Bir devlet, bile bile kendi yurttaşlarını
katlediyorsa, ülkesinin sokaklarını bombalıyorsa ve topyekün sokak yasaklarını
getiriyorsa o devlet faşizmin taşeronu durumuna gelmiştir.
Anne karnındaki bebeği öldürmek hangi kanunda ve
kitapta yazar?
Üç yaşındaki çocuğu keskin nişancı kurşunlarıyla
katletmek hangi vicdana sığar?
Hendekleri, savaş ve yok etme gerekçesi yapan bir
zihniyetle karşı karşıyayız.
Kürt Halkı`nın "yüzyıllık ulusal taleplerinin
reddedilmesi politikası", AKP`nin yeni stratejisidir.
Ortadoğu`da Farslar, Türkler, Araplar kadar
statülü yaşamı hakkeden en qadîm halklardan birisi de Kürtlerdir.
Devleti kurmak, bağımsızlığını ilan etmek,
ayrılmak, kendi kendini yönetmek gibi birçok hakkın da sahibidir Kürt Halkı..
Tüm halkların tarihine bakıldığında bağımsız olma,
ulusal statü elde etme, kendi kendini yönetme ve devlet kurma gerçekliği en
yakıcı şekilde görülmektedir..
Kürt Halkı, yüzyıldır Ortadoğu`da statüsüz yaşayan
tek halktır.
Ortadoğu’da, Türkler başta olmak üzere diğer tüm
halklara çığır açacak kadar fedakârlıkta bulunan qadîm bir halktır. Kürt Halkı.
1071`de Malazgîrt`te, Bizanslılara karşı savaşarak
Türklere Anadolu`nun kapılarını açan Kürt Halkı değil midir?
Kürt Halkı`nın desteği olmasaydı Osmanlı diye bir
imparatorluk, Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet olabilir miydi?
İsraillilere karşı Filistin`de, Arapların
desteğine de Kürt Halkı koşmuştur.
1.Dünya savaşında da Türklerin, Farsların,
Arapların desteğine Kürtler koşmuştur.
Ne acıdır ki Kürt Halkı`na en büyük haksızlığı,
zorbalığı ve adaletsizliği de maalesef Îran devleti, Türkiye Cumhuriyeti
Devleti, Irak Baas rejimi ve Suriye devletleri yapmıştır.
Bu trajedi değildir de nedir?
Kürt Halkı hiçbir devlete ve halka zulüm
etmemiştir.
Hiçbir halkın namusuna göz dikmemiştir.
Hiçbir halkın toprağını işgal etmemiştir.
Hiçbir halkın dilini, kimliğini inkâr etmemiştir.
Hiçbir halkı uçaklarla bombalamamıştır.
Hiçbir halka tehditler savurmamış, hakkını, hukukunu
gasp etmemiştir.
Kürt Halkı`nın "ulusal statü mücadelesi"
21.yüzyılda yeni bir aşamaya evrilmiştir.
Bu da mutlak anlamda "statüdür ve onurlu bir
yaşam", gerçekliğidir.
Bu gerçekliğin üzerine tankla, topla, uçakla,
katliamla giderseniz kusura bakmayın, kaybeden sizler olursunuz.
Kürt Halkı , "papağana benzeyen"
siyasetçileri çok gördü.
Kürt Halkı, "sonunu getirdik diyen"
bukalemumları çok gördü.
Kürdistan Halkı`nı; Yugoslavya, Çekoslovakya,
Srilanka tarzı yöntemlerle temizleyeceğiz diyorsanız, "Rojava
duvarına" çarpılırsınız.
Dünyada, siyasi otoritesi biten AKP hükümetinin ve
Türkiye Cumhuriyeti`nin, kapitalizme teslimiyet süreci maalesef hızlanmıştır.
Kürtlere gelince aslan kesilen, fakat politik
genleri ırkçılaşmış bir gerçeklikle karşı karşıyayız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hiç bilmiyor mu ki,
kendisinden nefret edenlerin sayısı yüzde ellileri geçti.
Esad`tan daha fazla nefret edilen lider olmak korkunç
değil midir ?
Ortadoğu`daki birçok liderden daha çok kimden
nefret ediliyor sorusunun cevabında da yine Erdoğan 1.sırada...
Bu trajedi değildir de nedir...
Ahmet Davutoğlu değil miydi, Beşer Esad`a ;
"Halkına karşı tankla, topla, uçakla bombalama, katliam yapmamalısın"
diyen.
"Biz mazlum halklara zarar gelsin
istemeyiz", diye telkinlerinde bulunan..
Aynı Davutoğlu Kürdistan`ın şehirlerine tankla, topla,
uçakla girip vuruyorsa bunun adını artık siz koyun...
Kısacası;
AKP iktidarı, savaşla huzur getiremez.
AKP iktidarı, zorbalıkla demokrasi getiremez.
AKP iktidarı, katlederek Kürdistani iradeyi
kıramaz.
AKP iktidarı, uluslararası güçlere yalvararak,
Kürt Halkı`nın statü realitesini engelleyemez.
AKP iktidarı, Sur`u, Cizre`yi, Kerboran`ı,
Nusaybin`i bombalayarak, BARIŞI getiremez...
Evet, Faşizm er ya da geç bu topraklardan
defolacaktır.
Kapitalizmin kölesi, empreyal politikaların
jandarması ve köhnemiş zihniyetlerin kendisi olan AKP mutlak anlamda kaybetmeye
mahkumdur.
Kazanan ise Kürdistan Halkı`nın "ONURLU
DÎRENÎŞÎ" olacaktır...
Selam ve saygılarımızla...
Nurullah Tunç
21.12.2015