• Ana Sayfa
  • »
  • DEVLET ÖZÜR DİLEMELİDİR !

DEVLET ÖZÜR DİLEMELİDİR !

Devlet affedecek politikalardan vazgeçip, kendini halklara, topluluklara "affettirecek adımlar" atmalı, geçmişin hesabını vererek, başta Kürt halkı olmak üzere, sistemden nasibini alan herkesten ÖZÜR dilemelidir.

 

 


 

İlkel Komünal toplumlardan, köleci toplumlara kadar olan devletsel zihniyetler, insanlığa adalet, barış getiremediği gibi sömürü ve zorbalıklarla toplumları ayrıştırmışlardır. Feodal toplum ve kapitalist sistem aşamalarıyla sömürü derinleşmiş, devlet geleneği ise daha da kutsallaştırılmıştır.

 

Sınıfsal mücadelelerin gelişmesi ile ulusal mücadelelerin büyümesi bir paralellik içinde olsa da, devletçi gelenek özü itibariyle değişmeden,"modernizim" adı altında isim ve şekil değiştirmiştir.

 

Ulusal mücadelelerin dalga dalga geliştiği dünyada, kapitalizm kendine göre yeni alanlar ve pazarlar oluşturmaya çalışmıştır.

 

Bu alanların başında ise Kürdistan Coğrafyası gelmiştir. Yüzyıllardır talan edilen Kürdistan Coğrafyası, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra "Kapitalist Ulusalcı Faşizm" tarafından talan edilerek yağmalanmıştır.

 

Ermeni katliamı, Süryani katliamı, Kürt katliamı, Alevi katliamı gibi onlarca insanlık dışı katliamlarla bölge Türk İslam ırkçılığının istilasına uğramıştır.

 

Emperyal güçlerin oyunlarının uygulayıcısı olan "Sünni Kemalist Zihniyet" 1923`ten önceki tüm taahhütlerini adeta unutmuştur.

 

İnkar ve imhanın kıskacında olan "KÜRT HALKI" yeni konseptlerle iradesizleştirilmeye çalışılmış, topyekûn sürgün ve katliamlarla yüz yüze kalmıştır. Emperyal güçlerle ittifak kuran devlet zihniyeti, "Kurtuluş Savaşı" ruhuna ihanet ederek, Kürt Halkı`na tarihteki en büyük haksızlığı yaşatmıştır.

 

Buna karşı Kürdistan`da ulusal isyanlar ve başkaldırılarla HALK, kendi onurunu sahiplenmeye çalışmıştır. 1924`te Şeyh Said serhıldanıyla hız kazanan ulusal ve Kürdistan’i başkaldırılar, Zulüm ve inkârla paralellik içinde devam etmiştir.

 

1960`li yılların ortalarından sonra Türkiye devrimci hareketlerinin hızla büyümesi, Kürdistan`da da karşılık bulmuştur. Emperyalizme, inkâra, faşizme, ırkçılık ve zulme karşı olan "mücadele ruhu" kendi içinde sınıfsal olduğu kadar, ulusal bir karakter de taşımıştır. Bu mücadelenin Deniz Gezmiş ve arkadaşlarıyla özdeşleşmesi, sömürgeciliğin korkulu rüyası olmuştur.

 

Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve arkadaşlarının idam edilmelerindeki temel zihniyet de bu olmuştur.

 

Bu ruhun devamı olarak da Kürdistan`da devrimsel nitelikli bir çıkış yakalanmıştır. Sayın ÖCALAN`ın önderlik ettiği bu devrimsel çıkışın günümüze kadar büyüyerek sistemleşmesi, Ortadoğu coğrafyasındaki siyasi konjoktöre de damgasını vuracak sonuçlara neden olmuştur.

 

Halkların ezber bozan bu mücadeleleri büyük bedellerle yaratılmıştır. On binlerce şehit verilmiş, yüzbinlerce tutuklama ve milyonlarca insan yerinden yurdundan sürgünlere zorlanarak maddi ve manevi katliamlar gerçekleştirilmiştir.

 

Tüm bunların sorumlusu kapitalist/emperyalist sistem olsa da, baş aktör de devlet zihniyetidir. Kürt Halkı`ndan, Süryanilerden, Alevilerden, Ermenilerden, Türkiye Solu ve devrimcilerinden, hakiki Müslümanlardan, Rumlardan, Ezidilerden yani sistemin gazabına uğrayan herkesten özür dilemelidir Türkiye Cumhuriyeti Devleti..

 

Devlet affedecek politikalardan vazgeçip, kendini halklara, topluluklara "affettirecek adımlar" atmalı, geçmişin hesabını vererek, başta Kürt halkı olmak üzere, sistemden nasibini alan herkesten ÖZÜR dilemelidir.

 

Bir asra damgasını vuran bu kirli politikaların sahipleri nasıl tarihin çöplüğüne atılmışlarsa, mücadeleri ve verdikleri bedellerle DEĞER YARATANLAR da gönüllerde ve tarihin onurlu sayfalarında yaşamaya hep devam edeceklerdir.

 

Selam ve saygılarımızla...

 

Nurullah Tunç

26.08.2014

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 898

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.