Tarih boyunca istilaların, katliamların merkezi
olarak seçilen Anadolu ve Kürdistan`ın, yeni saldırı dalgalarıyla karşı karşıya
kalabileceği bir konsept devreye konulmaya çalışılmaktadır.
Demokrasiyi savunan, yeni bir yaşamı vadeden, özgürlüklerden
yana olan ve Kürt sorununu çözme iradesini ortaya koyan HDP`nin her gün
saldırıya uğraması bir politika dahilinde geliştirilmektedir.
1980 askeri darbesinin günümüzdeki "sivil
versiyonu", AKP iktidarı tarafından hayata geçirilmeye çalışılmaktadır.
Bugün itibariyle altmış(60) yerde HDP`ye yönelik
silahla ateş etme, darp yapma, yakma, yaralama gibi saldırıların Akp
iktidarından bağımsız geliştiğini söylemek mümkün değildir.
Kürdistan coğrafyasında yıllar boyunca seçimlerde
karakol komutanlarının, emniyet müdürlerinin, polislerin zoruyla yüzbinlerce
onurlu insanın oyunu, yani iradesini yakan, parçalayan bu devletin kendisi
değil miydi?
Oyları derelerde, nehirlerde, çöp yığınlarında, karakol
bahçelerinde çıkan bir halka en büyük zulmü bu ceberut devletin kendisi yapmadı
mı?
Siz değil miydiniz dört bin köyü yakan, boşaltan
ve yağmalayan?
10 bin onurlu yurtseveri katleden siz değil
miydiniz?
Siz değil miydiniz Kürdistan`da ağaları besleyen, koruculuğu
getiren ve halkı birbirine kırdırtmaya çalışan?
"BERFO ANALARA" bir mezar taşı için zulmeden
yine siz değil miydiniz?
Siz değil miydiniz Kürtçe ezanı, vaazı ve okumayı
yasaklayan?
Evet, sizdiniz milyonlarca insanı yok sayan, inkar
eden ve katliamlardan geçiren...
Evet, sizdiniz Seyit Rıza`nın gölgesinden korkan. Şeyh
Said`i darağacında asan da sizlerdiniz. Ağrı Dağı`ndaki mezarlara "hayali Kürdistan
burada meftundur" yazısını yazan da sizdiniz..
Denizleri, Hüseyinleri, Yusufları darağacına
götüren korkak ve zavallı zihniyet de sizdiniz aslında. Nazım Hikmetleri
sürgüne gönderen de, İbrahim Kaypakkaya’lara ihanet eden de sizdiniz siz..
Kızıldere`ye, Dersim`e Newala Qesaba`ya, Sivas`a
ne demeli?
Evet, bu ceberut sistem tüm arka planıyla halen
devam ediyorsa AKP`nin ve Erdoğan`ın bunda payı çok büyüktür.
1980 askeri darbesinin vesayet rejimi tüm
derinliğiyle varlığını sürdürmektedir. Bu rejimden en fazla beslenen Akp`nin; "Kürdistan`da
halk PKK tarafından baskı altına alınmıştır" tezi külliyen yalan ve
iftiradır. Altmış yerde saldırıya uğrayan bir hareketin Akp`den ve devletten
adalet bekleme durumu kalmamıştır.
*Çünkü zorbalıkla muktedirliğini sürdürmeye
çalışmak Kenan Evrenleşmektir. Bu yönüyle Akp, Evrenleşmiştir.
Peki soruyoruz, HDP dışındaki diğer tüm partilerin
Türkiye`de tek bir büroları saldırıya uğramış mıdır?
Tek bir çalışanlarının burnu kanamış mıdır?
Tek bir seçim otobüslerine taş atılmış mıdır?
Bu kadar yalana, dolana başvuran bir siyasi
çizginin "HDP kabusu" yaşadığı tescillenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti
Devleti, tarih boyunca Kürt Halkı`na nasıl düşman ve kabus gözüyle baktıysa, Erdoğan
ve Davutoğlu içinde HDP bunu ifadesidir.
HDP`ye hakaretler yağdıran Erdoğan ve Davutoğlu, çözüm
sürecinde neden geri adım attılar? Çözüm sürecindeki zihniyetleri, niyetleri ve
politikaları deşifre olan Akp`nin basiretsizliğini, korkaklığını halk görmüyor
mu sanıyorsunuz? İşte Kürt Hareketine, HDP`ye ve demokrasi cephesine bu kadar
saldırmanın altında yatan gerçeklik de budur.
90`lı yıllarda halkın iradesine saldıran
zihniyetle,2015 yılında halk iradesini küçümseyen Akp`nin politikaları aslında
birdir.
Daiş`i Kürt Halkı`na karşı destekleyenleri bu halk
unutur mu sanırsınız.
"KOBANE düştü, düşecek" diyen bir
Cumhurbaşkanı`nı bu halk unutur mu sanırsınız.
Berkin Elvanı katleden polisleri kutlayan bir
hükümeti bu halk unutur mu sanırsınız.
"Çocuk da olsa, kadın da olsa gereği
yapılacak" diyen Tayyip Erdoğan`ı bu toplum unutabilir mi?
Gezi Katliamında güvenlik güçlerini tebrik eden
bir başbakanı ve hükümeti bu halk unutulabilir mi?
Diyarbakır Cezaevi`nde 1980`li yıllardaki vahşet
zihniyetiyle, Roboski`nin emrini veren Erdoğan`ın bir farkı kalmış mıdır?
7 Haziran seçimlerinde HDP`nin barajı aşma durumu
Erdoğan`ı ve Davutoğlu`nu terbiye sınırlarını zorlayan ve bunalıma sokan bir
pozisyona itmiştir. Hani Müslümandınız, hani dindardınız, hani Hacca
gitmiştiniz, size yakışıyor mu bel altından HDP`ye saldırmak. İslam hukukunu da
çiğner duruma gelmeniz acizliğinizin ve gerçek zihniyetinizin dışa vurumu değil
midir?
HDP`ye yapılan saldırıların sistematik olduğu
ortadadır. Kürt Halkı`nın ve hareketinin açığa çıkardığı güçlü zemin herkes
için ciddi bir şanstır. Seçim süreçleri önemli olmakla beraber gelip, geçicidir.
Sistem içinde dizayn yapmaktansa, sistemi komplike değişime zorlamak ve
demokratik bir hale getirmek en hayati olanıdır. O da yeni bir yaşam ve güçlü
bir vizyonla mümkündür.
Mevcut iktidarın vizyonu bu yönüyle tükenmiştir. Akp`nin,
sadece "Erdoğan`ı başkan yaptırma ve ona saray şaklabanlığı yapma"
vizyonu da Kürt Hareketi’ne, HDP`ye ve Selahattin Demirtaş duvarına çarpmış, paramparça
olmuştur. Onun için Erdoğan meydanlara çıkarak kitlelere yalvarırcasına
kendisine oy toplamaya başlamıştır.
Erdoğan ve Davutoğlu ne yapmaya çalışsalar da 7
Haziran, kendileri için sonun başlangıcı olacaktır.
Selam ve saygılarımızla...
Nurullah Tunç
16.05.2015