• Ana Sayfa
  • »
  • Bu Ülkenin Recep Tayyip Erdoğan`a Değil, BARIŞA İhtiyacı Var!..

Bu Ülkenin Recep Tayyip Erdoğan`a Değil, BARIŞA İhtiyacı Var!..

Şiddet politikalarıyla Kürt Coğrafyası`nı cehenneme çeviren asıl güç merkezi ise Tayyip Erdoğan`ın saray siyasetidir.

 


 

Ulusal ve uluslararası konjonktürün hızla değiştiği bir süreçte, ülkeyi yönetenlerin şiddet politikalarından medet ummaları fiyaskoyla sonuçlanmıştır.

 

Şiddet politikalarıyla Kürt Coğrafyası`nı cehenneme çeviren asıl güç merkezi ise Tayyip Erdoğan`ın saray siyasetidir.

 

Kürt Coğrafyası`na yönelik her türlü ahlaksızlığın ve kirli metodun temel hedefi ise sindirme, korkutma ve iradesizleştirme olmuştur.

 

Kırk yıldır en çirkin ve zalimane politikalara maruz kalan Kürtlerin hiçbir zaman geri adım atmadıklarına, atmayacaklarına; aksine gün geçtikçe daha da özgürlüğe yakınlaştıklarına tarih de şahittir.

 

*Kürdistan Coğrafyası`nı dört parçaya bölenlerin, bugün Kürt Halkı`nın desteğine ihtiyaç duymaları ise tesadüfi değildir.

 

*1988`li yıllara kadar iki kutuplu olan güç dengesinin S.S.C.B`nın yıkılışıyla beraber ABD eksenli tek kutuplu gerçekliğe dönüşmesinden Kürdistan Coğrafyası da nasibini almıştır.

 

1988`den günümüze kadar gelen sömürgeci politikaların beslendiği merkezlerden birisi de emperyalizmdir. Türkiye Devleti bu alan üzerinden beslenerek Kürdistan`a ve Kürt Halkı`na, sürekli "sömürgeci zihniyetiyle" yaklaşmıştır.

 

Hiç kimse, "Kürdistan`a sömürgecilik zihniyetiyle yaklaşılmamıştır" diyebilir mi?

Hiç kimse, "Kürdistan sömürgeleştirilmedi", diyebilir mi?

 

Hiç kimse, "Kürdistan, Türkleştirilmeye çalışılmadı", diyebilir mi?

 

Diyemez...

 

**ABD merkezli tek kutuplu dünyadan, Rusya öncülüğündeki dengeli ve çift merkezli bir dünyaya geçişin sancılarının yaşandığı bir süreçte, Kürdistan Coğrafyası ve Kürt Halkı`nın mücadelesi belirleyici olacaktır.

 

*Rusya, Kürdistan Coğrafyası üzerindeki stratejisini daha da derinleştirmiş, yeni hamlelerle Ortadoğu`da yeniden söz sahibi olmayı başarmıştır.

 

*ABD, Kürdistan Coğrafyası üzerindeki stratejisini Kürt Halkı`yla ittifak boyutuna kadar derinleştirmiştir.

 

*Kürt Halkı`nın DAİŞ barbarlığına karşı gösterdiği kahramanlık ve başarı," ABD ve Rusya`yı politik olarak Kürtlere muhtaç kılmaktadır".

 

DAİŞ barbarlığına karşı, "Kürtleri destekleyenlerin" kazançlı çıkacağı yeni bir konjonktür yaşanmaktadır. ABD ve RUSYA bunu açıkça görmektedirler.

 

Rusya`nın, DAİŞ barbarlığına karşı ortaya koyduğu politik tutum yerindedir. ABD`nin Rojava`da Kürt Halkı`yla ittifak boyutunu daha da derinleştirmesi kaçınılmazdır.

 

Kürdistan Coğrafyası üzerinde egemenlik kurma politikasını terk etmeyen Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Rusya`nın yeni hamlelerinden ciddi anlamda rahatsızdır.

 

*Bir, iki savaş uçağının "Türkiye hava sahasını ihlal ettiğini bahane ederek kıyamet koparanlar", aslında Rusya`nın DAİŞ barbarlığına savaş açmasından ve Kürtlere destek sunmasından rahatsızlık duymaktadırlar.

 

*Dünya siyasi denkleminin Kürdistan üzerinden şekilleneceği yeni bir sürece girilmiştir.

 

ABD ve Rusya öncülüğünde Rojava`da taktiksel ve stratejik birçok hamlenin yaşanacağı yeni bir sürece girilmiştir.

 

Dünya`nın başına bela olmuş DAİŞ çeteciliğiyle baş edebilecek etkin ve belirleyici gücün Kürtler olduğu tescillenmiştir.

 

Dünya siyasetinin merkezine oturmuş, yeni güç dengelerinin muhtaç olduğu bir coğrafyada, yani tüm Kürdistan`da bilinçli bir şekilde şiddeti tırmandırmak akıl karı mıdır?

 

*Tayyip Erdoğan`ın çözüleceği püf noktalardan birisi de işte budur. Uluslararası güç odakları üzerinden büyüyüp, sonradan o merkezlere karşı rest çekmek, sadece göstermeliktir.

 

Yanı başındaki DAİŞ barbarlığına sessiz kalıp, desteklersen, Rusya gibi bir devlet 1500 Km`lik Hazar Denizi`nden DAİŞ barbarlığını füzelerle vurur.

 

Rojava`da, soykırım tehlikesi altında olan Kürt Halkı`na karşı, DAİŞ`i güçlendirirsen ABD, sana incirliği açtırır.

 

Kürtlerin "Onur Mücadelesinin" verildiği KOBANÊ için; "düştü, düşecek" dersen Kürt Halkı, Kürdistan`da seni seçim sandığına gömer...

 

Tüm bunlardan ders alınmamışçasına;

 

Şiddet politikalarında ısrar,

Rojava’yı tanımama,

Kürtleri bir Halk olarak görmeme,

DAİŞ`e kayıtsız kalma,

Tecrit,

Uluslararası komployu devam ettirme,

Şeçimleri tekrarlama,

 

Çözüm sürecini şantaj olarak kullanma... gibi birçok sorunsallık AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan`ı önüne 1 Kasım`da da gelecektir.

 

1 Kasım seçimlerinin sonuçları ne olursa olsun Tayyip Erdoğan sorunu devam edecektir. Cumhurbaşkanı olarak devam edecek olması bunun için yeterlidir.

 

Kürdistan Coğrafyası üzerinde iktidar egemenliğini zorla kurmaya çalışan herkes gibi "bir akibet", Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ı elbette beklemektedir.

Askeri aracın arkasına bağlanarak yerlerde sürüklenen gerilla cenazesinin hesabını Tayyip Erdoğan verebilir mi?

 

Katledilen çocukların buzdolaplarında on gün bekleyen naaşlarının hesabını Tayyip Erdoğan verebilir mi?

 

Tecavüz edilerek, çıplak bedenlerinin üzerinde askerlerin fotoğraf çektirdiği ölü gerillaların hesabını Tayyip Erdoğan verebilir mi?

 

Ya Roboski`nin, Gezi`nin, Ağrı`nın, Cizre`nın, Nusaybin`in, Amed Katliamlarının hesaplarını kim verecek?

 

Hesabı çok çok kabarık bir Cumhurbaşkanıyla karşı karşıyayız...

 

Rusya`nın, Avrupa`nın, ABD`nin ve daha birçok dinamiğin Recep Tayyip Erdoğan sultasını tanımayacağı ve bunu aşındıracakları yeni bir döneme girilmiştir.

 

Türkiye Halkları açısından da BARIŞIN önündeki en büyük engel Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`dır.

 

Gerek ülkedeki 1 Kasım seçimleri,

Gerek sivil itaatsizlik tarzı demokratik eylemsellikler,

Gerek Ortadoğu`daki altüst oluşları,

Gerekse de uluslararası güç dengeleri, Recep Tayyip Erdoğan merkezli bir oluşumun uzun süreli devam etmesine izin vermeyecektir.

 

Çünkü bu ülkenin Recep Tayyip Erdoğan`a değil, BARIŞA ihtiyacı var...

Çünkü bu ülkenin AKP`ye değil, demokrasiye ihtiyacı var...

Çünkü bu ülkenin şiddete değil, hukuk ve adalete ihtiyacı var...

Çünkü bu ülkenin milliyetçiliğe ve oy avcılığına değil, KÜRTLERE VE HDP`ye ihtiyacı var...

 

Çünkü bu ülkenin dört parçadaki Kürt Halkı`na ihtiyacı var...

Çünkü bu ülkenin "ONURLU BİR BARIŞA" ihtiyaç var....

 

Selam ve saygılarımızla...

 

Nurullah Tunç

09.10.2015

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 670

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.