24 HAZİRAN SEÇİMLERİ ÜZERİNE
2. Bölüm
HAK-PAR’ın BAĞIMSIZ ADAYLARI
Kemal Burkay
Hak ve Özgünlükler Partisi (HAK-PAR), yazımın 1. Bölümünde sözünü ettiğim, ülkenin gerek duyduğu özgürlükçü ve değişimci partidir. Programı ve talepleri buna uygun partidir.
Son seçim bildirisinin ana başlıklarına bakmak bile bunu somut olarak görmeye yetiyor.
HAK-PAR 2014 yerel seçimlerinden başlayarak, 2015 Haziran ve Kasım seçimlerinde ciddi bir gelişme eğrisi kazanan parti idi. Salt İstanbul’da 18.000 oy, Bursa gibi teşkilatının bile olmadığı bir batı ilinde 4.500 oy alacak kadar… Seçimlerde iki televizyon konuşmasıyla ve öteki sınırlı olanaklarla kitlelere iletebildiği ses bile yankı yapıyor, karşılık buluyordu.
HAK-PAR eğer bu seçimlere parti olarak girebilseydi çok daha güçlü bir gelişme göstereceğine kuşku yoktu. Çünkü son iki-üç yılda Kürt yurtsever hareketi ve Kürt seçmen bakımından önemli bir kırılma yaşandı. O zamana kadar oy verdiği ve kendilerinden bir şeyler beklediği AKP ve HDP’nin ikisi de Kürt seçmeni düş kırıklığına uğrattılar. Bu seçmen kitlesinin yönelebileceği en ciddi, güven verici adres HAK-PAR idi.
Ne yazık ki HAK-PAR bu seçimlere giremiyor; çünkü Siyasi Partiler Yasası ve bürokrasi çarkı kullanılarak HAK-PAR’ın 24 Haziran 2018 seçimlerine girmesi engellendi.
Kürt hareketini ve onunla birlikte marjinalleşmiş Türk solunu İmralı ile, KCK, HDP gibi güdümlü örgütler eliyle kıskaca almış olan rejim, HAK-PAR’ın umut veren gelişmesinden, etkili sesinden ürktü. Bu, Kürt halkının, aynı zamanda gerçek, ileri bir demokrasinin ve barışın sesi idi.
Rejim, ne Kürt halkı ne de sol bakımından bağımsız ve güçlü bir ses istemiyordu ve bunun önünü kesmek için harekete geçti.
Daha önceki seçimlere 20 dolayında parti katılırken, keyfi bir ayıklama ile 24 Haziran seçimleri için bunların sayısı 8-9’a indirildi.
Yalnızca, değişime karşı olan her türden statükocu, tutucu sistem partisine ve sistemin güdümündeki partilere seçimlere girme hakkı tanındı. Özgürlük, demokrasi ve değişim isteyen partiler engellendi.
Siyasi Partiler ve Seçim Yasalarındaki binbir engel ve yüzde 10 barajı da zaten bu amaçla döşenmişti.
Bunun yanı sıra, tepeden geldiğine kuşku olmayan yönlendirmelerle HAK-PAR’ın örgütlenme çalışmalarına akıl almaz engeller çıkarıldı. Öyle ki örgüt bazen bir ilçe kongresini iki-üç kez yeniden yapmak zorunda kaldı.
Ve böylece HAK-PAR, 2018 başlarında, 2014 ve 2015 yıllarına göre çok daha geniş bir alanda örgütlü olmasına rağmen, seçime girmesi engellendi.
Bununla Kürt halkı bu seçimlerde seçeneksiz bırakılmak istendi.
Bunun üzerine HAK-PAR, şu ya da bu düzen partisinden veya sistemin güdümündeki örgütlerden umut bekleme, onların kuyruğuna takılma yerine, kendi bağımsız tutumunu sürdürerek, sesini yine de kitlelere duyurmak için, sınırlı da olsa, beş bağımsız adayla seçimlere katılma kararı aldı:
Diyarbakır’da Genel Başkan Refik Karakoç, Van’da Başkanlık Kurulu Üyesi Abdülmenaf Kıran, Ağrı da Başkanlık Kurulu Üyesi Fehmi Atmaca, Dersim’de Başkanlık Kurulu Üyesi Hüseyin Özdemir ve Mardin’de Adana İl Başkanı Süleyman Kart.
Bunlardan bir tekinin bile halkın desteğini alarak parlamentoya girmesi, kitlelerin gerçek sesinin parlamentoya yansıması ve sistemin oyununun bozulması, onun ördüğü duvarda bir gedik açılması bakımından önemli bir kazanım olacaktır.
Ama bu olmasa bile, tüm engellere rağmen, Kürt halkının ve demokrasi isteyen tüm toplum kesimlerinin taleplerini duyurmaya yönelik bu kararlı tavır kendi başına önemlidir.
HAK-PAR böylece meydanın boş olmadığını gösteriyor.
Kitlelere seçeneksiz değilsiniz, diyor.
Umudu yaşatıyor.
Tutucu, baskıcı güçler ne yaparlarsa yapsınlar, bu umut ve kararlılık var oldukça, özgür ve barışçı bir gelecek yönündeki değişim çabası da var olmaya devam edecek.
Geleceğin özgür toplumu bu tür kararlı ve tutarlı çabaların eseri olacaktır.
15 Haziran 2018
--------------------------------------------------------------
Not: Dürüst, haksever ve barışsever Müslümanların bayramlarını kutlarım.