Biz HAK-PAR olarak şu anda bir anlamda küçük bir
partiyiz. Parlamentoda grubumuz yok, yönettiğimiz belediyeler yok,
televizyonumuz ve günlük gazetemiz yok. Seçimlere girebiliyoruz, ama henüz
büyük kitle desteğimiz, bize oy veren milyonlar yok…
Öte yandan fikirleri ve ufku ile programı ile
büyük bir partiyiz. Mevcut partilerin hiçbiri bu alanda bizimle yarışamaz.
Bu iddia büyük laf değil, programımız ortada.
Kürt sorununun eşitlikçi ve adil çözümünü isteyen
tek parti biziz. Federasyonu savunuyoruz.
Eşitlikçi bir çözüm olmadan ise Kürt sorunu gibi
bir sorun çözülemez. Bu, koca bir ulusun, 25 milyonluk bir halkın sorunudur.
Oysa HAK-PAR’ın dışında, şu anda seçime giren 20
küsur parti içinde Kürt sorununun çözümü için, federalizmi bırakın, otonomi
isteyen bir parti bile yok. Bir başka deyişle bunların hiç biri Kürt sorununu
çözmeye talip değil.
Elbet bu ülkenin tek sorunu Kürt sorunu değil.
Kürt ya da Türk, bu ülkenin tüm insanlarının iş ve ekmek sorunu var; inancını
özgürce yaşamaya, düşüncesini özgürce söylemeye; diğer bir deyişle insanca,
özgür bir yaşama gereği var.
Ama Kürt sorunu Türkiye’nin yüzyıllık ve en büyük
sorunudur. Bu sorun çözülmeden Türkiye barışa ulaşamaz ve diğer sorunlarını
çözemez. O Türkiye’nin Gordion düğümüdür.
Şu anda CHP, MHP ve HDP gibi bazı partiler, iş ve
ekmek sorununu çözmek için asgari ücreti yükseltmek ve sadaka türünden bazı
sosyal yardımlar öneriyorlar. İktidardaki AK Parti ise buna bile karşı çıkıyor
ve “kaynak nereden?” diye soruyor.
Onlar ise “israfı azaltacağız, AK Saray’ı
satacağız, yolsuzlukları önleyeceğiz” filan diyorlar.
Elbette asgari ücreti ve bir bütün olarak işçi
ücretlerini iyileştirmek, sosyal hakları çağdaş, ileri ülkelerin düzeyine
yükseltmek gerekiyor. Ama kimse bunun için gerekli kaynağı göstermiyor. Oysa bu
kaynakları göstermeden ve bunun için gerekeni yapmadan, iktidara gelinse bile
verilen sözleri tutmak mümkün olmaz.
Bu kaynaklar var. Önemli kaynaklardan biri çok
kazananın çok vergi vermesidir. Bu ülkede bunun tersi oluyor. Daha da önemlisi,
bu ülkenin kaynaklarının önemli bir bölümü savaşa ve silahlanmaya gidiyor.
Kürt halkına karşı yürütülen son 30 yıllık kirli
savaşta, resmi rakamlara göre 400 milyar dolardan fazla para harcandı. Yani bu
dev kaynaklar yapıma değil yıkıma harcandı. Kürdistan ekonomisi özellikle de
hayvancılık çöktü, Türkiye hayvan ürünlerinde dışarıya muhtaç hale geldi, et
fiyatları dünyada rekor kırdı.
Kürt sorunun çözümü ülkeye barış getirir.
Kaynaklar yıkıma değil yapıma yönelir.
Biz HAK-PAR olarak aynı zamanda barışçı bir dış
politika izliyoruz. Yunanistan, Suriye, Ermenistan ve diğer komşularımızla
barış istiyoruz. Biz yayılmacı, militarist politikalara karşıyız.
Böylesine iç ve dış barışını sağlayacak bir ülkede
bu kadar büyük bir savunma bütçesine, bu kadar silaha, böylesine büyük bir
ordu, polis ve jandarma gücüne gerek kalmaz.
İş ve ekmek sorununu çözecek, insanlarımıza
insanca bir yaşam sağlayacak en büyük kaynak da budur.
Kemal Burkay
14 Mayıs 2015
Link:
http://www.dengekurdistan.nu/authors.aspx?an=14507&aid=1