Namazlarını Camii`lerde kılması"
bir paradoks değil midir?
Kürt Halkı`nın Camiilere gösterdiği önemin ve
değerin yüzde 1 bile AKP zihniyetinde olsaydı, Kuran-ı Kerim-i ve Camiileri
kendi iktidarı için kullanmazdı..
Camiileri yakan zihniyeti reddediyoruz..
Kültürel değerlere olan saldırıları şiddetle
kınıyoruz..
Tahir Elçi`yi katleden zihniyeti lanetliyoruz..
Türk-İslam sentezli dini anlayışları
reddediyoruz..
"Kültürel Çoğulculuğun" kazanacağı,
"tekçi anlayışın" ise kaybedeceği hakikat ışığında....
Selam ve saygılarımızla...
Nurullah Tunç
09.12.2015