Bin yıllık zülüm geleneğinin son temsilcisi
kimdir, diye soracak olursak, ülkenin yarısından çoğu istisnasız
"AKP" diyecektir.
Zulme karşı,
"mazlum rolünü" oynayan bir partinin, geldiği nokta zulmün ta kendisi
olmuştur.
AKP, bir siyasi partinin ötesinde
"totaliter" bir zihniyettir artık.
Kendisini vareden koşulları iyi okuyamayan AKP,
içten içe çürüme durumunu yaşamaktadır.
Roboski`de 34 masum insanı katleden zihniyetin
adıdır AKP...
*Kendine düşman yaratarak varoluşunu halka iyi yutturan
en iyi organizasyonun adı da AKP`dir. Tıpkı devlet despotizminin Kürt Halkı`nı
düşmanlaştırma politikasında olduğu gibi…
*Kendine karşı düşman yaratarak "devlet, millet,
Sakarya,..." edebiyatıyla kendi halkını uyutmaya çalışan AKP, büyük
kaybetmeye başlamıştır..
Kürt Halkı`na savaş açarak yapay bir koalisyonla,
"ulusalcıları, ülkücüleri, faşistleri ve milliyetçileri " aynı potada
kullanan bir damar yakalamıştır.
Kürt Halkı`na savaş açarak, kendi iktidarını devam
ettiren AKP, bunu kendisi için tek kurtuluş yolu olarak görmektedir.
Kürdistan`da katliamları meşrulaştırmaya çalışması
ve bunu devletin bekası olarak nitelendirmesi tamamiylen aldatmacadır. Anti
Kürt zihniyeti olarak AKP`yi yeniden tanımlamak gerekmektedir.
Demokrasi ve hukukla, yakından uzaktan alakası
kalmayan bir AKP ile karşı karşıyayız.
Akademisyenleri cezaevine tıkayan, gazetecileri zindanlarda
çürüten, aydınlara göz açtırmayan, basın yayın organlarını işgal eden bir
zihniyet büyük kaybedecektir.
Kürdistan`da bir milyona yakın insanın evini,
şehrini, barkını yakan, yağmalayan bir zihniyet elbette büyük kaybedecektir.
Rojava`ya düşmanca yaklaşan bir zihniyet, Ortadoğu
despotizminin değirmenine su taşımaktadır.
AKP ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu yönüyle
ileride tamamiylen yalnız kalacaklardır.
Kendi koyduğu kurallara, yasalara uymayan ve
uygulamayanlara, "totaliter diktatör" denildiğini unutmayalım.
Bu algı "halk nezdinde" gün geçtikçe AKP
zihniyeti olarak kurumsallaşacaktır.
Bir ülke Cumhurbaşkanı düşünün ki, kendi
anayasasını tanımıyor...
Bir ülke Cumhurbaşkanı düşünün, kendi dilinden
şiddeti ve nefreti hiç eksiltmiyor..
Bir ülke Cumhurbaşkanı düşünün, yasama, yürütme ve
yargıya sürekli talimat vererek tümünün iradesine ipotek koyabiliyor...
Böyle bir ülkeye `Hukuk Devleti` denebilir mi?
Böyle bir ülkeye `Laik, Demokratik ve Özgür`
denebilir mi?
Böyle bir ülkede Kürt sorunu çözülebilir mi?
Böyle bir ülkede Alevilerin, emekçilerin,
ezilenlerin yani devletle sorunlu olan tüm kesimlerin sorunları çözülebilir mi?
Elbette çözülemez...
"Yakın tarihimizin yeni sorunu Recep Tayyip
Erdoğan sorunudur.."
"Yakın tarihimizin bir başka sorunu da AKP
siyaseti ve zihniyeti sorunudur.."
İnsanların bodrumlarda yakıldığı,
Canlı bombaların gün geçtikçe arttığı, despotizmin
tırmandığı, yasakların hızlıca arttığı,
şehirlerin harabeye çevrildiği bir ülkede
Cumhurbaşkanı ve başbakan hesap vermedikleri gibi, kan, şiddet ve kaosla
ömürlerini uzatabilecekleri kaygısına kapılmışlardır.
Bunun için "Anti Kürt, Anti Kürdizim"
üzerinden "başkanlık sistemini" getirme stratejilerini
uygulamaktadırlar.
Bu yöntemle milyonlarca insanı kandırmaya
çalışmakta, oyalamaktadırlar.
CHP`yi de, MHP`yi de Kürt sorununda çelişkilere
boğan AKP, HDP`yi de dokunulmazlıklarla izole etmenin politikasını
yürütmektedir.
Uluslararası konjonktürün "AKP ve Tayyip
Erdoğan" aleyhine döndüğü, döneceği yeni bir sürece girilecektir.
Başta Kürt halkı olmak üzere, birçok halk
"Tayyip Erdoğan`ı ve AKP`yi" artık istemeyecektir.
ABD`deki seçim sürecinde de ABD kamuoyu ve ABD
"Tayyip Erdoğan ve AKP`yi " gözden çıkaracaktır.
Rusya ve müttefikleri de Ortadoğu`da Erdoğan ve
AKP siyasetini gözden çıkarmışlardır.
Avrupa Birliği (AB) de mülteci sorununu hallettikten
sonra üyelik...vb konularda Tayyip Erdoğan ve AKP`yi saf dışı edeceklerdir.
İran, Irak, Suriye düzleminde duvara toslayan AKP
zihniyeti, büyük bir yalnızlığa, dolayısıyla çöküş trendine girecektir.
***Zulümden vazgeçmediği sürece AKP zihniyeti
büyük kaybedecektir.
AKP`nin büyük kaybettiği bir atmosferde;
Barış isteyenler kazanacaktır.
Özgürlük ve adalet isteyenler kazanacaktır.
Hukuk isteyenler kazanacaktır.
Onurlu bir yaşam talep edenler kazanacaktır.
Yüreği Cizre halkıyla olanlar kazanacaktır.
Bilinci Sur`da, Nusaybin`de, Gewer`de olanlar
kazanacaktır.
Pakizelerin ve Mehmet Tunç`ların yoldaşları
kazanacaktır.
Kısacası "NEWROZ" ruhunun coşkusunu ve
felsefesini kendine "şiar edinenler" kazanacaktır.
Selam ve saygılarımızla...
Nurullah Tunç
23.03.2016