Tarihsel süreç içerisinde bakıldığında katliam
kültürünün sistematik olarak en fazla uygulandığı Ortadoğu ve Kürdistan
Coğrafyası yeni savaş konseptleriyle ve kirli savaş politikalarıyla karşı
karşıyadır.
Katliamcı geleneğin savaş ve kaos metodolojisi de
bu yeni konseptin politikalarına göre şekillendirilmeye çalışılmaktadır.
Özgürlük mücadelesini verenlerin, sosyalistlerin
susturulmaya çalışıldığı bu konseptte, başta Kürt Halkı olmak üzere, devrimciler,
ezilenler, sosyalistler tedbirlerini almak ve güçlerini birleştirmek
zorundadırlar.
Ortadoğu`da derinleştirilen ve DAİŞ üzerinden
formüle edilen "yeni barbarlık hareketi" ise örgütlü bir yapıyı çok
aşan ciddi boyutlara varmıştır. Bu barbarlık hareketini durduran, bozguna
uğratan tek güç ise Kürt Halkı olmuştur. Barbarlığı bozguna uğratan bir halkın
kendi kaderini tayin etmeye çalışması, maskeli yüzleri de deşifre etmiştir.
Barbarlığı bozguna uğratan bir halka uzatılan
yardım ellerinden birisi de SGDF devrimci, enternasyonal gençlik
duyarlılığıydı. Ülkenin her tarafından yüz binler adına sembolik olarak bir
araya gelen `Sosyalist Devrimci Gençlerin` KOBANE`ye uzanan yardım elleri ve
dayanışmaları ise hepimiz için örnek teşkil etmekteydi.
Ama ne yazık ki enternasyonal dayanışmanın sembolü
olan gençlerimizin bilinçli ve alçakça bir saldırıya uğramaları hepimizi
üzüntüye boğdu.
Nasıl oluyor da DAİŞ barbarlığı elini, kolunu
sallayarak tahrip etkisi yüksek bombaları patlatabiliyor?
Güvenlik zafiyetinin oluşmasına meyil veren
sistemin Ankara merkezli politikalardan bağımsız olduğu düşünülebilir mi?
Üç yıldır Türkiye`de cirit atan, desteklenen, tedavi
edilen binlerce DAİŞ elemenlarının, AKP tarafından korunduğunu, yönlendirildiğini
kamuoyu bilmiyor mu sanıyorsunuz?
Suruç`ta devrimci dayanışmaya yapılan saldırının
hükümetten bağımsız olmadığı açığa çıkmıştır. Roboski`de 34 insanı havadan
bombalayan bir hükümet, Suruç`taki saldırıdan kendisini asla aklayamayacaktır.
Bir yılda KCK adı altında on bin insanı
cezaevlerine tıkayan bir hükümet, tek bir DAİŞ`liyi cezaevine koyamıyorsa, bunun
adı barbarlık hareketiyle koalisyon değil midir?
Amed`teki bombalı saldırıyı aydınlatamayan
AKP`nin, Suruç olayının da üstünü örtmeye çalışacağı açıkça görülmektedir.
Ceylanpınar TİGEM`de DAİŞ`i eğiten, silahlandıran,
destekleyen, sonrasında özel araçlarla Akçakale ve İskenderun üzerinden
Rojava`ya salan, gönderen devletin Kürt karşıtlığı politikası değil midir?
Rojava Devrimi`ne karşı DAİŞ`e her türlü kirli
desteği veren AKP Hükümeti İslam hukukuna göre CEHENNEMLİK değil midir?
Ölen Suudi Arabistan kralı için Türkiye`de
bayrakları yarıya indirip resmi yas ilan eden Akp hükümetinin, Suruç`ta
katledilen gençlerin ailelerini arayamayacak kadar kindarlaşması DAİŞ`i desteklediği
anlamına gelmiyor mu?
En son Suruç`ta meydana gelen patlamayla gösteri, yürüyüş,
miting gibi eylemlerin kriminalize edilmesi hedeflenmiştir. DAİŞ eliyle yapılan
bu tür eylemlerin toplumu susturmak ve sindirmek hedefi taşıdığı açıktır.
Kıbrıs,Bosna Hersek, Çeçenistan`daki Türkler için
bizim soydaşlarımız diyerek sahiplenme politikası yürüten Akp`nin ve Erdoğan`ın,yanı
başındaki Kürtleri tanımaması ise Kuran-ı Kerim-e göre Allah’ı tanımamak ve
Firavunlaşmak değil midir?
Çin`de Uygur Türklerine gösterdiğiniz önemi ve
hassasiyeti; Amed, Suruç ve Kobane`deki Kürtlere gösteremiyorsanız, tarih ve
Kürdistan Halkı sizi asla affetmeyecektir.
Kürdistan`da yeni Roboskiler yaşatmaya ne hakkınız
var ey vicdansızlar!
Rojava`ya uzanan enternasyonal dayanışmayı
katliama dönüştürmeye ne hakkınız var ey Modern Dehaqlar !
Kobane`yi inşaa etmeye giden entellektüel bilince
jenosid uygulamaya ne hakkınız var ey çağdaş Nemrudlar!
Barışın, eşitliğin ve vicdanın sembolü
gençlerimizin kanını akıtmak size huzur verdi mi?
Devrimin, sosyalizmin ve insanlığın meşalesi
gençlerimizin kanını akıtmak siyasetinize puan kazandırdı mı?
Kürdistan ve tüm halkların simgesi gençlerimizin
kanını akıtmak iktidarınızı sürdürmeye güç kattı mı?
`Analarının göz nuru gençlerimizin` kanını akıtmak
şirketlerinizi, sermayenizi ve kariyerinizi büyüttü mü?
Büyük insanlık, yeni yaşam ve Rojava Devrimi`nin
sembolü olan tüm değerler ÖLÜMSÜZDÜR..
Kan akıtmak üzerine inşa edilmiş tüm politikalara
ve sistemlere LANET olsun...
Öğrencilerim Murat Yurtgül ve Emrullah Akhamur`u
da Suruç`taki bombalama olayında kaybettik. Onların şahsında yaşamlarını
kaybeden 32 devrimci değeri sevgiyle, saygıyla anıyor, anılarına bağlı
kalacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz
Selam ve saygılarımızla...
Nurullah Tunç
22.07.2015