Ortadoğu`daki DAİŞ barbarlığının Kürdistan`a musallat
edilmesinin tarihsel, siyasal, konjoktürel ve ekonomik birçok nedeni vardır. Bunlara
fazla girmeden Kobanê özelinde yapılan saldırılara cevap vermek adına birkaç
noktaya dikkat çekeceğiz.
Kürt Halkı`nın ve insanlığın vicdanı haline gelen
Kobanê, destansı mücadelesi ve romanlara konu olacak kahramanlık tarihiyle
gönülleri fethetmiştir. Bu fethediş Kürdistan başta olmak üzere, tüm dünyada
"özgürlüğe yürüyüşün" yeni bir dalgasını beraberinde getirmiştir. Öyle
bir dalga ki faşizmin, emperyalizmin ve despotizmin hegemonyasını yerle bir
edecek kadar güçlü çıkışın da habercisi olmuştur.
Bu dalgadan korkan hegemonik medya ve kalemşörleri
ise seviyesiz, ırkçı, karalayıcı bir dil kullanmaya başlayarak Kürt Halkı`nı ve
değerlerini itibarsızlaştırma kampanyası başlatmışlardır. Hükümet, devlet ve
resmi ideolojinin argümanlarını kullanan bu medya, sınıfta kalarak
"Kemikle beslenme" tercihinde bulunmuştur. Oysa durum mide beslemenin
çok çok ötesinde olan bir "onur mücadelesidir".
Kobanê`de Kürt Halkı`nın kazanmasını istemeyen,
savaş lobisinin yanında yer alan bu medya kaybetmiştir. Kobanê Direnişi
Türkiye`deki yalaka medyanın gerçek yüzünü açığa çıkartmıştır. Kobanê
Türkiye`deki medyanın maskesini indirerek teşhir etmiştir. Kazanan Kobanê Halkı,
kaybeden ise kartel ve hükümet medyası olmuştur.
Yine Akp ve hükümet de KOBANÊ`de kaybetmiştir. Kürdistan
karşıtlığı üzerinden hedeflediği tüm alanlarda kaybetmiştir. Kobanê; Akp`nin, hükümetin
ve devletin psikolojisini altüst ederek, yeni bir ruh yaratmıştır.
DAİŞ`e karşıt bir tutum sergileyemeyen Hükümet ve
Cumhurbaşkanının meşruiyeti ise Kürdistan`da artık sorgulanır olmuştur.
Tayyip Erdoğan `benim Cumhurbaşkanım değildir`
diyenlerin sayısında ise patlama yaşanmış, Davutoğlu benim `başbakanım olamaz`
diyenler ise katlanmıştır.
Diyanet işleri başkanlığı ise sanki "DAİŞ
işleri başkanlığı" gibi çalışmış, sessiz kalarak barbarların önünü kesecek
fetvalarda bulunmamıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı`nın milliyetçi Müslüman
olan anti Kürt politikaları ise Kobanê direnişiyle gün yüzüne çıkmıştır.
Kobanê direnişi tüm alanlardaki bürokratik, iktidarcı,
bireyci ve halktan kopuk sistemlerin kaybedişini hızlandırmış, yeniden bir
yapılanmayı ise zorunlu kılmıştır.
Halk serhıldanlarının en yoğunluklu düzeyi olan
Kobanê "Arin Mirxan" şahsında hiçbir teknolojik gücün insan
yüreğinden daha güçlü olmadığını kanıtlamıştır. Kobanê direnişi "KURDİSTAN
KANTON SİSTEMİ`nin" tüm dünyaya fiili olarak ilan edilmesinin de tarihi
olmuştur.
Sistemsel devrimin de meşruiyeti
uluslararasılaşmıştır.
Kobanê`de DAİŞ barbarlığının durdurulması, IŞİD`in
Ortadoğu’da duraklama dönemine girmesini sağlayacaktır. Bu yönüyle Ortadoğu
başta olmak üzere tüm dünyanın YPG`ye ve Kürt Halkı`na teşekkür etmesi
gerekmektedir. Kobanê; "İnsanlığın onurunun kurtarıldığı özgürlük
savaşıdır". Tarih bunu böyle kaydedecektir.
Kobanê direnişi Bahçeli`nin ruhi halliyetini
bozmuş, ülkücülerin terapi görmesi gerektiğini açığa çıkartmıştır!!
Daiş çeteleri mi, YPG mi ikilemi ülkücü hareketi
netleşmeye götürememiştir. Bu yönüyle KOBANÊ MHP`yi de çıkmaz sokağa zorlayacak
kadar etkili olmuştur.
Kobanê Destanı, Ortadoğu kurtlarının, çakallarının
ve tilkilerinin ezberlerini bozarak, yeni bir denge denklemini yaratmıştır. Bu
yönüyle DAİŞ şahsındaki tüm hayvansı saldırılar kaybetmişlerdir. Kaybeden herkesin
KOBANÊ DİRENİŞİ`nden mutlak anlamda derinlikli dersler çıkarmaları artık bir
zorunluluktur.
Sonuç olarak Kobanê kazanmıştır.
*Direnişin ve özgürlüğün ruhu kazanmıştır.
*Mazlum Doğan ve Zilan`ın mücadelesi kazanmıştır.
*Meryem Mihemmed ile Sakine Cansız Kobanê`de bir
olmuş, Seyid Rıza ile Qazi Muhammed`in diz çökmeyen iradeleri tarihe damga
vurmuştur.
*Kobanê`de Mustafa Barzani, Ape Musa (Anter) ile
Şeyh Said`in torunları Ortadoğu’nun kaderini belirlemiştir.
*Kobanê, Amed Zından direnişi ile 1978`in tarihsel
çıkışının doruğu olmuştur.
*9 Ekim, 15 Ekim, 15 Şubat Komplolarının iflas
ettiği "Yüreğimizin Zafer Şehridir Kobanê".
Ortadoğu`da, Türkiye`de ve Kürdistan`da
"KOBANÊ Ruhu esas alınmadan" ne barıştan, ne özgürlüklerden, ne de
çözümden bahsedilebilinir..
Selam ve saygılarımızla...
Nurullah Tunç
15.10.2014