• Ana Sayfa
  • »
  • Kürt Halkı`na Savaşı Dayatan AKP Versiyonu Kaybedecektir...

Kürt Halkı`na Savaşı Dayatan AKP Versiyonu Kaybedecektir...

Devletler tarihiyle övünen nesillere Onurlu bir tarih bırakmadıktan sonra, gerçeklikler er ya da geç ortaya çıkmaktadır.

 


 

Kürt Halkı`na yüzyıllardır savaşı dayatan zihniyetlerin toplum vicdanında kazandıkları hiç görülmemiştir.

 

Tarih boyunca savaş, şiddet, katliam ve soykırım uygulayan tüm zihniyetler kendilerini haklı ve meşru gösteren göstermelik kılıflar bulsalar da tarih önünde yargılanmaktan asla kurtulamamışlardır.

 

Diktatörler, krallar, padişahlar, firavunlar, nemrudlar şiddet ve soykırım uygulayarak halkların belleğinde "LANETLİ" olmaktan kurtulamamışlardır.

 

Hz.İbrahim gibi ONURLU ; Nemrud gibi LANETLİ olmak tercihi, "hak, hukuk ve adalet gerçekliğiyle doğrudan ilişkili değil midir?

 

Mazlum Doğanlar, ONURLU zihniyeti temsil ederken; Esat Oktay Yıldıranlar da LANETLİ zihniyeti seçtiğinde temel problem yine Kürt Sorunuydu...

 

Evet, hak, hukuk, adalet palavralarıyla 2016 yılında da Kürt Halkı`na çeşitli katliamlar dayatılmaktadır.

 

Peki, tarih boyunca Kürtlere soykırım uygulayan zihniyetler kazanabildiler mi?

Kazanamadılar elbette, kazanamayacaklar da...

 

*Günümüzde de resmi ideoloji ve iktidar hırsı tüm halklar için felaket potansiyelini taşımaktadır..

 

Kürdistan`da her türlü kirli savaşı yürütmek;

Seçilmişlere yönelik cezaevi tehditleri,

Siyasi kanalları kapatmaya çalışmak,

Milletvekilliği dokunulmazlıklarını kaldırmak,

 

askeri operasyonlar gibi bildik yöntemlerle Kürtleri bitirebileceğinizi mi sanıyorsunuz?

 

14 yıllık iktidar sürecinde köklü ve temel bir sorunu, oyalama yöntemleriyle götürmeye çalışan Tayyip Erdoğan, bugün "dünyanın en yalnız Cumhurbaşkanı" konumuna düşmüştür.

 

 

Dünyayı, Kürtler üzerinden tehdit eden bir Cumhurbaşkanı`nın hak ve hukukla alakası kalabilir mi?

 

*Günde onlarca devlet görevlisi ölürken, Kızını saraylarda şanlı, şöhretli evlendiren tartışmalı bir Cumhurbaşkanıyla karşı karşıyayız..

 

Kendi iktidarını sürdürmek için on binlerce kapıkulu askerini devletin tüm maddi imkanlarından faydalandıran bir Cumhurbaşkanıyla karşı karşıyayız.

 

Ahmet Davutoğlu`nu postalaması, en yakın arkadaşlarını bile kolayca çizmesi bir yetenek olsa da, tüm bunlar acımasızlığın ve Fatih Sultan Mehmet zihniyetinin ta kendisi değil midir?

 

Çok yazık...

 

Bu ülke Recep Tayyip Erdoğan gibi bir Cumhurbaşkanını hak ediyor mu?

Bu ülke AKP gibi bir hükümeti ve CHP gibi bir muhalefet partisini hak ediyor mu?

 

Perde arkası senaryolara bakıldığında Kürt meselesinde AKP, CHP ittifakını açıkça görmek mümkün..

 

Kemal KILIÇDAROĞLU ise sadece ve sadece oportünist bir çizgide CHP`yi kendi genlerine ve geleneklerine göre yönetiyor..

 

HDP ise devletin tüm tasfiye ve baskı politikalarına karşı siyasi alanı tam genişletemedi.

 

Halkın önüne yeni seçenekler koymakta yetersizlikler yaşadı.

Parlamenterizm Hastalığını tam olarak aşamadı.

 

Bu yönüyle acilen radikal sivil bir siyaseti halkla beraber geliştirmesi gerekmektedir.

 

Kürt Legal siyaseti de Cumhurbaşkanı ve AKP hükümetinin saldırı dalgalarına karşı, püskürtücü ve güçlü yeni alanlar açmadı.

 

Bu konuda ciddi yetmezlikler yaşadı.

 

Siyaset, sorun çözme ve stratejik hamleler sanatıysa eğer, Kürt Legal Siyaseti yaşanan süreçte iyi bir sınav veremedi.

 

Cizre`de, Silopi`de, Sur`da, Yüksekova`da, Nusaybin ve daha birçok yerdeki katliamlara karşı "Kürt Legal Siyaseti" milyonları alanlara çekip, demokratik bir basıncı ne pahasına olursa olsun örgütleyebilmeliydi.

 

Bu alanda kapsamlı bir yenilenme şarttır ve kaçınılmazdır.

 

Cumhurbaşkanı`nda merkezileşen güç zehirlenmesinin ilk hedefi Ortadoğu`da Kürt Halkı`nı devre dışı tutmaktır.

 

DAİŞ`le bu kadar bütünleşmeleri de bunun içindi. DAİŞ`in Kurdistan ve Suriye`den temizlenmeye çalışılması Erdoğan`ı daha da yalnızlaştıracaktır.

 

Görünen o ki, Rojava Kürdistan`nın statüsünde anlaşmaya varılmış, ABD bu konuda Türkiye`yi devre dışı bırakmıştır.

 

Alman Parlamentosu`nun "Ermeni Yasa Tasarısı`nı" kabul etmesi ise Erdoğan`a yönelik tavrın son örneğidir.

 

Devletler tarihiyle övünen nesillere Onurlu bir tarih bırakmadıktan sonra, gerçeklikler er ya da geç ortaya çıkmaktadır.

 

Milliyetçilik, ırkçılık, tekçilik ve güç sarhoşluğu Erdoğan ve AKP`yi o kadar esir almış ki, Kürt Halkıyla ittifakın kurtuluş yolu olduğu gerçeğini tamamiylen rafa kaldırmıştır.

 

Bu da eninde sonunda Tayyip Erdoğan`ın ve AKP zihniyetinin siyasetten sonu olacaktır

 

Hak, hukuk, adalet ve eşitlik mücadelesinde kazanan resmi ideoloji, Erdoğan ve AKP değil; kazanan mazlumlar, ezilenler, emekçiler ve Kürt Halkı olacaktır...

 

Selam ve saygılarımızla...

 

Nurullah Tunç

05.06.2016

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 2798

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.