Katliamların, Direnişlerin Ve Serhıldanların Kalesi LİCE!

E-Posta Gönder

Her halkın tarihine damga vuran değerleri ve sembolleri vardır. Toplumların ve halkların kolektif bir yaşam mücadelesini sürdürmelerindeki en önemli gerekçelerden birisi de budur.

Halkların tarihi kadro tarihi geleceğe taşımak ve yaşatmak da o kadar önemlidir.

Kürdistan`da ulusal ve devrimci mücadelenin direniş merkezlerinden birisi de LİCE olmuştur. Kürdistan`ın kalbi AMED`e bağlı olan Lice, onurlu mücadelesi, tasfiyeciliğe geçit vermeyen ruhu ve ulusal mücadeleye bağlılığıyla direnişin şehri olmuştur.

1900`lü yıllardan, Şeyh Said Serhıldanı`na, Dersim Katliamı`ndan 1970`li yıllara kadar mücadele pratiğiyle kahramanlar şehri olmuştur.

Kürdistan Ulusal Mücadele’sinin partileştiği yer olarak efsaneleşen Lice, Kürt tarihinde de onurlu yerini korumuştur.

1990`lı yıllarda Kürdistan`da serhıldanların en yoğun yaşandığı LİCE, binlerce değer yaratarak öncü rolünü oynamıştır.1978 ruhunun 1990`lı yıllarda zirve yaptığı Lice, artık ulusal ve uluslararası tüm hegemonik güçlerin hedefi haline gelmiştir.

Kürdistan Coğrafyası`nda tanrıların kurban istediği Lice, artık top yekûn katliamlarla ve ırkçı soykırımlarla karşı karşıya bırakılmıştır.

Cumhuriyet`in kuruluşundan, Şeyh Said Serhıldanı`na, Dersim Katliamı`ndan, Amed Zından vahşetine kadar iradesi kırılmayan Kürt Halkı`nın, Lice`de Formüle olan iradesi, Devlet Sisteminin açık hedefi haline gelmiştir.

1990`lı yılların başında yakılan, yıkılan Lice, onbinlerce evladıyla boşaltılarak ve öldürülerek cezalandırılmıştır.

Bu cezalandırmanın Kürdistan ayağı gün be gün artmış, kirli konseptlerin en barbarcası devreye konulmuştur. Onbinlerce çocuk, kadın, yaşlı göçe zorlanmış, tarihte eşine az rastlanır bir vahşet uygulanmıştır.

Yaşatılan bu vahşete dünya halkları, Müslüman Ülkeler, Türkiye`deki devrimciler, demokratlar, Din alimleri, sermayedarlar, burjuvazi, sistemle uzlaşanlar başta olmak üzere herkes sessiz kalmış, kimisinin de hesabına gelmiştir. Kürt Halkı olunca "herşey mübah zihniyeti" bir kez daha tekerrür etmiştir.

Dünyanın sessiz kaldığı bu barbarlıklara, Kürt Halkı ve Hareketi kendi özgücüyle cevap olmuş, onurlu mücadelesini daha da yükseltmiştir.

Kendi içinde yarattığı binlerce değerle ve Lice hikâyeleriyle büyüyen onbinlerce gencin sahiplendiği Kürdistan, özgürleşmeye doğru ivme kazanmıştır.

Sayın ÖCALAN`ın felsefesini, paradigmasını, mücadelesini ve açığa çıkardığı kazanımları kendine rehber edinen yüzbinlerce genç, kendi değerlerini korumakla beraber, hedef ve ideallerini özgürleşmeye ve onurlu bir yaşama en üst seviyeye adamışlardır.

Sahip çıktıkları değerlerden birisi de her Kürd`ün yüreğinde yer alarak efsaneleşen EGİD`tir.15 Ağustos 1984 hamlesinin efsane komutanı Mahsum Korkmaz(EGİD) en anlamlı olarak LİCE Halkı tarafından sahiplenilerek heykeli dikilmiştir. Bu duyarlılık 1978 ruhu ile 1984 hamlesini bütünleştirmiştir. Bu bütünleşmenin EGİD büstüyle sembolize olması Kürdistan`da coşkuyla karşılanmıştır. Bu bütünleşmenin öncü gücü olan Lice, bir kez daha ceberut devlet ve hükümet zihniyetinin hedefi haline gelmiştir.

Heykelin yıkım kararı alınmış Lice Halkı`na topyekûn bir saldırı startı verilmiştir.

Ortadoğu’daki insanlık dışı örgütlerden bir farkı olmayan bu saldırılara, Lice Halkı`nın EGİD heykeli etrafında kenetlenip koruması, oligarşik sistemlerin başına bir balyoz gibi inmiştir. Irkçı ve milliyetçi kodların tekrar devreye girmesi, yeni bir konseptin işaretleri olarak da okunabilir.

"EGİD HEYKELİ`ni "koruyan halka saldıran zihniyet, Kürt Halkı`nın onurlu bir evladını katletmiştir. Kendi onurları için halkına komutanlık eden EGİD,bu sefer kendi halkının onurlu evlatları tarafından korunmuştur. Efsaneleşen değerlerini koruyan 24 yaşındaki MEHDİN TAŞKIN asker kurşunuyla başından vurularak şehit edilmiştir.

Mehdin Taşkın`ı katleden zihniyetle, Şengal`de katliam yapan anlayışın birbirlerinden farkı kalmamıştır.

Lice`ye yönelik saldırılar biran önce durdurulmalıdır.

Tüm alanlarda ulusal bütünlüğü ve demokratik bir yaşamı daha güçlü inşaa edip, pratikleştiren KÜRT HALKI`nı, değerleriyle beraber HERKES kabullenmek durumundadır.

Vahşetlere, katliamlara rağmen onurlu duruşunu sürdüren tüm Kürdistan Halklarına LİCE şahsında selam olsun...

Selam ve saygılarımızla..

19.08.2014