Bu Nasıl Bir Devlet?

İnsan cenazesinden hınç alma zavallılığına düşecek kadar insanlığınızdan uzaklaştığınızın farkında değilsiniz aslında...

 

 


 

Kendi yurttaşlarını kurşuna dizen, sivil halka ateş açan, polis ve askerleri bile bile anlamsız savaşa iten devlet, demokratik bir hukuk devleti olabilir mi?

 

Kürt Halkı başta olmak üzere birçok farklı rengin temel hak ve özgürlüklerini tanımayan bir devlet hepimizin devleti olabilir mi?

 

Turancılığı, tek tipçiliği ve tekliği dayatan bir devlet tüm yurttaşlarının devleti olabilir mi?

 

Kürdistan merkezli katliamların sistematik bir hal alması ve şiddetin meşrulaştırılması ise bir politika olarak hızla devam etmektedir.

 

Kürdistan`ın birçok yerinde olduğu gibi Amed, Bismil, Silvan ve Nusaybin gibi birçok yerde yükselen insanlık çığlığı devletin zulmüne boyun eğilmeyeceğinin kararlılığı olarak doğru okunmalıdır.

 

Panzerlerin ezdiği çocuklar,

Kapısı önünde kurşuna dizilen insanlar,

Havadan bombalanan köyler,

 

Havan toplarıyla ve bombardıman sonucunda harabeye çevrilen mezarlıklar acaba kimlerin talimatlarıyla gerçekleşmektedir?

 

Halka topyekün savaş ilan etmek, katliamları meşru göstermek faşistlerin ve diktatörlerin kitabında ancak yazar...

 

*Ahmet Arif`in, "Adiloş Bebelerini" katleden bir zihniyet mazlumların yanında yer alabilir mi?

 

Ahmet Arif`in,"Adiloş Bebelerini" katleden bir devlet ve hükümet Anadoluya ve Mezopotamya`ya barışı getirebilir mi?

 

Ahmet Arif`in,"Adiloş Bebelerinin" hesabını vermeyen bir hükümet ve devlet bakii kalabilir mi?

 

Bu ülkede binlerce çocuk katledildi...

Bu ülkede yüzbinlerce insanın geleceği çalındı...

Bu ülkede on binlerce annenin yüreğine ateş düştü...

 

Neden?

 

Neden çocuklarımız, gençlerimiz katledilmekte?

Neden savaş politikaları hızlıca yaygınlaştırılmakta?

Neden sivil ve masum halk acımasızca katledilmekte?

Neden ölüseviciliğine soyunulmakta?

 

Oysa, Ahmet Arif`in "Adiloş Bebeleri" yaşamalıydı...

Oysa, Ahmed Arif`in "Adiloş Bebeleri" büyümeliydi...

 

*Maalesef yaşatmaya göre değil, yok etmeye göre dizayn edilmiş bir sistemle karşı karşıyayız.

Akrep denilen polis aracının arkasına gerilla cenazesini bağlayıp, sokak ortasında çekiştirmek ahlaksızlığın, vicdansızlığın ve faşizmin kendisi değil midir?

Hani medeniydiniz?

 

Hani medeniyetlere beşiklik etmiştiniz?

 

İnsan cenazesinden hınç alma zavallılığına düşecek kadar insanlığınızdan uzaklaştığınızın farkında değilsiniz aslında...

 

İnsanların cenazelerine saygı duymayan bir zihniyete ancak "barbar" denir..

 

*Evet, Nusaybin`de yaşananlar ve yaşatılanlar barbarlığın ta kendisidir.

Apê Musa Anter`in kök saldığı "Nısébîna Rengîn`de" de sivil halka faşizmi dayatmak korkaklığın ve gözü dönmüşlüğün politikası olsa gerek...

 

Bu nasıl bir devlet?

Bu nasıl bir hükümet?

Bu nasıl bir zihniyet?

 

*Roboski`yi gerçekleştiren de bu zihniyetti,

 

Ahmet Kaya`yı sürgüne gönderen de...

Hrant Dink`i katleden de bu zihniyetti,

Ermeni katliamlarını yapan da...

Sivas`ta Madımak`ı yakan da bu zihniyetti,

Gezi Direnişi`nde polis ordusuyla halka saldıran da...

Kendi halkına zulmeden AKP gerçekliğiyle karşı karşıyayız.

 

*Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP koalisyonlu bir konjöktürden hızla çıkmak gerekmektedir.

 

Kendi iktidarları için herşeyi mübah görenlerden bu ülke kurtulmak zorundadır.

 

*Avrupa`da yaşayan Türk gurbetçilere, "anadilinize ve anadilde eğitime sahip çıkmak asaletin kendisidir" diye çağrıda bulunan bir Cumhurbaşkanının, kendi ülkesindeki Kürtlerin "anadil taleplerine" karşı her türlü retçiliğe başvurması ve bunu uygulaması ırkçılığın ve kafatasçılığın kendisi değil de nedir?

 

Böyle bir zihniyete sahip olan bir Cumhurbaşkanı Kürt Halkı`na karşı meşruiyetini çoktan yitirmiştir.

 

Tek bir insanın ölmemesi Cumhurbaşkanlığı koltuğundan daha değerlidir...

Tek bir çocuğun ölmemesi tüm makamlarınızdan daha değerlidir...

Tek bir gencin ölmemesi tüm seçimlerden ve sandıklardan daha değerlidir...

 

Nusaybin`de devlet ölmedi diyebilir misiniz?

Silvan`da, devlet ölmedi diyebilir misiniz?

Bismil`de devlet ölmedi diyebilir misiniz?

Yüksekova`da, Varto`da, Cizre`de, Amed`te....

 

Ve daha birçok yerde.....

 

Çünkü devlet ancak insanla yaşar, insanla ölür...

 

Halka topyekün savaş ilan edilen yerlerde devlet ölmüştür, meşruiyetini yitirmiştir.

 

Barışta ısrar edenler elbette kazanacaktır.

Barışın bedelini verenler elbette kazanacaktır.

 

Topyekün savaşa karşı, TOPYEKÜN BARIŞ...

Topyekün savaşa karşı, İNADINA TOPYEKÜN BARIŞ...

 

Topyekün savaşa karşı, HEP BİRLİKTE İNADINA TOPYEKÜN BARIŞ...

 

Selam ve saygılarımızla...

 

Nurullah Tunç

05.10.2015

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 715

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.