• Ana Sayfa
  • »
  • Kürt sorunu - Türkiye’nin Gordion Düğümü

Kürt sorunu - Türkiye’nin Gordion Düğümü

Kürt sorununun eşitlikçi ve adil çözümünü isteyen tek parti biziz. Federasyonu savunuyoruz.


 

Biz HAK-PAR olarak şu anda bir anlamda küçük bir partiyiz. Parlamentoda grubumuz yok, yönettiğimiz belediyeler yok, televizyonumuz ve günlük gazetemiz yok. Seçimlere girebiliyoruz, ama henüz büyük kitle desteğimiz, bize oy veren milyonlar yok…

 

Öte yandan fikirleri ve ufku ile programı ile büyük bir partiyiz. Mevcut partilerin hiçbiri bu alanda bizimle yarışamaz.

 

Bu iddia büyük laf değil, programımız ortada.

 

Kürt sorununun eşitlikçi ve adil çözümünü isteyen tek parti biziz. Federasyonu savunuyoruz.

 

Eşitlikçi bir çözüm olmadan ise Kürt sorunu gibi bir sorun çözülemez. Bu, koca bir ulusun, 25 milyonluk bir halkın sorunudur.

 

Oysa HAK-PAR’ın dışında, şu anda seçime giren 20 küsur parti içinde Kürt sorununun çözümü için, federalizmi bırakın, otonomi isteyen bir parti bile yok. Bir başka deyişle bunların hiç biri Kürt sorununu çözmeye talip değil.

 

Elbet bu ülkenin tek sorunu Kürt sorunu değil. Kürt ya da Türk, bu ülkenin tüm insanlarının iş ve ekmek sorunu var; inancını özgürce yaşamaya, düşüncesini özgürce söylemeye; diğer bir deyişle insanca, özgür bir yaşama gereği var.

 

Ama Kürt sorunu Türkiye’nin yüzyıllık ve en büyük sorunudur. Bu sorun çözülmeden Türkiye barışa ulaşamaz ve diğer sorunlarını çözemez. O Türkiye’nin Gordion düğümüdür.

 

Şu anda CHP, MHP ve HDP gibi bazı partiler, iş ve ekmek sorununu çözmek için asgari ücreti yükseltmek ve sadaka türünden bazı sosyal yardımlar öneriyorlar. İktidardaki AK Parti ise buna bile karşı çıkıyor ve “kaynak nereden?” diye soruyor.

 

Onlar ise “israfı azaltacağız, AK Saray’ı satacağız, yolsuzlukları önleyeceğiz” filan diyorlar.

 

Elbette asgari ücreti ve bir bütün olarak işçi ücretlerini iyileştirmek, sosyal hakları çağdaş, ileri ülkelerin düzeyine yükseltmek gerekiyor. Ama kimse bunun için gerekli kaynağı göstermiyor. Oysa bu kaynakları göstermeden ve bunun için gerekeni yapmadan, iktidara gelinse bile verilen sözleri tutmak mümkün olmaz.

 

Bu kaynaklar var. Önemli kaynaklardan biri çok kazananın çok vergi vermesidir. Bu ülkede bunun tersi oluyor. Daha da önemlisi, bu ülkenin kaynaklarının önemli bir bölümü savaşa ve silahlanmaya gidiyor.

 

Kürt halkına karşı yürütülen son 30 yıllık kirli savaşta, resmi rakamlara göre 400 milyar dolardan fazla para harcandı. Yani bu dev kaynaklar yapıma değil yıkıma harcandı. Kürdistan ekonomisi özellikle de hayvancılık çöktü, Türkiye hayvan ürünlerinde dışarıya muhtaç hale geldi, et fiyatları dünyada rekor kırdı.

 

Kürt sorunun çözümü ülkeye barış getirir.

Kaynaklar yıkıma değil yapıma yönelir.

 

Biz HAK-PAR olarak aynı zamanda barışçı bir dış politika izliyoruz. Yunanistan, Suriye, Ermenistan ve diğer komşularımızla barış istiyoruz. Biz yayılmacı, militarist politikalara karşıyız.

 

Böylesine iç ve dış barışını sağlayacak bir ülkede bu kadar büyük bir savunma bütçesine, bu kadar silaha, böylesine büyük bir ordu, polis ve jandarma gücüne gerek kalmaz.

 

İş ve ekmek sorununu çözecek, insanlarımıza insanca bir yaşam sağlayacak en büyük kaynak da budur.

 

Kemal Burkay

 

14 Mayıs 2015

 

 Link: http://www.dengekurdistan.nu/authors.aspx?an=14507&aid=1

Diğer Yazıları
  • PAYLAŞ
  • İzlenme : 1388

YORUMLAR (1)

yeni bir ürünü ya da bir şeyi almak, diğer insanları yok saymaktır. Bu yok sayma diğer insanları harekete geçirir ve böylece bir tüketim çılgınlığı döngüsü oluşur. böylece de kapitalizm amacına ulaşmış oluyor..19.07.2015 02:10

YORUM EKLE

Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Üye Girişi yapın veya Kayıt olun.
Yasal Uyarı​ Yazarın yazıları, fikir ve düşünceleri tamamen kendi kişisel görüşüdür ve sadece kendisini bağlar. Haber ve Köşe yazılarına yapılacak yorumlarda yorum yapan kişi yasal sorumludur. Sitemiz yorumlardan yasal sorumlu değildir.